Huawei kendi ekosistemini oluşturma konusunda emin adımlar ile ilerlemeye devam ediyor. Bu yaparken ihtiyaç duyduğu birkaç şey var. Birincisi uygulama geliştiricilerin seveceği ve kolayca uygulamalarını aktarabilecekleri bir uygulama mağazası. Bunu başarmış görünüyor. İnsanların kolayca ulaşabilecekleri, uygun fiyatları telefonlar. Bu da cepte var. Yalnızca telefon değil, onun çevresindeki diğer donanım ekosistemi. Hem kendi markası hem de küresel markalar ile bunu da başardı. Peki tüm bunlara rağmen sizi yeni bir Huawei cihazı almaya itecek sebep bulamadınız mı? Mate40 Pro burada devreye giriyor.
Murat YILDIZ
Son birkaç yıldır üreticiler birbirinin neredeyse aynısı Android telefonlar ile tüketicileri ciddi anlamda sıkmaya başlamıştı. Çünkü işlemci, mercek, kamera sensörü ve hatta ekran üreticisinin tek merkezden geldiği bir noktada markalar ne kadar farklılaşabilirdi ki? Bu yavaş yavaş kırılmaya başladı. Markalar yazılımsal olarak kameralarını geliştirmeye, donanımların üzerine yeni özellikler katmaya başladı. Tasarımda bazı kalıpları yıkıp, kameraları sağdan soldan çıkarmaya, hoparlör yerleşimleri ile oynamaya, ekranları kıvırmaya başladılar. Huawei de bunlardan nasibini aldı. Ancak tek farkla. Kimsede olmayan bir şey var ellerinde; Kirin işlemciler. Qualcomm, Samsung, Mediatek gibi işlemci üreticileri büyük bir Android ekosistemine destek verirken, Huawei kendi işlemcisi ile Apple’a gerçekten rakip olduğunu gösteriyor. Kendi işlemcisi, kendi uygulama mağazası, kendi ekosistemi…. Bir amiral gemisi telefon tarifi değil de nedir ki bu?
Performans
Huawei Mate40 Pro’yu değerlendirirken bunları göz önünde bulundurmakta fayda var. Kirin 9000 işlemcisi şu ana kadar yapılan bağımsız testlerde oldukça iyi puan aldı. Biz kullanırken performans sorunu yaşamadık, ısınma konusunda da gayet makul seyrettiğini belirtebiliriz. 5nm ile üretilmiş, sekiz çekirdekli Kirin 9000 işlemcisi 5G destekli ve hemen yanı başında Mali-G78 MP24 grafik işlemci eşlik ediyor. İşlemcinin yanında 8 GB’lık hafıza var. Günümüz amiral gemilerinde 8GB artık bir standart haline geldi. Kaputun altı böyleyken, tasarıma baktığımızda ilk önce arka taraftaki kamera yerleşimi için oluşturulmuş halka tasarım dikkatimizi çekiyor. P40’dan ve rakiplerinden çok daha iyi bir tasarım olduğunu söylememiz gerekiyor. Ön yüzeyin tamamını kaplayan ekran, yanlara doğru kıvrılıyor. Bu yan kısımlar aynı zamanda UI’da birçok işleve sahip. Örneğin sesi açıp kapatmak için düğme aramak yerine yandaki alan dokunabilirsiniz. İşlevselliğe pek alışamadık ancak görünüm çok iyi.
Oyuncular ve son günlerde sanal konferansçılar için iyi haber. Ekranın sağ ve solundaki stereo hoparlörler çok çok iyi iş çıkarıyor. Ancak elimize aldığımızda o hoparlörleri kapatmaya devam ediyoruz. Bu hoparlörlerin ekran altına alınma zamanı geldi bence.
Mate40 Pro içerisinde 4400 miliamperlik batarya ve beraberinde 66 wattlık şarj adaptörü var. Bu son zamanlardaki şarj adaptörü tartışmalarından sonra ilaç gibi geldi. 30 dakika içerisinde %85’ini şarj edebiliyorsunuz. Kısıtlı zamanda telefon şarj etmeye çalıştığımı çok bilirim. Harika bir özellik. Batarya kapasitesi ise tam sınırlarda. 4500’lere artık alıştık. Ancak Huawei’nin iyi bir batarya performansı var. 4400 ile günü ve daha fazlasını rahatlıkla çıkarıyorsunuz.
Fotoğrafçılar mutlu
Huawei P ve Mate serisi fotoğraf konusunda sınırları her zaman zorluyor. Son yıllarda özellikle gece çekimi ve zoom konusunda yeteneklerini artıran Huawei yeni Mate 40 Pro’da ise artık sinematografik video çekimlere doğru evriliyor. 7X optik, 10X hibrit ve 50X dijtial zoom önceki nesillerde olduğu gibi gayet başarılı çalışıyor. Video çekimlerde Huawei şimdilik 8K vagonuna binmiş değil. Ancak 4K 60fps ve 720p 3840fps çekimlere kadar geniş bir seçenek sunuyor. Ayrıca nesneyi takip edebilmesi, müthiş bir sarsıntı giderici yeteneği sunması, birden çok kaynaktaki sesleri odaklı olarak kaydetmesi işleri çok kolaylaştırdığı gibi muazzam sonuçlar elde etmenizi sağlıyor.
Sonuç
Huawei Mate 40 Pro, fotoğrafçılık, video çekimi, performans ve tasarım konusunda zamanının lider telefonu. Huawei App Gallery size en yeni uygulamaları zahmetsiz bir şekilde sunuyor. Petal Search sayesinde de farklı uygulama pazarlarından favori uygulamaları indirebiliyorsunuz. Gmail gibi servislerin maillerin kendi e-posta uygulamasından erişebilir, tarayıcı üzerinden YouTube, Drive gibi servisleri kullanmaya devam edebilirsiniz.
