Asemptomatik olan COVID-19’lu kişiler, hastalandıklarına dair herhangi bir işaret olmadan hastalığı yayabiliyor. Ancak yeni bir araştırmaya göre, keskin bir algoritmik kulağa sahip geliştirilmiş bir yapay zeka, asemptomatik vakaları insanların öksürük seslerinden tespit edebiliyor.
MIT’deki bir grup araştırmacı kısa süre önce, sağlıklı ve enfekte insanlar arasındaki öksürüklerdeki ince farkları dinleyerek asemptomatik COVID-19 vakalarını tespit edebilen bir yapay zeka modeli geliştirdi. Araştırmacılar şimdi yapay zekayı klinik deneylerde test ediyor. Ekip, bir tarama aracı olarak kullanılması için FDA onay sürecini de başlattı.
Algoritma; zatürree, astım ve hatta Alzheimer gibi vücutta zayıflamış ses telleri ve solunum performansı gibi bozulmalara neden olabilen durumlar için geliştirilen önceki modellere dayanıyor. Araştırmacılar bu modeli COVID-19’u tespit etmek için uyarladı. MIT’den bilim insanı Brian Subirana, “Konuşma ve öksürük sesleri hem ses tellerinden hem de çevredeki organlardan etkileniyor. Akıcı konuşmadan kolayca elde ettiğimiz veriler ile yapay zeka, kişinin cinsiyetini, ana dilini ve hatta duygusal durumunu öksürüklerden kolayca öğrenebiliyor.” diyor.
Araştırmacılar hem sağlıklı hem de COVID-19’u olan gönüllülerin cep telefonlarını veya bilgisayarlarını kullanarak öksürükleri kaydedebilecekleri bir web sitesi oluşturdular. Ayrıca tanıları ve yaşadıkları semptomlarla ilgili sorular içeren bir anket doldurdular. Açıklamaya göre, araştırmacılar bu web sitesi aracılığıyla 70 binden fazla öksürük örneği kaydı topladı. Bunlardan 2 bin 660’ı semptomlu veya semptomsuz COVID-19 olan hastalardandı. Daha sonra, AI modellerini eğitmek için örneklerden 4 bin 256’sını ve COVID-19 hastaları ile sağlıklı insanlar arasındaki öksürük farkını tespit edip edemeyeceğini görmek için örneklerin bin 64’ünü modellerini test etmek için kullandılar.
Ekip, yapay zekalarının COVID-19 kas yıkımına, ses teli kuvvetine, şüphe ve hayal kırıklığı gibi duygulara, solunum ve akciğer performansına özgü dört özelliğe ilişkin öksürüklerdeki farklılıkları yakalayabildiğini buldular.