Klavyenin dokunma hissi gayet iyi ve tuşları net bir biçimde ayırt ediyorsunuz. Klavye tutkunlarının bunun sağladığı his ve tepkilerinden memnun olacağından eminim. Tuşlar gayet okunabilir; cihazın Alt tuş seçenekleri de öyle (mesela sayısal tuşlar). Diğer cihazların fiziki klavyelerindeki sıklıkla okunmayan tuşlara göre güzel bir değişim.
Fakat ben fiziki klavyeden dokunmatik ekrana geçiş yaparken problemlerle karşılaştım. Ekran çoğu zaman metin seçimi, imlecin metin içinde konumlandırılması veya metin girip yapıştırabilmem için bir metin alanının aktive edilmesinde benim dokunuşlarıma yanıt vermedi. BlackBerry Z10’da da aynı seçim sorunları yaşadım ama diğer ikisini değil. Bu yüzden sorun genel olarak Q10’a değil de bendeki cihaza özgü olabilir. Cihazı henüz geri verebilme imkanınız varken bu tür etkileşimleri kendinizin iyice gerçekleştirdiğinizden emin olun.
Fiziksele geçelim: Q10’un yumuşak karnı
BlackBerry Q10’un en büyük özelliği (fiziki klavyesi) aynı zamanda telefonun en önde gelen dezavantajı.
Öncelikle onu tek elle kullanmak güç. BlackBerry Q10’u bir elinizde tuttuğunuzda, etkin bir biçimde kullanabilmeniz için baş parmağınızı dokunmatik ekranın merkezine ayarlamanız gerekiyor. Fakat o zaman da klavye çok altta kalıyor, bilhassa ters taraftaki tuşlar için. Ağırlık merkezi de uygun olmadığından tuşlara emin bir biçimde basmak güç çünkü siz yazarken cihaz kendini topluyor. Sonuç olarak çok yavaş ve hatalı biçimde yazıyorsunuz.
BlackBerry Q10’da yazmak için iki elinize de ihtiyacınız var. Onu bir elinizde tutup diğer elinizin işaret parmağıyla yazabilirsiniz ama eski BlackBerry kullanıcılarının çoğunun kullana geldiği yöntem; cihazı iki elle tutarak iki başparmakla yazmak. Bunun hızlı ya da kolay olduğundan şüpheliyim.
Bu düzende başparmaklar fiziki klavye üzerinde yazmak için iyi bir konuma sahip ama aynı zamanda dokunmatik işlemler için de ekrana erişebiliyor. Parmaklarınıza rehberlik eden tuşlardaki sırtların çift başparmaklı yazma için tasarlanmış olduğunu bu açıklayabilir; Q10’u diğer şekillerde tuttuğunuzda, tuşlar parmaklarınızı doğru yerlere götürmeniz için o kadar iyi bir rehber değil.
BlackBerry Q10’u iki elle birden kullanmak zorunda kalmak, bazı durumlarda kullanımını daha da güçleştiriyor. Mesela otobüste ayakta yolculuk ederken veya diğer elinizde başka bir nesne taşırken. Yürürken dahi BlackBerry Q10’u kullanmak biraz güç. Diğer taraftan iPhone’lar ve diğer çoğu akıllı telefon (devasa ekranı dolayısıyla Samsung Galaxy Note II hariç) tek elle iyi kullanılıyor. Bu yüzden onlar hareket halindeyken daha verimli bir kullanım imkanı sağlıyorlar.
Klavyenin sabit konumu aynı zamanda BlackBerry Q10’un ekranının küçük olduğu anlamına geliyor: 3.1 inç çapında, 720×720 piksel çözünürlüğünde. Q10’u diğer tam dokunmatik cihazlarda yapabildiğiniz gibi yatay modda kullanamıyorsunuz.
Q10’nun ekranı kare olduğundan, onu döndürmek küçük ekran problemini gidermiyor. Fiziki klavyeli diğer akıllı telefonlar döndürüldüklerinde video ve web sayfaları için daha uygun geniş bir görme alanı sağlayan daha uzun ekranlara sahip.
Sonuç itibariyle BlackBerry akıllı telefon haricindeki cihazları kullanan herhangi bir kimse çabucak küçük, esnek olmayan ekrandan nefret edecektir. Bir akıllı telefon üzerinde yapılan çoğu işlemde kullanılmak için çok küçük. Ekran üzerinde işlem yapmak için ya çok az alanınız oluyor veya web sayfalarında olduğu gibi okumanız ve etkileşimde bulunmanız neredeyse imkansız olan minik nesnelerle karşılaşıyorsunuz. Web sayfalarında gezinmeyi veya video düzenleme, fotoğraf düzenleme, slayt düzenleme, metin biçimlendirme, oyun oynama ya da iPhone ve Android’li bir akıllı telefonun yapabileceği binlerce işlemi unutun. En basit web sayfaları ile iletişim odaklı uygulamaların kullanımı dahi zor olabilir; aynı anda ne kadar fazla şey görebileceğiniz ve metinlerin ne kadar küçük olduğu ortadayken. Twitter, Facebook ve benzerlerinden bahsediyorum. Minik, döndürülemeyen ekran esasında Q10’u bir metin cihazı olmaya zorluyor (BlackBerry Messenger, Twitter, e-posta vs.); gerçek bir akıllı telefona değil. Eğer tüm yapmak istediğiniz metinler üzerinden iletişim kurmak ve spor sonuçları, başlıklar ya da hisse değerleri gibi temel bilgileri okumaksa; ama neden kendinizi kısıtlayasınız ya da limitli kullanım için fazla ödeyesiniz ki?