Yapay zeka: İş dünyasının dostu mu, düşmanı mı?

Raporlar, yapay zekanın muhtemelen yeni işler yaratırken bir kısmını da değiştireceğini gösteriyor.

Yapay zeka, hızla hayatımızdaki yerini genişletmeye devam ediyor. Yayınlanan bir rapor, yapay zekanın bazı meslekleri geride bırakabileceğini ortaya koydu. Ancak aynı zamanda iş gücü açığının kapatılmasına da yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Soruları yanıtlama, araştırma yapma, içerik üretme ve insan benzeri diğer görevleri yerine getirme yetenekleriyle yapay zekanın bazı işleri ve endüstrileri tehdit edebileceği korkusu bulunuyor. Ancak Wells Fargo Economics’in bir raporuna göre, geçmişteki teknolojik devrimlere benzer şekilde yapay zekanın yaygın iş kayıplarına yol açması muhtemel değil. Ek olarak sonunda iş gücü piyasasını canlandırmaya yardımcı olabileceği sonucuna varıldı.

Dört bölümden oluşan bir rapor, bazı endüstrilerin ve mesleklerin yapay zeka tarafından gerçekten işlevsiz hale getirilebileceğini kabul ediyor. Ek olarak, geçmiş teknolojik devrimlerin bazı korkulan iş gücü piyasası sarsıntılarına neden olmadığını gösterdi.

1990’ların İnternet devrimine bakıldığında, rapor, Temmuz 1990 ile Mart 2001 arasındaki iş döngüsü zirveleri arasındaki dönemde, istihdamın yıllık ortalama olarak %1.8 arttığını, yaklaşık 23 milyon iş eklediğini belirtti.

Wells Fargo Baş Ekonomisti Jay Bryson, analizinde, “Geçmiş, yaygın iş kaybı korkuları nedeniyle teknolojik değişime karşı çıkan grup örnekleriyle doludur, ancak her seferinde toplam istihdam seviyeleri ve gelirler, yeni teknolojinin tanıtılmasının ardından yükselmiştir.” diye yazdı.

Yapay zeka bazı ‘Beyaz Yakalı’ işler için tehdit oluşturuyor!

Generatif yapay zeka tarafından gerçekleştirilmesi mümkün olan iş miktarını değerlendiren çalışmalar farklılık göstermekte. Wells Fargo raporu, OpenAI ve OpenResearch ile birlikte yürütülen son bir çalışmaya atıfta bulundu. Bu çalışma, çalışanların %80’inin en azından işlerinin %10’unu generatif yapay zeka ile gerçekleştirebileceğini ortaya koydu. Ayrıca çalışanların %19’unun işlerinin %50 veya daha fazlasının yapay zeka tarafından karşılanabileceğini belirledi.

Danışmanlık firması McKinsey & Co.’nun sunduğu başka bir bakış açısı, yapay zeka veya diğer teknoloji aracılığıyla otomatikleştirilebilecek iş görevlerine harcanan zamanın %60 ila %70’ini oluşturduğunu buldu.

Teknolojinin daha yavaş benimsenmesi işleri koruyabilir

İşte bu dönemde, teknolojinin yaygın olarak kabul edilmesinin daha fazla zaman alabileceği ve iş gücü değişikliklerinin daha düzenli bir şekilde gerçekleşmesine olanak sağlama eğilimi, iş gücü piyasasının korunmasına yardımcı olacak. Yapay zeka gibi teknolojiler, bu geçiş sürecini yavaşlatarak hükümet düzenlemelerinden donanım maliyetlerine ve işçi sendikası grevlerine kadar çeşitli faktörlerin etkisini azaltabilir.

Raporda ayrıca, yapay zeka gibi teknolojilerin, iş gücü büyümesindeki yavaşlamadan kaynaklanan boşluğu doldurmaya yardımcı olabileceği vurgulanıyor. Tahminler, ABD iş gücünün 2023’ten 2033’e kadar yılda %0,5 oranında büyümesinin beklendiğini gösteriyor. Bu da son 30 yılın yaklaşık yarısı kadar bir büyüme anlamına geliyor.

Çalışma çağındaki nüfusun zayıf büyümesi ve iş gücüne katılımda daha küçük kazanımlar, iş gücü arzındaki yapısal yavaşlamayı gösteriyor. Bu, daha fazla işçiye ihtiyaç duyulacağı ve bazı durumlarda işçilerin daha fazlasını yapması gerekeceği anlamına geliyor. Bu tür değişikliklerin birçoğu yapay zeka tarafından desteklenebilir.

Raporda, yapay zekanın muhtemelen yeni işler yaratırken diğerlerini değiştireceği ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün 2018’deki bir çalışmasının iş rollerinin %60’ının 1940’ta henüz var olmadığını ortaya koyduğu belirtiliyor. Ayrıca rapor, “Yaygın iş değişikliğini temel bir senaryo haline getirmek, o zamanın insanlarına yeni icatlar nedeniyle işsizliğin artacağı konusunda uyarılarda bulunan tarihçilere katılma riskini taşıyor.” diye ekliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu