Teletıp, özellikle sağlık hizmetine ulaşmakta güçlük çekenler için hizmet kalitesini artırmak üzere telekonferans, doküman paylaşımı ve mobil teknolojilerini bir araya getiriyor. Teletıp uygulamalarının sağlık hizmetlerinin sunumunu değiştirdiği 10 uygulama sıralıyoruz.
Brian Eastwood
Teletıp, hastaları uzaktan takip edip onlara tıbbi hizmetler sunabilmek için telekonferans çözümlerinden görüntü paylaşımına kadar birçok farklı elektronik haberleşme yolunu kullanıyor. Amerikan Teletıp Birliği’nin (American Telemedicine Association) açıkladığı gibi, teletıp, telesağlık uygulamalarına eşlik ediyor olsa da onunla aynı anlamı taşımıyor. Teletıp, telesağlık uygulamalarından ayrı olarak araştırma, eğitim ve yönetim gibi hasta muayenesine dahil olmayan unsurları da içeriyor.
Teletıp teknolojisinin kullanımı, ABD’li doktorların, hastaları Boston trafiğine takılmadan, havalimanı kliniğinde muayene edebilmek için Boston limanı altında işlettikleri ve Massachusetts Genel Hastanesi ile Logan Uluslararası Havalimanı’nını birbirine bağlayan yüksek dalgalı iletişim hattının yaratıldığı 1960’ların sonuna kadar gider.
Bugün teletıp; dermatoloji, davranışsal sağlık ve kardiyoloji gibi tıbbi alanlarda doktorlardan veya hastanelerden ya da her iki taraftan da iyi hizmet alamayan gruplara daha iyi sağlık hizmeti sunabilmek için kullanılıyor. Teletıp, ayrıca, bir hastanın durumunun sürekli kontrolünü sağlayarak hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi gibi rahatsızlıkların tedavisinde maliyeti önemli ölçüde düşüren bir yöntem olarak da görülüyor.
Teletıp teknolojisinin, sağlık hizmetlerinin sunumunu değiştirdiği 10 alanı aşağıda okuyacaksınız. Ona geçmeden önce teletıp kullanımının genişlemesinde kurumların, çok sıkı olmayan yasal düzenlemelerin faydasını göreceğini belirtmek gerekiyor.
1) Felcin önceden teşhis ve tedavi edilebilmesi
Felç vakalarında hızlı teşhis çok önemli. Felç, ne kadar erken teşhis edilirse hastaların hayatta kalma şansı o kadar yüksek. Birçok vakada tedavi, ana semptomların doğru belirlenebilmesi ve doku plazminojen aktivatörü (tPA) adı verilen bir ilacın felcin gerçekleşmesiyle üç dört saat içinde verilebilmesine bağlı. Ancak acil servislerde görev yapan doktorlar her zaman bu kararları alabilme uzmanlığına sahip olmuyor. Küçük ve kırsal alanda bulunan hastaneler de her zaman iyi bir nöroloğa ulaşamıyor.
Amerika’nın Boston’ eyaletinde kurulan Telefelç Servisi bu sorunların üstesinden gelinmesinde önemli bir fayda sağladı. Bu faydalardan bazıları şöyle:
- Hastalar, Georgia’da telefelç ağına bağlı hastanelerde, bu ağa bağlı olmayan hastanelerden 20 dakika daha erken tPA tedavisine erişebildi.
- Telefelç, Kanada’nın Alberta eyaletinin ücra köşelerindeki sağlık kuruluşlarından üniversite hastanesi olan Edmonton’a olan acil servis transferlerini yüzde 92 oranında azalttı. Bu transferlerde kullanılan ambulans ve havayolu taşıması oldukça maliyetli. Ayrıca zaman alıyor ve bazen de tehlikeli olabiliyor.
- Kaliforniya ve Boston’da video-konferans sistemi üzerinden sunulan teletıp hizmetlerinde, telefon görüşmeleri üzerinden sunulanlara göre daha doğru teşhis ve tedavi imkanı sağlandı.
- Arizona’daki nörolog ve radyologların akıllı telefon üzerinden görüntü paylaşım uygulamalarını kullanması, yüzde 92 oranında masaüstü bilgisayar tabanlı görsel arşivleme ve iletişim sistemleri kadar doğru olabildiğini gösterdi.
2) Yoğun bakım ünitesi doktorları ve hemşirelerine dışardan bir göz sağlayın
Teletıp teknolojisi, yoğun bakım ünitesinde giderek kendine yeni bir yol açıyor. Mevcut yoğun bakım ünitelerini, teleyogunbakım olarak ifade edilebilecek yeni bir sistem ile değiştirmek yerine; teletıp teknolojileri kullanılarak, alarm durumlarında birden fazla hastaya bakmak zorunda olan ve yoğunluktan dolayı ilaç dozu, artan kan basıncı veya başka önemli gelişmeleri kaçırabilen hemşire ve doktorlara üçüncü bir göz sağlanabilir.