802.11ac Wave 2, mobil işgücünü ve multimedya yoğun uygulamaları desteklemek için gerekli olan Wi-Fi kapasitesini ve yoğunluğunu sağlıyor.
Aruba Türkiye Ülke Müdürü Ersin Uyar, mobil işgücünün verimliliğini artırma konusu ile ilgili bir makale kaleme aldı. İşte o yazı;
Mobil cihazlar – ve mobil kullanıcıların talepleri – iş yapış şeklini ve yerini yeniden biçimlendiriyor. Kurumlar, Wi-Fi performansını artırma ve müşteri deneyimini iyileştirme ihtiyacına, kablosuz ağlarını genişleterek ve 802.11ac’nin gigabit Wave 1 kurulumunu benimseyerek karşılık verdiler.
Kablosuz ağa bağlılıktaki bu artış ile birlikte, bir kaç dakikalık kesinti bile önemli verimlilik ve para kayıplarına neden olabilir. Organizasyonlar, hızlı ve güvenilir Wi-Fi altyapısına ihtiyaç duyuyorlar.
802.11ac’nin Wave 2 kurulumları, kurumsal ağlardaki Wi-Fi özellikli cihazların artması ile birlikte güvenli bir bağlantıyı garantilemek için gerekli olan önemli kapasite ve yoğunluk özelliklerini sağlayabilir. Kurumlar, veri kullanımında artan bu dalgalanma için planlama yaparak ve doğru Wave 2 ürünlerini seçerek, ağlarının boğulmamasını garantileyebilirler.
Wi-Fi trafiğindeki trendler
Bir dizi trend, çoklu gigabit Wave 2 kurulumuna olan ihtiyacı destekliyor, bunların arasında şu trendler var:
Artan kablosuz cihaz sayısı: Kendi Cihazını Getir (Bring Your Own Device / BYOD) olgusu, kullanıcıların yaşamlarının her yönünde mobil dostu bir ortam beklemesiyle birlikte gündemde duruyor. Akıllı telefon, dizüstü ve tabletlere ek olarak, akıllı TV’ler, güvenlik kameraları ve dijital tabelalar gibi Wi-Fi özellikli Nesnelerin Interneti (IoT) cihazları da artık kurumsal ağlara bağlanıyorlar. Daha fazla cihaz, daha fazla bant genişliğini ve daha yoğun Wi-Fi dağılımını bir ihtiyaca dönüştürüyor.
Videonun yükselişi: Video konferans, iş operasyonlarının temeli haline geldi. Kurumlar ister oda temelli konferans sistemlerini isterlerse de Skype for Business gibi uygulamaları kullansınlar, video konferans trafiği daha yüksek bant genişliği ihtiyacını ortaya çıkarır.
Video, hem işyerlerinde hem de kullanıcıların kişisel yaşamlarında önde gelen dijital içerik haline geliyor. YouTube ve Vimeo gibi video paylaşım sitelerinin yanı sıra Periscope gibi video akış servisleri, eleman eğitiminden ürün demolarına kadar iş amaçlı geniş bir yelpaze için kullanılıyorlar. Artan video kullanımının yanı sıra video için gereken bant genişliği de, her bir yeni nesil akıllı telefonla birlikte arttı. Kurumların bu trafiği idare etmek için Wi-Fi ağlarını güçlendirmeleri gerekiyor.
Yeni mobil uygulamalar: Mobil cihazlar yeni tip uygulamaların geliştirilmesini teşvik ediyorlar, bu uygulamalar arasında her zaman her yerden iş uygulamalarına ve verile erişmeye izin veren bulut temelli servisler; konuk erişimi; mobil bağlılık; lokasyon servisleri ve Wi-Fi ile sesli görüşmeler gibi uygulamalar var. Ayrıca kullanıcılar her bir cihazda daha fazla mobil uygulama çalıştırıyorlar, bu da Wi-Fi kapasitesini zorluyor.
Dikey pazar uygulamaları: Mobilite, bir dizi sektör ve endüstri tipinde Wi-Fi için talebi teşvik ediyor. Eğitimi düşünün. Pek çok yeni sınıf tamamen kablosuz olarak tasarlanmış, öğrencilerin ve öğretmenlerin eğitici malzemeleri gerçek zamanlı olarak indirmelerine, Wi-Fi bağlantıları üzerinde Apple TV ve Chromecast’i kullanarak sanal sınıfları yönetmelerine ve içerik akışına izin veriyor. Gittikçe artan sayıda üniversite ve kolej, online sınıf ve konferanslar sunuyor – ve bu herhangi bir zamanda herhangi bir yerden kurslara erişim, öğrencilere programları üzerinde daha fazla kontrol olanağı sağlıyor.
Hastaneler ve tıbbi ofisler, hasta bakımı ve sonuçları iyileştirmek için Wi-Fi’yi benimsiyorlar, ayrıca hastalar için daha iyi bir servis seviyesi sağlıyorlar. Örneğin doktorlar mobil cihazlarından hasta notlarını girebilir, dijital görüntülere erişebilir ve başka pek çok görevi gerçekleştirebilirler. Wi-Fi özellikli uygulamalar ve röntgen makineleri gibi tıbbi cihazlar artık sıradanlaşıyorlar ve doktorlarla teknisyenlerin hasta dosyalarına kolayca erişmelerine izin veriyorlar.
