S Pen, ilk Galaxy Note’un alt kenarına sıkıştırılmış olarak ilk defa piyasaya sürüldüğü 2011 yılından bu yana uzun bir yol kat etti. Galaxy Note ve S Pen’in 2011’de piyasaya sunulmasıyla, yeni bir mobil cihaz kategorisi olan phablet ortaya çıktı. Akıllı telefon ve tabletin özelliklerini birleştiren Galaxy Note, çığır açan tasarımı ve not defterine benzeyen işlevselliği ile dünya çapında büyük ses getirdi. İlk sürümde bulunan S Pen; kalem, kurşun kalem, fırça ve vurgulayıcı görevi görebiliyordu. Ayrıca, kullanıcıların işleri daha hızlı halletmelerine yardımcı olmak için tasarlanan birçok kısayolun ilk aşamalarına da sahipti. S Pen’in düğmesine basarken ekrana iki kez dokunmak, S Memo uygulamasını otomatik olarak açıyordu. Ertesi yıl piyasaya sürülen Galaxy Note2’de, daha ergonomik bir tutuş için bir ucu düzleştirilerek yeniden tasarlanan bir S Pen bulunuyordu. Birinci modelden sonra ikinci modeldeki en dikkat çekici gelişme, basınç duyarlılığındaydı. Önceki sürüm 256 seviyesine kadar basınç hassasiyetini desteklerken, yeni model 1.024’e kadar yani dört kat daha fazla basınç hassasiyetini destekledi. Bu iyileştirme, kullanıcıların daha hassas ve doğal bir yazma deneyimi yaşamasını sağladı. Notun içinde (örneğin bir resimde) renkleri kaldırmayı kolaylaştıran bir fırça menüsü ve damlalık aracı da eklendi. Galaxy Note3’ün S Pen’indeki geliştirmeler, elle yazma deneyimini iyileştirmenin ötesine geçerek kalemin üretkenlik özelliklerini büyük ölçüde geliştirdi. Yeni Uzaktan Kontrol menüsü, kullanıcıların yalnızca S Pen’i çıkararak veya düğmesine basarak önemli özelliklere anında erişmesini sağlıyordu. Bu kullanışlı özelliğin eklenmesi; arama yapmayı, e-posta ve mesaj göndermeyi, çekilen görüntülere çizimler ve notlar eklemeyi ve çok daha fazlasını kolaylaştırdı. Galaxy Note4’ün S Pen’inde ise yapılan geliştirmeler, daha gerçekçi bir yazma deneyimini teşvik etmeyi ve daha fazla üretkenlik aracı eklemeyi amaçlıyordu. Samsung, S Pen’in sağladığı doğruluğu büyük ölçüde geliştirerek, basınç hassasiyetini 1.024 seviyesinden 2.048’e çıkarmakla işe başladı. Kullanıcıların çeşitli içerikleri paylaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla yeni Akıllı seçim özelliği de eklendi. Akıllı seçim özelliğiyle kullanıcılar, uygulamadan bağımsız olarak ekranlarındaki içeriği anında seçmek, paylaşmak ve kaydetmek için S Pen’lerini kullanabiliyor ve ardından e-posta veya mesaj yoluyla başkalarıyla paylaşabiliyordu. Galaxy Note5’serisinde S Pen’e Ekran Kapalı not alma işlevi eklendi. Sonuçta ilham geldiği zaman onu olabildiğince çabuk kaydetmek istersiniz. Notları doğrudan akıllı telefonun ekranına yazmak, yani kullanıcı S Pen’i cihaza geri koyduğunda anında kaydedilecek notlar, not alma deneyimini daha da kolaylaştırdı. Samsung, bu kolaylığı daha da ileriye taşımak için S Pen’i çıkarma şeklini basitleştirdi. Önceki S kalemlerinin uçtaki çentik aracılığıyla manuel olarak çıkarılması gerekirken, Note5’teki S Pen hafifçe bastırılarak çıkarılabiliyordu. Galaxy Note8 ile sunulan Canlı mesajlar özelliği, anlamlı iletişimin mükemmel bir örneği olarak büyük yankı yaptı. Bu özellik, kullanıcıların arkadaşlarıyla veya sosyal medyada anında paylaşabildikleri kendi eğlenceli ve hareketli GIF’lerini çizmek için S Pen’i kullanmasına olanak tanıyor. Kullanıcılara çok çeşitli fırça ve kalem seçenekleri sunan canlı mesajla oluşturulan metinler, çizimler ve GIF’ler Galeri’ye kaydedilebilir ve kullanıcı istediği an yeniden kullanılabilir. Galaxy Note9 piyasaya sürüldüğünde ise S Pen bir kalemden çok daha fazlasına dönüşmüştü. Artık S Pen çok çeşitli not alma ve üretkenlik araçları sunmanın yanı sıra çok farklı işlevler için uygun bir uzaktan kumanda görevi de görüyordu. Bluetooth Düşük Enerji (BLE) teknolojisinin eklenmesi, Note9’daki S Pen’in örneğin düğmesini deklanşör olarak kullanarak uzaktan grup fotoğrafı çekmek ve sunumlarda slaytları uzaktan kontrol etmek için kullanılabileceği anlamına geliyordu. S Pen, cihaza geri takıldığında otomatik olarak şarj olmaya başlıyor ve tam olarak şarj edildikten sonra 30 dakikaya kadar kullanım (veya yaklaşık 200 tıklama) olanağı sunuyordu. Galaxy Note10 ile beraber S Pen bir uzaktan kumandadan daha fazlası haline geldi ve sihirli bir değneğe dönüştü. S Pen’deki uzaktan kontrol özelliği, kullanıcıların cihazlarını basit hareketlerle uzaktan kontrol etmelerini sağladı. Kullanıcı, S Pen’in düğmesine bir kez basarak bu sezgisel eylemleri kameralar ve çekim modları arasında geçiş yapmak, bir kareyi yakınlaştırmak veya uzaklaştırmak ve özelleştirilebilir hareketlerle çeşitli kullanışlı işlevleri yürütmek üzere kullanabiliyordu. Akıllı telefon ayrıca, el yazısının anında metne dönüştürülmesini ve çeşitli formatlar aracılığıyla dışa aktarılmasını sağlayan özellik de dâhil olmak üzere, kullanıcıların üretkenliklerini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olmak için tasarlanmış geliştirmeler de sunuyordu. Galaxy Note20’nin S Pen’i, kalem ve kâğıt kullanma deneyimine özlem duyanlara bugüne kadarki en gerçekçi not alma deneyimini sağlıyor. Daha doğru koordinat tahminine olanak tanıyan yapay zekâ teknolojisi, gelişmiş jiroskop sensörü ve ivmeölçer dâhil bir dizi geliştirme, mümkün olan en gerçekçi elle yazma ve çizim deneyimini sağlamak amacıyla bir araya getirildi. Bu deneyimler, yeni S Pen’in büyük ölçüde azaltılmış gecikme süresiyle güçlendirildi. Galaxy Note20 Ultra’nın gecikme süresi, Note10’a kıyasla neredeyse yüzde 80 azaltıldı. Bu tür bir tepki gücü, kullanıcıların daha gerçekçi bir yazma deneyiminin keyfini çıkarmasını sağlıyor. EtiketlerGalaxy Note Galaxy Note S Pen S-Pen Samsung samsung galaxy Samsung Galaxy Note Derya Coşkun18 Ağustos 2020 314