Çin, hükümet bilgisayarları ve sunucularında kullanılan yabancı işlemcileri ve yazılımları yerli alternatiflerle değiştirmek için yeni yönergeler yayınladı. Bu değişiklik, Intel ve AMD gibi ABD merkezli işlemci üreticilerini ve Microsoft Windows gibi yazılımları etkiliyor. Yeni kurallar, “güvenli ve güvenilir” olarak nitelendirilen yerli işlemcileri ve işletim sistemlerini tercih etmeyi zorunlu kılıyor.
Bu hamle, Çin’in yabancı teknolojilere olan bağımlılığını azaltma ve kendi teknoloji gücünü artırma çabasının bir parçası. Çin’in 2025 yılına kadar dünya fabrikası imajını terk edip küresel bir teknoloji süper gücü haline gelmeyi hedefleyen “Çin’de Üretilmiştir 2025” politikası bulunuyor. Çin, geçtiğimiz yıl Intel’in 54 milyar dolarlık satışlarının %27’sini, AMD’nin 23 milyar dolarlık satışlarının ise %15’ini oluşturdu.
Bu yeni politika, ABD ve Çin arasındaki artan gerilimlerin bir yansıması olarak görülüyor. ABD hükümeti, yıllardır Çin’in kendi ileri düzey çiplerini üretme yeteneğini kısıtlıyor. Yakın zamanda, Nvidia’nın ileri yapay zeka ürünlerinin Çin’e ihracatı yasaklandı ve şirket, Çin’e özel daha az güçlü alternatifler oluşturdu.
ABD de benzer şekilde, yarı iletken üretimini Çin ve Tayvan’dan uzaklaştırarak kendi ülkesine taşıma çabasında. CHIPS Yasası kapsamında, şirketlere ABD’ye üretim taşımaları için 52 milyar dolarlık sübvansiyon sağlanıyor. Intel, bu yasanın şimdiye kadar verilen en büyük miktarını aldı: 8.5 milyar dolarlık fonlama, 11 milyar dolarlık kredi ve 100 milyar dolarlık sermaye yatırımlarına %25 yatırım vergi kredisi.
Çin’in yabancı işlemcileri ve yazılımları hükümet binalarından çıkarma kararı sadece bunlarla sınırlı değil. Eylül ayında, Çin’in bazı hükümet ofislerinde iPhone kullanımını yasakladığı haberleri üzerine Apple hisseleri %9 düştü.
Bu özet, Çin’in yabancı teknolojilere olan bağımlılığını azaltma ve kendi teknoloji altyapısını güçlendirme yönündeki kararlı adımlarını vurguluyor. Ayrıca, ABD ve Çin arasındaki teknoloji ticaret savaşının son gelişmelerini de gözler önüne seriyor. Bu durum, küresel teknoloji pazarında önemli değişikliklere yol açabilir ve diğer ülkelerin de benzer adımlar atmasına neden olabilir.
Bir Yorum