RTB House, yapay zekâ ile gelişen dijital reklam harcamalarının Türkiye’deki programatik yatırımlarını pozitif yönde etkilediğini duyurdu.
IAB Türkiye’nin verilerine göre, 2015 yılında 78,5 milyon lira olarak ölçülen programatik harcamaları, bir önceki yıla göre yaklaşık 11 kat artış göstererek 993,8 milyon liraya ulaştı. IAB Türkiye’nin ölçümde yaptığı değişiklikler ve önceki yıl bazın düşük alınması nedeniyle bu kadar fark oluştuğuna dikkat çeken RTB House Türkiye Ülke Müdürü Okay Tuğ, “Türkiye’deki dijital pazarlama uzmanları programatik süreçlerin getirdiği faydaları göz önünde bulundurarak kararlar almaya başladılar. Bu da harcamaların bu yönde artmasına sebep oldu” dedi.
Okay Tuğ’a göre, yapay zekânın dijital pazarlama dünyasına girmesiyle birlikte, tüketicilerin satın alma davranışları çok daha fazla veriye dayanarak tahmin edilmesi fırsatı ortaya çıktı. Tuğ sözlerini şu şekilde tamamladı:
“RTB House, kullanıcı davranışlarını kendi kendine öğrenebilen ve en uygun seçenekleri sunan derin öğrenme metoduyla çok daha isabetli yeniden hedefleme çözümleri sunabiliyoruz. Bu sayede kullanıcılar kendilerine daha uygun reklamı gördükleri için, reklamverenler ise uygun reklamlarla daha fazla dönüş sağladıkları için memnun oluyorlar.”
Kullanıcılar, reklamverenlerin web sitelerinde gezinirken yüzlerce küçük adım atıyorlar. RTB House tarafından geliştirilen inovatif model, kullanıcı adımlarını algılamak için derin öğrenme yönetimini kullanarak, karar verme aşamasındaki alışkanlıkları tespit ediyor. Bağlantısal veri havuzuyla birlikte RTB House’un yeni metodu, işletmelerin dönüşüm oranını tahmin etmelerine yardımcı olarak, en kısa sürede yatırım geri dönüşünün (ROI) maksimize edilmesini sağlıyor.
Yapay zeka yatırımları artıyor
MarketandMarkets raporuna göre, yapay zekâ pazarı 2015-2020 yıllarında yıllık yüzde 53,65’lik büyüme ile 2020 yılına kadar 5,05 milyar dolara ulaşacak. Bu ciddi büyümenin en önemli sebeplerinden biri ise yapay zekâ temelli reklamcılık ve medya endüstrisinde kendiliğinden öğrenen makinelerden oluşan zekânın alt kategorisi “makine öğrenim teknolojisi” olarak görülüyor. Tüketici davranışlarını belirleyerek satın alma alışkanlıklarını ölçmek için medya ve reklamcılık sektörünün yapay zekâ pazarının büyümesindeki en önemli pazar olması bekleniyor.
Beynimizdeki biyolojik nöronlardan ilham alan bir matematik modelini kullanan teknoloji, herhangi bir insan uzmanlığına ihtiyaç duymaksızın tüketicilerin satın alma potansiyelini gösteren daha gerçekçi, daha zengin ve makine ile yorumlanabilir kullanıcı tanımlamalarını mümkün hale getiriyor. Dönüşüm oranı algoritmaları yalnızca tıklama verilerini toplamak ve yorumlamakla kalmıyor, kullanıcıların gezindiği teklifler, ilgilendiği kategoriler, sepete attığı ürünler ya da arama taktikleri de ele alarak her bir bireyin potansiyel satın alma sürecinin daha net bir resmini ortaya çıkarıyor.