Bu yıl 11’incisi düzenlenen Intel Teknoloji Konferansı görkemli bir açılışla start verdi. Akıllı robot NAO’nun Türkçe konuşması ve dans gösterisiyle başlayan konferans Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın’ın konuşmasıyla devam etti.
Tanıtılan yeni teknolojiler içinde konuklardan en fazla ilgiyi insansı robot NAO gördü. İçinde 25 adet motor bulunan ve Intel işlemciyle çalışan robot, Türkçe konuşurken, misafirlere bir de dans gösterisi yaptı. Ses ve yüz tanıyabilmesinin yanı sıra sohbet de edebilen NAO, öğrenme yeteneğine sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.
Intel Teknoloji Konferansı’nın açılış konuşmasını gerçekleştiren Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, konferansta bugün ve gelecek arasında bir seyahat yapılacağını belirterek, “Dünya ekonomisi kolay bir dönemden geçmiyor. Dünyadaki dengelerin çok iç içe geçtiği bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla 20 yıl önceki dünyadan daha hızlı yaşadığımız bir dünyanın parçasıyız. Medeniyetten 2013’e kadar 5 exabayt’lık veri oluştu. Bugüne bakıldığında aynı rakamı 2 gün içinde elde ediyoruz. Dünyada 7,5 milyar SIM kart mevcut. 14 milyar akıllı cihaz kullanıyoruz. Beklenti 2020 yılına giderken akıllı cihaz miktarının 50 milyar olması. Dolayısıyla 14 milyardan 50 milyara çok hızlı bir seyahat yapacağız ve daha hızlı cihazlar kullanıyor olacağız” dedi.
Güvenlik yatırımlarının önemi
Aydın, hayatlarımızın büyük bölümünün birden fazla ekrana bakmakla geçtiğini, doayısıyla hayatın dijital ekranlar karşısında çok yoğun yaşanmaya başladığını söyledi. “Hal böyle olunca güvenlikle ilgili sorunlar da artıyor” diyen Aydın, günde 556 bin siber saldırının engellediğini bu yüzden dijital dünyada özelliklere güvenlik yatırımlarına önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bilgi analitiği çağından da söz eden Aydın, 2020’de 50 milyarlık cihaz adedine ulaşıldığında, 35 zetabayt’lık bir veri üretileceğini, bunun da müthiş bir dönüşümü sağlayacağını belirterek, “Bütün sektörler bu dönüşümden nasibini alacak. 50 yıl önce plaklardan dinlenen müzik, bir süre sonra kasetlerden sonra da CD’lerden dinlenmeye başladı. Son olarak da dijitale taşındı. Ama müzik hiç kaybolmadı. Müzik endüstrisinden para kazananlar ise müziği dijital dünyayla bütünleştiren firmalar oldu. Keza gazeteler de öyle… Artık medya sektörü basılı gazetelerden oluşmuyor. Şimdi dijital mecralar çıktı. Haberin 24 saatlik yolcuğulunda müthiş bir hız var. Artık 50 yıl öncenin gazeteciliğinden bahsetmiyoruz; fakat bir şey hep aynı kalıyor. O da insan faktörü. İnsanın değişen sektörlerdeki yeri değişmedi. Dolayısıyla değişim rüzgarı bütün sektörleri baştan yaratırken, insan faktörü hep aynı kalıyor” diye konuştu.
“Bilgisayar devri kapanmadı!”
Burak Aydın’a göre bilgisayar devri henüz kapanmadı. Bilgisayarlar ölmedi ama şekil değiştiriyor. Intel Türkiye Genel Müdürü Aydın, “Artık 90’lardaki gibi büyük kasalardan bahsetmiyoruz. Bilgisayar bir yolculuk içinde, bilgisayarın asıl var olanı ise işlemci… Ancak belki 5 yıl sonra klavyeler tamamen ortadan kalkacak ve sadece seslerle komut verebileceğiz” dedi. Bilgisayarların değişimi devam ederken, hayatımıza tabletlerin de girdiğini ifade eden Aydın, Dell ile birlikte sadece 6 milim kalınlığında dünyanın en ince tabletini ürettiklerini de açıkladı.
“Dokunduğumuz her şey akıllanıyor”
Dokunulan her şeyin akıllandığına işaret eden Burak Aydın, nesnelerin internetiyle birlikte yeni dünyanın kurallarının da ortaya çıktığını kaydetti. Bu kurallara dikkat çeken Aydın, şöyle konuştu: “İlk kural da eski bildikleriniz unutun! Artık eskiler unutulacak ve yeni dünya yeni şeyler keşfederek oluşacak. İkinci kural da deneyim ekonomisine merhaba deyin! Üçüncü kural ise başka hiçbir kuralın olmadığı… Nesnelerin interneti 19 trilyonluk bir pazarı ortaya çıkaracak. Bir de giyilebilir teknolojiler var tabi. BASIS bizim geçen yıl satın aldığımız akıllı saat; ancak aynı zamanda bu bir nabız ölçer. ABD’de satışı olan bu saatin yanında, bir de akıllı kulaklığımız var. Kulaktan nabız ölçen bu cihaz, nabza göre müzik çalıyor ve nabzı kontrol altında tutuyor. Bir başka ürünümüz ise akıllı bileklik MICA… Bunlarınm hepsi Intel’in iş ortaklarıyla çalışmasının bir sonucu… Deniz Karaşahin ile akıllı alçı projemiz mevcut. Herhangi bir ameliyatın sonucunu hemen görebileceğiniz, yapılan tedavilerin zaman içinde karşılaştırılmasını sağlayan bir alçı. Telefona yüklenilen mobil aplikasyon ile hastalığın düzeyi de rahatlıkla görülüyor. Bütün bunların yanında Teknokent’te Ar-Ge merkezimizi açtık. Bu merkez, dünyanın 3. açık Ar-Ge merkezi. Buradan da yeni teknolojiler çıkacağına inanıyoruz.”