Taşımacılığı Değiştirecek Üç Yeni Dijital Teknoloji

Covid sonrası toplu taşıma ve lojistiği değiştirecek yeni teknoloji trendleri.

Dijital araçlar taşımacılığa yeni bir boyut katabilir. Dijital çevreler halihazırda bir süredir bu konu üzerinde fikir yürütüyordu. Özellikle lojistik alanında verimin artması, bu verimliliğin çevreye katkıları sürdürülebilir mobil bir gelecek konusunda gündemde olan maddelerdi. COVID-19 sonrası ortaya çıkan kriz karşısında herkes hazırlıksız yakalandı ve gözler bir anda fikri boyutta olan mobil gelecek konusuna çevrildi. Karantina ve sınırlı ulaşım ile nakliye ve taşımacılığın ne kadar önemli olduğu bir kez daha hatırlanmış oldu.

İnsanlar yeni normale alışmak adına bilinmeyeni daha hızlı kabul ediyor. Teknoloji de bu noktada toplumları bir arada tutmak için kritik bir rol oynuyor. COVID-19 sonrası taşımacılığın geleceğinin şimdiden değiştiğini söylemek mümkün. Ancak uzun vadeli değişim konusunda ise çok net bir tablo mevcut olmasa da aşağıdaki üç ilkenin yeni nesil taşımacılık anlayışında temel oluşturacağını söylemek kehanet olmayacaktır.

Mobil çözümlerin kalbi olan veriyi elde etme ve paylaşma 

Veri her yerde! Veri her zaman her yerdeydi ancak şimdi işlenmemiş veriyi gerçek zamanlı olarak yakalayıp anlamlı hale getirebiliyoruz. Bu da karar alma sürecimizi olumlu etkiliyor. Gelişmiş cihazlar bize durumsal ve alansal veri işlemesi sayesinde “büyük veriyi” analiz etmemizi sağlıyor. Bu verinin gerekli görülen kişiler tarafından paylaşımı da eskisine göre daha kolay. Tabii ki veri paylaşımı hayat kurtarmaya devam ediyor.

Taşımacılık alanında veri kullanımı daha önce de bahsi geçen bir konu olsa da COVID-19 sonrası veri üzerinden inovasyon birinci öncelik haline geldi. Ülkeler ve şirketler açık kaynaklı veri kullanmak için ortaklığa giderek insanların mobil eğilimlerini analiz etmeye başladı. Bu da karar verme sürecini değiştirdi. Özellikle karantina döneminde virüsün yayılmasının gözlemlenmesi ve nakliye işlemlerinin bu veriyi dikkate alarak sağlıklı şekilde işlemesi kritik bir önem kazandı.

Veri platformları da daha açık ve güvenliğin önde olduğu bir strateji benimsemeye başladılar. Hizmet olarak Mobilite (MaaS) sistemleri insanların ihtiyaçlarını gerçek zamanlı ölçüp çözüm üretmek adına evriliyor. Ancak bu hızlı değişim etik, mahremiyet ve güvenlik gibi konuları da kapsayacak yeni teknolojik çözümlerin bulunmasını zorunlu kılacak. Zira Büyük Veri, pandemi sonrası sular durulduğunda bazı kesimleri haklı olarak rahatsız edebilecek kadar derin bilgiye sahip olacak.

Akıllı nakliye çözümlerinde inovasyon

Şu an Dördüncü Sanayi Devrimi içerisindeyiz. Teknolojinin her alanında büyük sıçramalar yaşıyoruz. Sürecin bir uzantısı olarak akıllı taşımacılık çözümlerinin entegre ve veri tabanlı hale geleceği aşikar. Temassız ödeme gibi sistemlerin yolcular için kullanıldığı, akıllı konteynerlerin ve elektronik dokümanların lojistiğin doğal bir parçası haline geldiği, otobüslerde devamlı olarak kızılötesi kameralar sayesinde ateş ölçümünün yapıldığı bir gerçekliğe adım atıyoruz. Bu çözümler eskiden belki lüks olarak görülürken bugün zorunluluk haline geldi. Virüs sonrası özel araç kullanımının artacağı ve şehirlere ek trafiğe neden olacağı öngörülüyor. Yakın gelecekte şehirlerimiz şişmesi beklenen araç ve yaya trafiğini dinamik olarak yöneten akıllı sinyalizasyon sistemleriyle donatılacak. Özel filtreleme sistemleriyle donatılmış son teknoloji ürünü otobüslerde yolculuk yapacağız. Tüm bu gelişmelerin merkezinde ise Büyük Veri yer alacak.

Mobil robotlar ve otonom araçlarla barıştık

Çin’de otonom araçlar sağlık uzmanları ile halkı birbirine kavuşturmak adına kritik rol oynadı. Özellikle insanlara ilaç taşıyan bu araçlar virüsün bulaşıcılığının artmasının önüne geçti. Otonom araçlar zaten sayısı yetersiz kalan sağlık çalışanlarının yükünü bir nebze de olsa almış aldı. Tabii ki uzmanlar otonom araçların uzun vadeli çözüm olup olmadığı konusunda tartışmaya devam ediyor. Şu aşamada otonom araçlar geniş boşlukların olduğu daha kırsal kesimlerde öne çıkıyor. Onların yoğun şehirlerde nasıl daha verimli çalışabileceği henüz ARGE aşamasında. Yine de iyimser açıdan bakacak olursak COVID-19 ile otonom geleceğe dair daha hızlı yol almaya başladığımızı söyleyebiliriz.

Sonuç olarak bu üç yeni teknoloji dijital inovasyon ve uygulamaların sadece görünen yüzü. Dinamik ve sürekli değişen mobil çevrelerde daha birçok yenilik bizi bekliyor. Dijital teknolojiler taşıma sektörünü tekrar eski gücüne kavuşturacak yetiye sahip olsa da iş aslında uygulamacılarda bitiyor. Her ülkenin, şehrin ve bölgenin kendine has ihtiyacı var. Dolayısı ile karar alıcılar, bu ihtiyaçları doğru okuyarak teknoloji enstrümanlarını yerinde kullanabilirlerse beklenen çözümlere daha hızlı kavuşabiliriz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu