Dijital ortamda çalışan kişiler sadece daha verimli olmakla kalmayıp daha yüksek motivasyona sahip oluyorlar. Aruba’nın araştırmasına göre bu tarz çalışan insanlar daha mutlu ve dolayısıyla daha yüksek iş tatminine ulaşıyorlar.
“Dijital Devrimler Dijital Çalışma Ortamlarının Potansiyelini Gözler Önüne Seriyor” adlı çalışma, iş ortamlarının dijitalleşmesinin hem iş hem de bireyler üzerindeki olumlu etkilerini vurguluyor. Çalışmaya göre teknolojik olarak daha az gelişmiş kurumlar rekabette geri kalıp yetenekleri yakalama fırsatını kaçırma riski ile karşı karşıya kalıyor. Yine rapora göre dijital olarak atılım sağlayan kurumların veri ve bilgi güvenliği konusunda da yeni risklere maruz kalabileceği görülüyor.
Önemli bulgular
15 ülkeden 7000 çalışan üzerinde yapılan araştırma dijital ortamın gelişmişlik seviyesi ile çalışanın performansı ve iş hassasiyeti arasında önemli bir bağ olduğunu ortaya koyuyor. Aynı şekilde çalışanın değerleri teknolojik olarak daha az gelişmiş ortamlarda düşüşe geçiyor.
Raporun öne çıkan notları:
* Üretkenliğe ek olarak dijital araçlar insani katkılar sağlıyor. Çalışmada tam olarak dijital çalışma ortamının sağlandığı ortamlara Dijital Devrimler adı veriliyor. Bu tarz yerlerde çalışanların %51’i daha yüksek iş tatminine ulaşırken %43’ü iş ve özel hayat arasındaki dengeyi daha iyi sağladıklarını düşünüyor. Teknolojik olarak geri kalan ortamlarda bu sayılar bir hayli düşük. Dijital Devrimler’in bir parçası olan çalışanlar %56 oranında daha yüksek motivasyona sahipken bu kişilerin %83’ü kurumun vizyonuna tam güven duyuyor.
* Dijital çalışma ortamı mesleki gelişimi destekliyor: Dijital Devrimler’de çalışanların %65’i dijital teknolojileri kullanarak mesleki gelişim sağladıklarını söylüyor. Dijital olarak tam dönüşüm sağlayamamış ortamlarda ise bu sayı %31 ile sınırlı kalıyor. Dijital bir çalışma ortamında yer alan kişilerin %72’si yeni becerileri daha kolay edinebildiklerini vurgularken daha geleneksel ortamlarda bu sayı %58’e düşüyor.
*Dijital teknoloji verimliliği artırıyor. Dijital Devrimler’de çalışanların %73’ü verimliliklerinde artış olduğunu %70’i ise dijital teknolojiler sayesinde birlikte daha etkili çalıştıklarını belirtti. Bu rakam diğer ortamlarda %55 ile sınırlı kaldı.
*Dijital teknolojiler ve otomasyon alanındaki gelişmeler daha iyi bir iş ortamına zemin sağlıyor. Otomasyon denilince akla daha çok iş güvenliği geliyor ve kurumların büyük çoğunluğu bu nedenle otomasyona sıcak bakıyor. Araştırmaya katılanların %71’i önümüzdeki 5 ile 10 yıl arasında tam otomasyonun olduğu bir iş ortamına geçmek istediklerini belirtiyor. Kurumların da çoğunluğu daha akıllı ve etkili çalışma ortamı sağlamak yatırım yapmaya hazırlar.
Herman Miller şirketinin strateji, tasarım ve yönetim müdürü Joseph White, “Sektör belki başka yönde ilerliyor gibi gözükebilir ancak insan odaklı bir anlayışın önem kazandığı, kurumların çalışma ortamlarını insanların beklentileri doğrultusunda değiştirdiğini görüyoruz,” diyor. “Bunu sağlamak için de gelişmiş teknolojileri bilişsel bilimleri bir araya getirmek gerekiyor.”
Gelişmeler sadece bireysel bazlı değerli deneyimlere sınırlı değil. Kurumsal açıdan baktığımızda yeni yeteneklerin keşfi ve mevcutların elden kaçmaması gibi artılardan da bahsetmek mümkün.