Hastanedeki hastalar ayrıca bekleme odasından hastanedeki yataklarına kadar heryerden Wi-Fi’ye erişmeyi bekliyorlar. Çoğu hasta yanlarında bir akıllı telefon veya tablet getirir, bazıları tedavi olurken çalışmaya devam etmek isterken, bazıları da Web’de sörf yapmak veya sosyal medya ağlarına erişmek ister. Hasta ziyaretçileri de kendi cihazları ile hastane ağlarına konuk olarak bağlanmak için Wi-Fi’ye bel bağlıyorlar. Bütün bunlar, hastane veya tıbbi ofisin ağının bant genişliğini zorlayan ek bir trafik yaratırlar.
Wave 2’nin Önemli Özellikleri
802.11ac’nin Wave 1 kurulumları, 802.11n’e göre büyük gelişme sağlıyor, bunların arasında 3x’lik bir performans artışı; RF kanal genişliğinin iki kat artarak 40’tan 80MHz’e çıkması, böylece veri hızının da iki katına çıkmasına izin verir ve üç adede kadar uzamsal veri akımının desteklenmesi.
Wave 2 performansı daha da artırır ve konferans salonu ile merkezi gibi yüksek yoğunluklu ortamları daha iyi destekler. Wave 2 şu özelliklere sahiptir:
• Wave 1’e göre performansı yüzde 33 artıran dördüncü bir uzamsal akım
• Bir erişim noktasının aynı zamanda birden fazla .11ac istemcisine iletmesine izin veren, çok kullanıcılı çoklu giriş/çoklu çıkışı (MU-MIMO)
• Yönetimin paraziti azaltmak için kanallar açtığında kullanılabilecek olan 160MHz’e genişletilmiş kanal genişliği
Wave 2, kurumların hem kapasite hem de yoğunluk gereksinimlerini karşılamalarını kolaylaştırır, böylece Wi-Fi bağlantılarının güvenilirliği artar. Örneğin, tek bir AP istemci başına daha yüksek veri hızı ile aynı sayıda istemciye hizmet edebilir, yoğun dağılımda ise tek bir AP, aynı veri hızında daha fazla istemciye hizmet edebilir.
MU-MIMO ile bir AP, indirme yönünde aynı anda birden fazla cihazla iletişime geçebilir, böylece ağın bant genişliğinin genel kullanımı önemli ölçüde artar. Çok kullanıcılı MIMO, Wi-Fi’de canlı video akışı için büyük bir avantajdır, çünkü video süreklidir ve daha yüksek bant ile düşük gecikme süresi ister.
Wave 2’ye Geçiş
Henüz 802,11ac’ye geçmeyen organizasyonlar yakında geçmeyi düşünmeliler, çünkü mobil bir işgücünün ihtiyaçlarını karşılamak giderek zor olacak. Doğru bir Wi-Fi çözümü bu geçişi kolaylaştırabilirken, var olan Wave 1 dağılımını da geliştirir.
Wave 2 çözümlerini değerlendirirken şu özelliklere bakmalısınız:
• MU-MIMO özellikli Wave 2 mobil cihazlarını otomatik olarak belirleme ve böyle cihazları en yakın Wave 2 özellikli AP’ye yönlendirme yeteneği. Bu özellik kapasite ve verimliliği destekleyerek bağımsız cihaz performansını ve genel ağ performansını artırır. Cihaz yoğunluğunu destekleme ve en yavaş istemcinin bile ihtiyacı olan bant genişliğine sahip olmasını garantilemek önemlidir, bunlara eski 802.11n ve Wave 1 istemcileri de dahildir.
• Video, ses ve şifreli kritik iş uygulamaları da dahil, uygulamaların belirlenme ve onlara politikalar uygulanma yeteneği. Bu özellik, özellikle video trafiğinin artmasıyla önemlidir, çünkü bütün videolar iş kritik değildir. BT birimleri, bu trafikte önceliklendirme, bloke etme ve bant genişliğini güçlendirme özelliğine ihtiyaç duyarlar.
• Bütün istemcilerin adil Wi-Fi erişimine sahip olmalarını garantilemek için süre kullanma adaleti de dahil olmak üzere aktif RF yönetimi; kanal karışmasını en aza indirme yeteneği; dinamik kanal seçimi yoluyla spektrum optimizasyonu ve mevcut kanallar üzerinde istemcilerin eşit dağılımı için kanal yük dengelemesi.
• Dağılım ve kapasite ihtiyaçlarına daha iyi uyabilen çeşitli uplink seçeneklerine sahip AP’lerden oluşan bir portföy.
Bugünün mobil işgücü, kurum kampusunun neresinde olursa olsun, çok fazla veri kullanan ve video yoğun uygulamaları için hızlı, güvenli bir ağ performansı bekliyor. Organizasyonlar bunu sadece doğru Wave 2 çözümü ile sağlayabilirler.