Chatbot gibi Büyük Dil Modelleri, bilim sisteminde devrim yaratma gücüne sahip. Bu da aslında yapılan bir anketin net sonucu olarak ortaya çıkıyor. Ama öncesinden de bilindiği üzere ChatGPT piyasaya sürüldüğü andan beri ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Katılımcılar, bilimsel uygulama üzerindeki olumlu etkilerin olumsuz etkilerden çok daha ağır bastığını vurguluyor. Buna ek olarak, bilimsel araştırmanın güvenilirliğini korumak için LLM’lerin neden olabileceği olası dezenformasyonla aktif olarak mücadele etmek için bilim ve siyasetin acil görevini kullanıyorlar. Bu nedenle üretici yapay zekanın kullanımında proaktif düzenleme, şeffaflık ve yeni etik standartlar talep ediyorlar.
Uzmanlar, olumlu etkilerin en çok akademik çalışmanın metinsel alanında belirgin olduğunu dile getiriyor. Ayrıca gelecekte de büyük dil modelleri, makale yazma ve yayınlama ile ilgili çeşitli görevleri otomatikleştirerek araştırma süreçlerinin verimliliğini artıracak. Aynı şekilde, bilim insanlarını son yıllarda önemli ölçüde artan idari raporlama ve araştırma teklifi prosedürlerinden kurtarabilirler.
Katılımcılara göre, LLM’ler, ilk bakışta gerçek araştırma bulgularından ayırt edilemeyen yanlış bilimsel iddialar üretme potansiyeline sahip. Bu yanlış bilgi ise kamusal tartışmalarda yayılabiliyor ve politika kararlarını etkileyerek toplum üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir.
Sonuç olarak şunları söylemek gerekiyor: Araştırmacılar, konu içeriklerine yeniden odaklanabildikleri ve bunu daha geniş bir kitleye etkili bir şekilde iletebildikleri için ek zaman yaratabilecekler ve yeni inovasyonlar için yollar açacaklar.