Deloitte strateji ve operasyon yönetici direktörü Francisco Acoba şöyle diyor: “Çalışma ortamı doğası gereği daimi dönüşüm içerisinde. Kurumlar bu gerçeği tam olarak kavradıkları zaman deneyim odaklı çözümler geliştirip yeni gelen nesillerin kişiliğine uygun ortam yaratma çabası içerisinde olmalılar. Tabii bu durum aslında dikkatleri bilişim departmanına çeviriyor. Yeni ortamların yaratılması konusunda insan etkileşimini sağlamak rolü noktasında bilişim departmanına önemli bir iş düşüyor. Kurumunuz hangi pozisyonda olursa olsun çalışma ortamı kullanıcıları aktif hale getirdiği sürece artıya geçersiniz. İşin özeti eğer bir kişi rahat bir ortamda çalışıyorsa işini de o derece başarı şekilde teslim eder. Ortamında rahat olmayan kişiler ise daha mutlu olacakları yerlere yönelirler.”
Yeni risklerin ortaya çıkışı
Çalışma aynı zamanda yeni teknolojiler konusunda ilgili olan çalışanların işverenlerinden bu konuda daha talepkâr olduğunu ortaya koyuyor. Asya Pasifik bölgesindeki katılımcıların %98’i yeni teknolojilerle çalışma ortamlarının gelişeceğini düşünüyor. Kurumun gerekli teknolojik yatırımları yapmazsa rekabette geri kalacağını söyleyenlerin oranı ise %70. Katılımcıların %67 gibi çoğunluğu geleneksel ofislerin kısa süre içerisinde çağ dışı olacağı yönünde düşünceye sahip.
- Asya Pasifik bölgesinde çalışan kişilerin %75’i şirketlerinin son bir yıl içerisinde dijital çalışma ortamına yatırım yaptığını ve yeni neslin bu tarz yeniliklere daha açık olduğunu ifade ediyor. Yatırım yapılan yenilikler arasında akıllı bina uygulamaları, otomatik ısıtma ve aydınlatma sistemleri (%14), ses kontrollü ve kablosuz kontrol ve video teknolojileri (%16) ile kuruma özel geliştirilen uygulamalar (%11) yer alıyor.
- Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu dijital teknolojilerin %63 oranında verimliliği, %53 oranında ortak çalışmayı ve %52’si çalışma ortamını daha çekici hale getirdiği konusunda hemfikir.
Dijital çalışma ortamlarının yararları kadar dikkat edilmesi ve altı çizilmesi gereken bir diğer konu da siber güvenlik ve siber güvenliğin çalışanlar tarafından benimsenip uygulanması.
- Çalışanların %56’sı siber güvenlik konusunun farkında olduklarını ve bunu ciddiye aldıklarını belirtirken bu kişiler şirket verisi ve cihazları üzerinde daha fazla risk aldıklarını kabul ediyorlar. Bu kişilerin %73’ü şifre ve cihazları başka kişilerle paylaştığını ifade ediyor.
- Son 12 ay içerisinde çalışanların %25’inin potansiyel olarak güvensiz kablosuz ağlara bağlandığı tespit edildi. Bu kişilerin %20’si farklı hesap ve uygulamalarda aynı şifreyi kullanıyor. Çalışanların %17’si ise unutmamak için şifresini bir yere not ediyor.
Önümüzdeki yol
Bu bulgular kurumların yeni dijital ortamlar için geliştirilen teknolojileri bir an önce bünyelerine dahil etmeleri gerektiğini tartışmasız şekilde gösteriyor. Tabii bunu yaparken de kurumların bilişim teknolojileri anlamındaki risklere çok ciddi bir hazırlık yapması gerekiyor. Bu bağlamda Aruba kurumlara aşağıdaki tavsiyelerde bulunuyor:
*Dijital iş ortamı stratejisi belirleyin: Bilişim departmanı, gerek yöneticilerle gerekse son kullanıcı ve diğer ortaklarla dirsek temasında olarak dijital bir dönüşüm için yol haritası belirlemelidir. Bu yol haritasının içerisinde akıllı algılayıcılar, kişiye özel mobil uygulamalar ve son derece kişiselleştirilmiş çalışma ortamları yer almalıdır.
* İşbirliğine uygun dijital çalışma ortamları yaratın: Kurumlar sadece merkez ofislerini değil, uzaktan çalışan kişi, kurum ve müşterileri de göz önünde bulundurarak yeni dijital çözümler geliştirmelidir. Bilişim Departmanı liderleri sınırların aşan bir çalışma ortamının planını ve yatırımını yapmalıdır.
*Tepeden tırnağa kurumsal güvenlik: Kurumlar dijital çalışma ortamını tasarlarken merkeze güvenliği koymalıdır. Güvenlik unsuru hem kötü niyetli saldırgan birey ve kurumları hem de çalışan hatalarını kapsamalıdır. Optimum güvenlik sağlamak için bilinmeyen yenilikler karşısında çabuk uyum sağlayan bir yapı benimsenmelidir. Ağ, bulut, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi kavramların iç içe olduğu yenilikçi çözümler geliştirilmelidir.