Samsung Kurumsal Forum 2015 etkinliğinde gazetecilere özel bir sunum gerçekleştiren Samsung Electronics Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen, şirketlerin, dijital dönüşümü doğru yönetebilmeleri CDO ’lara (Chief Digital Officer) ihtiyacı olduğunu belirterek, “Samsung olarak şirketlerin önce CEO’ları, sonra CIO’ları, en sonda ise pazarlama müdürleri ile bir araya geliyoruz. Günün sonunda ise ilerleme kaydedilemediğini görüyoruz. Bu nedenle CEO’lara, ‘Şirketinizi CDO’lara açın’ diyorum” açıklamasında bulundu. Yeğen’in verdiği bilgilere göre şu anda dünyada sadece 2 bin şirket yönetim kurullarında dijitalden sorumlu yöneticiye sahip. 2016’da bu rakamın 3 bine ulaşacağı tahmin ediliyor.
Samsung’un bu yıl Türkiye’de ikincisini düzenlediği etkinlikte, IDC ile gerçekleştirdiği ‘Türkiye Kurumsal Mobilite Araştırması’nın çarpıcı sonuçları da değerlendirildi. Araştırmanın sonuçlarına göre 2014’te kurumların toplam iş gücü içinde %23 oranında bir paya sahip olan mobil çalışanların payı, 2015’te %26’ya yükselmiş. Günümüzde şirketlerin %50’sinin mobil stratejisi varken, bu oranın önümüzdeki 2 yıl içinde %94’e ulaşacağı öngörülüyor. Araştırma sonuçlarına göre kurumların mobiliteden bekledikleri faydaların başında %46’lık bir oran ile operasyonel verimliliği artırma ve %43 ile iş sürekliliğini sağlama geliyor.
Mobil stratejisi olan şirketlerin oranı 2 yıl içinde %94’e yükselecek
Tansu Yeğen; dijital yatırımların odağında kurumların operasyonel üretkenliğini artırmak ve daha iyi bir müşteri/çalışan deneyimi sağlayarak kurumlar arası rekabette avantaj kazanmak olduğunu belirtti:
”Yaptığımız araştırma sonuçları, mobil iş gücünün toplam iş gücü içindeki payının giderek arttığına işaret ediyor. 2014’te %23 olan mobil çalışan oranı 2015’te %26’ya yükselmiş. 2017’de ise bu oranın %31 seviyelerine, 2019’da ise %34’lere kadar çıkması öngörülüyor. Mobil stratejisi olan şirketlerin bugün itibariyle %50 olan oranının, 2 yıl içinde %94’e ulaşacağı da araştırmanın dikkat çeken sonuçları arasında yer alıyor. Kurumların mobiliteden beklediği faydalara bakıldığında ise; ilk iki sırayı %46 ile operasyonel verimliliği artırma ve %43’lük oran ile iş sürekliliğini sağlama hedefleri alıyor. Bunları %32 ile yeni çalışma yöntemleri ve %22’lik bir oranla rekabet avantajı ve çalışan memnuniyetini sağlama takip ediyor.”
Mobilite, satış departmanlarının öncelikli konusu
Mobil teknolojilerden %88 gibi yüksek bir oranla ilk olarak satış birimlerinin yararlanmaya başladığına işaret eden Tansu Yeğen, Mobilitenin sağladığı en büyük katma değerin satış departmanlarında hissettildiğine işaret etti. Yeğen; “Satış departmanlarının ardından %69 ile üst kademe yönetimler ikinci sırayı alırken, %63 ile pazarlama ve saha hizmetleri dikkat çekiyorken dördüncü sırada %60 ile lojistik birimlerini görüyoruz” dedi.
Güvenlik, mobilite de en kritik konu; evrensel bir endişe
Tansu Yeğen ‘mobilitede güvenlik’ başlığı altında öne çıkan konularla ilgili ise şunları söyledi: “Araştırmaya katılan kurumların yaklaşık dörtte birinde (%24) BYOD (Kendi Cihazını Getir) uygulanırken; %11’inin de önümüzdeki 24 ay içinde BYOD uygulaması yapmayı planladıkları görüldü. Ancak BT’nin her alanında olduğu gibi; bu uygulamalarda da güvenlik en önemli endişe olarak ifade ediliyor. Araştırmaya katılan kurumların sadece %10’u, kapsamlı ve test edilmiş bir güvenlik politikası uyguladığını belirtmiş. Bu da, mobil güvenlik politikalarının uygulamada geri kaldığını gösteriyor. Oysa doğru yönetim araçları ve stratejileri benimsendiğinde; çalışanların memnuniyetine odaklanan CYOD (Kendi Cihazını Seç) uygulamaları ile hem çalışanların ihtiyaçları hem de BT Yöneticilerinin güvenlik, maliyet ve verimlilik açısından başarılı sonuçlara ulaşılıyor” dedi.