Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Gökoğlu, Türkiye’deki genç nüfusun global pazarda söz sahibi yazılımlar geliştirebileceğini belirterek, “Biz bunu, Türk gencinin yapabileceğine inanıyoruz” dedi.
Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Halil Gökoğlu, “Özellikle yeni teknolojilerde Türkiye’deki genç nüfusun her biri, birer yazılım geliştiricisi olup global pazarda söz sahibi olacak yazılım geliştirebilir. Bu bireysel anlamda, mobil telefon uygulamaları olabilir, büyük şirketlerin güvenlik yazılımı da olabilir. Biz bunu, Türk gencinin yapabileceğine inanıyoruz” dedi.
Servis ve yazılımda bulut önemli yenilikler arasında
Gökoğlu, Türkiye’de bilişim sektöründe 2015 yılında yaklaşık yüzde 5 büyüme öngörüldüğünü belirterek, servis ve yazılımın yaklaşık yüzde 7 büyümesinin beklendiğini söyledi. Servis ve yazılımda bulut teknolojilerinin önemli yenilikler arasında yer aldığını ifade eden Gökoğlu, bu yönde yapılacak yatırımlarla söz konusu teknolojinin öne çıkacağını kaydetti.
“Bulut teknolojisinde birçok farklı özellik dikkat çekiyor”
Gökoğlu, bulut teknolojilerde birçok farklı özelliklerden bahsedildiğini dile getirerek, “Altyapı yatırımı yapılmadan alınan birtakım servis ve hizmetler olabilir. Yine bir felaket anında yedekleme olarak kullanılabilir. Fakat kullanıcının hem bireysel hem de kurumsal en yeni teknolojiyi altyapı yatırımı yapmadan kullandığı kadar ödeyerek en yeni teknolojiye ulaşıyor olması hem işindeki verimliliği artırıyor hem de global pazarda rakiplerine karşı avantajlı hala getiriyor” diye konuştu.
“Birçok dünya devi Türkiye’ye yatırım yapıyor”
Türkiye’de KOBİ’lerin bilişimi kullanmaya başladığını anlatan Gökoğlu, Boston Danışmanlık Grup’a yaptırdıklarını araştırmada KOBİ’lerin teknolojiyi yeteri kadar kullanmadığının görüldüğünü bildirdi.
Gökoğlu, araştırmaya göre Türkiye’de faaliyet gösteren KOBİ’lerin teknoloji kullanımını yüzde 10 arttırmaları durumunda, yaklaşık 15 milyar dolar ek gelir ve bu sayede 360 bin yeni istihdam fırsatının ortaya çıktığını vurgulayarak, “Türkiye, lojistik ve stratejik olarak merkezi bir yerde bulunuyor. Birçok dünya devi, Türkiye’ye yatırım yapıyor. Türk malı ürünlerin global dünyada rekabetçi olmaması için hiçbir neden yok. KOBİ’lerimiz eğer son teknolojiyi daha hızlı kullanır ve işlerine adapte ederse hem verimlilik hem üretilen ürün hem de global pazarda yer bulma adına fayda sağlayacak. Bu da ülkeye ek gelir ve istihdam olarak yansıyacaktır” şeklinde konuştu.
Mobil teknolojilerde diğer gelişen ekonomilere göre Türkiye’nin iyi durumda olduğunu vurgulayan Gökoğlu, birey ve kurumlarda mobil teknolojilerin hayatın içinde yer aldığını söyledi.
“Türkiye’yi üreten bir yerde görmek istiyoruz”
Gökoğlu, artık eve çağrılan servislerin bile mobil teknolojiyi kullandığını belirterek, şunları kaydetti: “Bilişim sektörünün teknolojinin hızlı değiştiği, geliştiği ve tüketildiği bir yerde biz Türkiye’yi teknolojiyi tüketen bir ülke değil, üreten ve ihraç eden bir yerde görmek istiyoruz. Bilişim sektöründe, sermayeye dayalı bir yatırım yok. İnsan beynine, bilgi ve beceriye dayalı bir sektör. Özellikle yeni teknolojilerde Türkiye’deki genç nüfusun her biri, birer yazılım geliştiricisi olup global pazarda söz sahibi olacak yazılım geliştirebilir. Bu bireysel anlamda, mobil telefon uygulamaları olabilir, büyük şirketlerin güvenlik yazılımı da olabilir. Biz bunu, Türk gencinin yapabileceğine inanıyoruz. Yapılan araştırmalar, dünyadaki istihdamın yüzde 30’unun bilişim sektöründe olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de bu oran biraz daha geride. Eğer biz de dünya ortalamalarını yakalayıp biraz da geçersek hem istihdam hem de üretilen teknolojinin dünyaya pazarlanarak gelir elde edilmesi konusunda Türkiye, önemli bir oyuncu haline gelecektir. Genç nüfus, Türkiye’nin bilişim sektöründeki avantajıdır.” (A.A)