Oracle, CIO’ların algıladığı engeller, benimsediği eğilimler ve gelecek planlarının da aralarında bulunduğu, EMEA Bölgesinde çeşitli işletmelerde Bulut kurulumunun muhtelif unsurlarını incelemeye yönelik araştırma ve çalışmalar gerçekleştirdi. Bu bulguların genel hatlarını Oracle Türkiye ve Orta Asya Bölgesi Bütünleşik Bulut Sistemleri Direktörü Esra Ertürk değerlendirdi:
Bulut’un benimsenmesi konusunda belirleyici bir dönüm noktasına gelindi. İşletmeler dijital dönüşüme hazırlanırken bulut yatırımı da büyüyor. Bu da işletmelerin, BT’den rekabetçi kalabilmek için ihtiyaç duydukları uygulamaları hızla (ve düşük maliyetle) sunması yönündeki beklentileri arttırıyor. Ancak CIO’ların karşısına ikili bir zorluk çıkıyor: bir yandan genel ve özel bulutlarda bulunan birbirlerinden ayrı bulut yatırımlarını bir araya getirirken öte yandan da bunu iş ihtiyaçlarıyla paralel olarak stratejik bir şekilde yapmak. Bunun için de sadece teknik konulara değil, işletme platformunun tüm kademelerine yönelik yaklaşımların yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Günümüzde BT departmanlarının bir kısmı bu tür bir değişime hazır olmayabilir ancak bu durum, CIO’lar için BT’yi ve işletmeyi tamamen yeni bir rotaya oturtmak konusunda muazzam bir fırsat teşkil ediyor.
Artık buluta geçişin kaçınılmaz bir karar olacağı geniş bir kesimce kabul edilmekte ve dijital çağda işletmelerin doğru bulut çözümlerine sahip olmadan rekabet etmeleri de her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bulut olgunlaştıkça yenilik ve büyüme konusunda temel bir bileşen halini de alıyor. Yakın geçmişte düzenlenen bir kurumsal araştırma bulgularına göre, kurumların % 80’den fazlasının dijital girişimlere dayalı stratejilere sahip olduğu vurguluyor ki bu da günümüzde dijitalleşmenin işletmeler için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
İşletme çevikliği günümüzde ön planda ve kuruluşlar da doğru teknolojilere yatırım yapma konusunda hiç olmadığı kadar baskı altında. Konu bulut yatırımları olduğunda yeni çevik işletmeler, genel ve özel bulut arasındaki klasik farklılığın da ötesine geçip her iki bulut modelinin seçeneklerini ve özelliklerini biraraya getiren daha eksiksiz bir modeli tercih ediyorlar.
Temel olarak bulut, kurumsal uygulamaların düşük maliyetle hızlı bir şekilde sunulmasından ibarettir. Bu özellikleri ise müşterilerin ve çalışanların iş uygulamalarından edindikleri deneyimi tanımlar. Kurumsal bulut modelinin esasını esneklik oluşturur. Bu bağlamda da kurumsal bulutun bambaşka bir BT esnekliği seviyesini ortaya çıkartma potansiyeli mevcuttur.
Gelecekte başarılı olacak olan bulut stratejisi, birlikte sorunsuz şekilde çalışan ve uyumlu ve tutarlı olan bir genel ve özel buluta sahip olmayı gerektirir. Birçok işletmenin bu ideal modele geçebilmek için zamana ihtiyacı olabilir ancak bu modele hazırlanmaya ve bu model için yatırım yapmaya başlamaları rekabet avantajı açısından çok önemlidir.
Dijital dönüşüm isteğe bağlı bir seçim olarak karşımıza çıkmıyor. İşletmeler hayatta kalmaya devam etmek istiyorlarsa çevik olmalı, verilerle yönlendirilmeli, değişimlere tepki verebilmeli ve hızla yenilikler yapabilmelidir. Dijital bir işletmenin temel yapısını bulutun oluşturması işletmelerin önümüzdeki dönemde bulut stratejilerini geliştirmelerinin, çevik ve rekabette de etkin olabilmelerini sağlayacak unsur olduğunu net bir şekilde görüyoruz.
