Kurumsal uygulamalar ve bulut bilişim alanında ürün ve hizmetler sunan Anadolu Bilişim, Türkiye’deki veri merkeziyle dikkat çekiyor. 15 ülkede çok sayıda şirkete bulut bilişim hizmeti verdiklerini söyleyen Anadolu Bilişim Kurumsal Uygulama Hizmetleri Direktörü Atakan Karaman, toplam müşteri portföylerinin yüzde 37’sinin KOBİ’lerden oluştuğunu açıklıyor. “Türkiye’de KOBİ olarak adlandırılan şirketlerin IT yapılanmalarına baktığımızda pek çoğunun, hizmeti dış kaynak kullanarak alacak bir yapılanma içinde olduklarını görüyoruz” diyen Karaman; KOBİ’lerin özellikle yazılım geliştirme faaliyetlerini yakın çevreden lokal hizmet olarak almayı tercih ettiğini, yazılım desteği veren şirketlerin yönlendirmesiyle de barındırma hizmetini almaya yönlendiklerini açıklıyor. Karaman’ın açıklamasına göre Anadolu Bilişim, özellikle sistem barındırma ve bunun üzerinden sunulan hizmetlerle KOBİ’lere ulaşıyor.
Karaman, “2014’te akıllı e-dönüşümle rekabetin kazananı olmak isteyenler KOBİ’lerin dijital çözümlerde hız kazandığı bir yıl oldu. Anadolu Bilişim’in çözümleriyle KOBİ’ler ofise ya da sabit bilgisayara bağlı kalmaksızın mobil cihazlardan erişime imkan verecek araçlar kullanmaya başladı” diyor.
KOBİ’ler iki grupta toplanıyor
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı tarafından gönderilen açıklamada, KOBİ’lerin teknoloji yatırımlarını artırdığının açık bir şekilde hissedildiği belirtilerek “Bilişim, telekomünikasyon ve yazılım şirketleri bölgedeki bu ihtiyacın farkında. Bu doğrultuda pazarlama faaliyetlerini yürütüyorlar. Bu faaliyetler de bölgemizdeki şirketlerin teknoloji konusundaki farkındalığını artırıyor. Bölgenin üretim yapısı da katma değeri yüksek ürünlere doğru hızla kayıyor. Ürün yapısındaki bu yönelim Y kuşağı istihdamını ve teknolojik altyapı yenilemelerini beraberinde getirerek farklı bir sinerji yaratıyor” deniliyor.
Tüzünsu’ya göre de Türkiye’deki KOBİ’ler, dijital dünyanın gerek kendilerine gerekse müşterilerine sunabileceği fırsatların farkındalar. Tüzünsu bugün Türkiye’deki KOBİ’lerin iki gruba ayrılabileceğini söyleyerek açıklamasını şöyle sürdürüyor: “İlk gruba teknoloji takipçileri, ikinci grubaysa teknoloji liderleri diyebiliriz. Örneğin ilk grup olan teknoloji takipçilerinin yüzde 76’sı mobil telefonlarını sosyal hayatları için önemli görürken, ikinci gruptaki teknoloji liderlerinin ise yüzde 69’u en son teknoloji mobil cihazları kullanmayı seviyor. Her ne kadar KOBİ’lerin dijital dünya ile direk etkileşimini yansıtmasa da, daha önce de belirttiğimiz gibi bu rakamlardan anlayabiliriz ki, Türkiyeli KOBİ’ler teknolojinin işlerine olan faydasını ve dijital dünyanın şirketlerine sunabileceği fırsatları fark ettiler. Biz de Microsoft Türkiye KOBİ segmenti olarak gerek iş ortaklarımızın gerekse müşterilerimizin dijitalleşme süreçlerini yakından takip ediyor ve desteklemeye devam ediyoruz.”
Kaynak kısıtlı, gelişim şart
EPSON Türkiye Müşteri Hizmetleri Müdürü Ahmet Gürle’ye göre KOBİ’lerin büyük bir çoğunluğu dijital dönüşüm sürecinde değil. “Dönüşüm çoğu zaman radikal kararlar almayı gerektirir” diyen Gürle, “Pek çok KOBİ maliyet ve bilgi eksikliği nedeniyle dijital altyapıya geçişi erteliyor. Özellikle küçük işletmeler için maliyet/fayda eğrisi yukarıda kaldığı için bu dönüşüme geçiş şimdilik erteleniyor. Farkındalık aslında ihtiyaç ve rekabetle başlıyor. Firma içindeki iletişimin ya da bilgiye erişimin ihtiyacını hisseden veya bu dönüşümün maliyetleri azaltacağını, iletişimi ve erişimi hızlandırarak rekabet avantajı yakalayacağını düşünen KOBİ’ler geçişe bir adım daha yakın oluyor” açıklamasında bulunuyor.Murat Fırat ise KOBİ’lerin teknoloji yatırımlarında, ekonomi alanında yaşanan krizin olumsuz etkisine dikkat çekiyor. “2014 yılının son çeyreğinde başlayan ekonomik durgunluk hissedilir ölçüde yer aldı. Bu durgunluk 2015 yılında da devam ediyor. Haziran seçimleri sonrasında daha yukarılara çıkacağı düşünülüyor” açıklamasında bulunuyor Fırat.
Gidilmesi gereken yer konusunda ise son noktayı Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy koyuyor: “Günümüzde büyükten küçüğe tüm işletmeler hızla değişen pazar koşullarına adapte olmaya çalışıyor. İşlerini büyütmek ve başarılarını sürdürmek isteyen KOBİ’lerin de değişime ayak uydurmaları gerekiyor. Büyük firmalardan farklı olarak KOBİ’lerin kaynakları kısıtlı. Sürekli yeni yatırım yapacak güçleri yok. Dolayısıyla, ellerindeki kaynaklarla daha fazlasını yaparak 1 değil 2 üretmeleri gerekiyor. Tüm bu handikaplar KOBİ’lerin hızla dijitalleşmesiyle aşılabilir.”
Bu yazı IT PRO’nun 183. sayısında yayınlanmıştır.