Tüm dünyayı etkileyen Kovid salgınının sağlık dışında yansımaları, etkileri de oluyor. Bunlardan biri de çip üretiminin talebi karşılayamaz hale gelmesi. Salgının yarattığı yeni çalışma ve eğitim şekli, 5G telefonlara geçiş gibi unsurlar bilgisayar, 5G telefon, ağ ürünleri olmak üzere bazı ürünlere talebi olağanüstü artırdı. Bu yoğun talebe salgın nedeniyle üretim, lojistik, dağıtım koşullarının uzaması da eklenince çip üretimi, artan talebe yetişemez oldu. Bunun sonucunda bilgisayar, otomotiv, akıllı telefon (özellikle 5G telefon) gibi sektörler bu sorundan etkilenmeye başladı.
Kovid salgını nedeniyle talebin arttığı sektörlerin başında gelen network (ağ) sektörü, küresel çip krizinden etkileniyor mu? Dünyanın en büyük network ürünleri üreticisi olan TP-Link®’in Ülke Müdürü Ryan Yang, çip krizinin network sektörüne etkilerini ve Türkiye pazarına yansımalarını açıkladı.
Evden çalışma, uzaktan eğitim, 4G’den 5G’ye geçiş gibi olguların başta bilgisayar, telefon ve ağ ürünleri gibi ürünlere talebi çok ciddi oranda artırmasıyla patlak veren küresel çip krizinin, içinde çip yer alan tüm ürünleri ve bu ürünleri üreten sektörleri etkilediğini belirten Yang, “Dünyada beş çip üreticisi var ve bunların üretim kapasiteleri belli ve bu kapasiteyi kısa vadede artırmak mümkün değil. Bu nedenle network sektörü de dahil ürünlerinde çip kullanan tüm sektörlere yansıyan bir sorun yaşanıyor. Kimi sektör ve/veya şirketler çip temininde sorun yaşıyor. Ürün temin edilse bile fiyatlar arttı ve artmaya devam ediyor.” diyor. Çip ya da cipset fiyatlarında kriz başından bu yana yüzde 15-30 arası artış olduğunu açıklayan Yang, bu fiyat artışının çip kullanan sektörlere ve ürünlere de yansıdığını belirtiyor.
“Çipset stoğumuzu artırdık”
TP-Link’in çok büyük üretici olması nedeniyle çip tedariğinde çok ciddi bir sorun yaşamadığını ve önümüzdeki dönem de daha az etkilenmek için tüm planlamaları yaptıklarını vurgulayan Yang, “TP-Link ürün yöneticileri, çip üreticileriyle sürekli bağlantı halindeler ve planlamalarını daha uzun vadeli olarak yapıp üreticilerle paylaşıyorlar. Daha önceden üçer aylık yapılan üretim planları, artık altı aylık, hatta yıllık yapılıyor. Bu sayede altı-oniki ay sonra üretilecek ürünler için gereken çip ihtiyacımızı üreticilere bildiriyoruz. Her ay ve her çeyrek dönem bu tahminlerimizi gözden geçirip, bilgi paylaşımına devam ediyoruz ve daha erken dönemde cipsetleri temin ediyoruz. Kriz öncesi döneme göre chipset stoğumuzu da arttırdık; daha fazla stokla çalışıyoruz.” diyor.
Bu sayede çip temininde önemli bir sorun yaşamadıklarını ifade eden Yang, özellikle talep yoğun ürünlerin üretimine daha fazla odaklandıklarını belirtiyor. Evden çalışma/uzaktan eğitim nedeniyle Wi-Fi erişim ve kapsama çözümlerine talebin çok ciddi arttığını söyleyen Yang, “Menzil genişleticiler, Mesh ağ ürünleri, yönlendiriciler (router), adaptörler gibi ürünlerde sıkıntı yaşamadık ve yaşamayacağız. Çünkü bu ürün gruplarına öncelik veriyoruz. Kullanıcıları mağdur etmemek üzere planlama ve üretim yapıyoruz.” diyor.
Network ürünlerinde fiyat artışı olacak mı?
Küresel çip krizinin 2022 yılı sonuna kadar devam edeceğini öngördüklerini belirten Yang, “Network, PC, akıllı telefon, IoT cihazı gibi ürünlere talep hala yüksek seviyelerde. Özellikle 5G’ye geçiş hızlandıkça, 5G kullanan ülke sayısı arttıkça telefon talebi de katlanarak artıyor. Bunlara bir de çip üretiminde son derece önemli bir rolü olan su sıkıntısı, kuraklık sorunu da eklenince ne yazık ki bu süreç uzayacak.” diyor.
Talebin katlanarak artması, buna karşın üretiminin artan talebe yetişememesi, çip fiyatlarını ciddi oranda artırdı ve kriz devam ettikçe bu artış da sürecek. Çip fiyatlarındaki artıştan network sektörünün de diğer sektörler gibi etkilendiğini söyleyen Yang, “TP-Link olarak bugüne değin tüketicilere mümkün olduğunca bu artışı yansıtmamaya ya da en az oranda yansıtmaya çalıştık. Ama kriz devam ediyor ve çip fiyatları sürekli artıyor. Bunun sonucunda -her marka network ürününde- önümüzdeki dönem fiyat artışı kaçınılmaz olacak.” diyor.
TP-Link’in bu fiyat artışında da büyük üretici olmasının avantajını kullanıcılara sunmak üzere çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayan Yang, “Tüm dünyada network ürünlerinin fiyatları artıyor ve her marka etkileniyor. Türkiye’de de artıyor ve artmaya devam edecek ne yazık ki! Ama TP-Link olarak bu artışı en az seviyede tutuyoruz. Daha büyük bir kriz oluşmazsa fiyat artışını düşük seviyelerde tutmaya gayret edeceğiz.” diyor.
“Biz büyük üreticiyiz, büyük markayız. Bu büyüklüğümüzü böyle kriz anlarında göstermek zorundayız”. diyen Yang, bugüne değin ürün temininde kullanıcılara sorun yaşatmadıklarını; salgının en zorlu günlerinde, talebin birden katlanarak arttığı zamanlarda hızlıca ürünleri getirip satışa sunduklarını, kullanıcıları mağdur etmediklerini vurgulayarak “Kaçınılmaz olan bu fiyat artışında da –şartlar elverdiğince- kullanıcıyı gözeten marka olacağız.” diyor.