SAS, 13 Şubat’ta gerçekleştireceği “SAS Analytics Day” etkinliği ile bankacılıktan sigortacılığa, telekomdan perakende ve enerjiye kadar, Türkiye’den ve dünyadan üst düzey yöneticileri ve kanaat önderlerini ağırlayacak. Dünyanın ilk cyborg sanatçısı unvanına sahip Neil Harbisson da etkinlikteki konuşmacılar arasında yer alacak.
SAS, 13 Şubat’ta gerçekleştireceği Analytics Day etkinliği kapsamında, analitiğin ortaya çıkardığı analitik ekonomisi, yapay zekâ, makine öğrenimi, veri gizliliği, veri yönetişimi stratejisi, yapay zekânın müşteri deneyimini nasıl geliştirdiği ve analitik aracılığıyla inovasyonun nasıl mümkün olduğu gibi konuları, Türkiye’den ve dünyadan önemli isimlerle birlikte ele alacak.
Dünyanın ilk Cyborg Sanatçısı Neil Harbisson, Türkiye İş Bankası Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran, Yapı ve Kredi Bankası CIO’su Cengiz Arslan, Akbank CAO’su Dr. Attila Bayrak, Turkcell Müşteri Deneyimi ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Serkan Öztürk, Boyner Bilgi Teknolojileri ve Operasyondan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Şevket Süreyya Çelikkanat, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, Teknoloji ve Trend Editörü Serdar Kuzuloğlu ve daha birçok önemli isim, verinin hayatımıza olan etkilerini SAS Analytics Day’de konuklarla paylaşacaklar.
Dünyanın ilk cyborg sanatçısı
SAS Analytics Day’in konuşmacıları arasında yer alan önemli isimlerden biri de, dünyanın ilk cyborg sanatçısı unvanına sahip olan Neil Harbisson. Akromatopsi diye adlandırılan nadir görülür bir hastalık ile dünyaya gelen sanatçı, hastalığı sebebiyle hiç renkleri göremiyordu. Kendisi şu anda kimsede olmayan bir yeteneğe sahip: Renkleri duyabiliyor! Elektronik bir göz renk frekanslarını toplayarak, bunları Harbisson’ın başının arkasındaki bir çipe gönderiyor. Böylece Harbisson, kırmızıyı, sarıyı, pembeyi, moru göremese de frekansını duyarak renkleri ayırt edebiliyor. Harbisson konuşmasında, kendi biyolojik evrimimize aktif bir şekilde katılmamızın artık bir teori değil bir seçenek olduğunu; aynı zamanda kendimizi teknolojiyle birleştirerek, bedenimizin ve algılayıcımızın tasarımcısı olabilmemizin ve hayatta kalma olasılıklarımızı artırabilmemizin ayrıntılarını paylaşacak.