26 yaşında iPhone hırsızı Aaron Johnson, Minnesota hapishanesindeyken barlarda iPhone sahiplerinin şifrelerini öğrenip telefonlarını çalma ve banka hesaplarına sızma yöntemini itiraf etti. Johnson, özellikle alkolün etkisi altındaki genç erkekleri hedef alıyordu. Bu kişilere yaklaşırken arkadaş canlısı davranıp, uyuşturucu teklif ediyor veya sosyal medyada bağlantı kurmak istediğini söylerdi. Böylece kurbanlarının güvenini kazanıp, telefonlarını ödünç aldıktan sonra doğrudan şifrelerini istiyordu.
Kurbanlarından aldığı şifreleri ezberleyen veya kaydeden Johnson, bu bilgilerle telefonlara ve içlerindeki hassas verilere kolayca erişebiliyordu. Telefonları ele geçirdikten sonra, ilk iş olarak Ayarlar menüsünden Apple Kimliği şifresini değiştiriyor ve ‘iPhone’umu Bul’ özelliğini etkisiz hale getiriyordu. Bu, mağdurların cihazlarını uzaktan takip etmesini veya silmesini engelliyordu. Ayrıca, yüz tanıma sistemine kendi yüzünü kaydederek telefonlardaki şifreleri sakladığı iCloud Anahtar Zincirine erişim sağlıyor ve çeşitli uygulama ve hesaplara yetkisiz giriş yapabiliyordu.
Johnson, telefonlara erişim sağladıktan sonra, mağdurlarının banka uygulamalarından büyük miktarlarda para transferi gerçekleştiriyordu. Bazı finansal uygulamalara erişimde zorluk yaşadığında, Notlar ve Fotoğraflar bölümünden ek bilgiler, örneğin Sosyal Güvenlik numaraları gibi verileri arayıp bu bilgilerle giriş yapıyordu. Daha sonra, çalıntı iPhone’ları kullanarak Apple Pay özelliğini aktif edip, pahalı iPad Pro modelleri gibi ürünleri satın alıyordu. Bu, çalıntı finansal bilgilerle işlem yapmasını ve ürün satın almasını sağlıyordu.
Hırsızlık yaptığı telefonları finansal kazanç sağladıktan sonra verilerini silip, Zhongshuang “Brandon” Su adındaki bir suç ortağına satıyordu. Su, bu cihazları yurtdışında satıyordu. Bu olay, iPhone kullanıcılarını, özellikle de bar gibi kamusal alanlarda telefon şifrelerini girerken daha dikkatli olmaları konusunda uyarıyor. Apple’ın yeni tanıttığı Çalıntı Cihaz Koruması sistemi, bu tür hırsızlıkları önlemeye yardımcı olabilir, ancak kullanıcıların bu özelliği etkinleştirmeleri gerekiyor. Bu sistem, yüz ya da parmak izi tanıma ve güçlü bir şifre kullanımını içeriyor. Kullanıcılara, banka uygulamalarını kilitleme ve kişisel bilgilerini notlar veya fotoğraflardan silme gibi güvenlik önlemleri alması tavsiye ediliyor.
