2020 yılının siber güvenlik anlamında çok zorlu geçtiğini belirten yetkililer, özellikle güvenlik grubu Gunnebo’ya yapılan saldırılar sonrası böyle bir kararın zorunlu hale geldiğini belirtti. Orduya bağlı bir birim olarak görev yapacak NCSC, teknoloji casusluğu ve kontrterör operasyonlarında kritik role sahip olacak. NCSC aynı zamanda Adalet Bakanlığı ile ortak hareket ederek kritik altyapıların korunması ve yerel ve ulusal tehditlere cevap verilmesinde sorumluluk sahibi olacak.
Siber güvenlikten ekonomiye katkı
Savunma Bakanı Peter Hultqvist, “Dijital çağda ülkemizi ve çıkarlarını korumak için yeni bir yöntem geliştirmemiz gerekiyordu. Uzun vadeli bir savunma planının ilk hamlesi olarak NCSC’yi devreye soktuk. Bundan sonraki hedefimiz siber tehditlerin ivedilikte tespit edilip ortadan kaldırılması olacak. Siber güvenliğin istikrarlı bir zemine oturmasını ekonomik açıdan da önemli görüyoruz. Dijital tehditleri ortadan kaldıracak tek bir çatı oluşturduğumuz için güven unsurunu da tazeleyeceğiz. Bir taraftan zayıf noktalarımızı güçlendirirken diğer taraftan güven ortamını artırıp ekonomiyi güçlendireceğiz.” diyor.
Özel sektör ve devlet el ele
Hultqvist açıklamalarında genellikle “ortak bir çatı” kavramını dile getiriyor. Bu da hükümetin özel sektör ile ortak hareket edeceğini açıkça gösteriyor. Siber tehditlerin büyümesi ile İsveç’in hızlı bir şekilde karar alıp uygulamaya geçmesi ve bunu özel sektörle ortak yürütme kararı ilk etapta oldukça başarılı bir hamle. İlerleyen günlerde bu yapının artı ve eksi yönlerini daha iyi gözlemleyeceğiz.