MUDO CIO’su Rasim Manavoğlu, perakende sektöründe verinin boyutunun büyüklüğüne dikkat çekiyor ve ekliyor: Verinin satışa etkisi muhakkak. Ancak bu noktada söz konusu veriyi satışa dönüşebilecek şekilde yorumlamak çok önemli.
Derya COŞKUN
MUDO gibi önemli bir perakende oyuncusunun IT’sinin devralmak ilk etapta bazı zorlukları da beraberinde getirebilir, üstelik genç bir CIO iseniz bu size ilk başta ürkütücü bile gelebilir. Ancak MUDO CIO’su Rasim Manavoğlu’nun gözlerindeki ‘azim ve pırıltı’ tüm bu klişe düşünceleri yıkacak cinsten…
Rasim Manavoğlu MUDO ile tanıştığı 2013 yılında IT’deki eksikleri hemen fark etmiş. “Çok çalışan ancak içine kapanık bir IT ile karşılaştım” diyen Manavoğlu, bu doğrultuda bir yol haritası çıkarmış ve çok önem verdiği dönüşüm programını da hemen akabinde başlatmış. MUDO’nun değişiminde kuşkusuz onun payı oldukça büyük. Genç ekibiyle birlikte neredeyse ellerinin değmediği yer yok. Tüm IT süreçleri yeniden tasarlanarak, ekibe ve kullanıcılara eğitimler verilmiş, iyileştirmeler yapılmış, hatta departmanın tanıtımına yönelik faydalı videolar bile çekilmiş. 2013 yılından önce bir ticket’ın ortalama çözülme süresi 17 saat iken, Rasim Manavoğlu ve ekibi 2014 yılı sonunda bu süreyi 5 saat 20 dakikaya, 2015 yılının ilk altı ayında ise 103 dakikaya kadar düşürmeyi başarmış. Bu dönüşümle birlikte kullanıcılardaki düşük memnuniyet oldukça yüksek seviyelere ulaşmış. Bunlar sürecin teknik kısmını oluşturuyor elbette. Ancak Manavoğlu’nun başarısı sadece bununla sınırlı değil.
Ofisine girdiğimiz ilk andan itibaren MUDO sözcüğünün geçtiği her cümlede gözlerindeki ışıltıyı rahatlıkla fark edebildiğimiz genç CIO, personelinin daha verimli çalışması ve bilinçli hareket etmeleri için de pek çok girişimde bulunmuş. Daha akıllı satın almalar yapılmış, bütçelerde ciddi ama bilinçli tasarruflara gidilmiş, hem kullanıcı tarafında hem de ekip olarak memnuniyeti artıracak çalışmalar yapılmış. Bu çalışmalardan bazılarını da yerinde anlatıyor bize Manavoğlu. Ofisinde bulunan panoyu işaret eden Rasim Manavoğlu’nun parmağının ucunun gösterdiği A4 kağıdına basılı ‘diş fırçası’ resmine takılıyor gözümüz. Hayli ilginç geliyor ilk etapta; bir IT departmanında diş fırçası resmiyle ne anlatılmaya çalışılmış olabilir? Kısa süre sonra sonuç geliyor önümüze… “Sıradan bir diş fırçası baskısının üzerinde sade ve anlaşılır bir anlatımla şu cümleler yazıyor: Şifreniz dış fırçanız gibidir, iyi bir tane seçin, kimseyle paylaşmayın, sık sık değiştirin.” Rasim Manavoğlu’nun IT anlayışının temelini özetliyor aslında bu resim; yalın ama etkileyici bir iş planlaması ve aynı zamanda eğlenceli bir iş süreci…
“Projenin müşteriye dokunup dokunmadığı öncelikli şartımız!”
Bu dinamik ve eğlenceli iş sürecinin ayrıntılarını konuştuğumuz Manavoğlu, bu yıl gündemlerinde çok sayıda proje olduğunu belirterek, her yılın sonunda bir sonraki senenin projelerini de planladıklarının özellikle altını çiziyor. Nisan ayı sonunda lansmanı yapılan Markafoni ile stratejik işbirliklerinin de başladığını hatırlatan Manavoğlu, yıl içerisindeki diğer projelerini ise şöyle anlatıyor: “Hazırgiyim depomuzu out-source ediyoruz. Bununla birlikte devam etmekte olan finansal raporlama ve bütçe ile kurumsal CRM İmplementasyonu projemiz var, hâlâ devam ediyor. Bütün bunların dışında yeni ofisimizle ilgili hayata geçirmek istediğimiz yeni planlamalar da söz konusu. Bunlar yeni ofisimize taşınmayla birlikte paralel ilerliyor. Raporlama tarafında çalışmalarımızın yanı sıra, yıl sonunda HANA ile yapmak istediğimiz müşteri analitiği projemiz mevcut.”
Kendileri için proje gerçekleştirme kriterinin, planlanan çalışmanın müşteri ve satışa dokunması olduğunu belirten Rasim Manavoğlu, fazlasıyla proje ve iş geliştirme talebiyle karşı karşıya geldiklerini söylüyor. Manavoğlu’na göre, projenin satışa etkisinin olup olmadığı ve müşteriye dokunup dokunmadığı öncelikli şart… Rasim Manavoğlu, bu doğrultuda karar vererek, öncelikli olan çalışmaları yol haritalarına dahil ettiklerini anlatıyor.
“Markafoni ile stratejik bir işbirliği içerisindeyiz”
MUDO’nun Nisan ayı içerisinde Markafoni ile gerçekleştirdiği önemli bir işbirliği söz konusuydu. Biz de Manavoğlu’na bu önemli işbirliğinin detaylarını soruyoruz, büyük bir heyecanla anlatıyor: “Nisan ayında bir lansman gerçekleştirdik. Bu kapsamda Markafoni, sadece pazarlama ve operasyon anlamında değil, yeni web sitemiz ve mobil uygulamamızın geliştirilmesi noktasında da bize destek olacak. Mevcutta MUDO’nun web sitesi üçüncü bir şirketin altyapısı üzerinde çalışıyordu. Biz sadece operasyon ve yönetimi yapıyorduk. Şu anda ise web sitemizi ve mobil uygulamamızı Markafoni ile birlikte geliştiriyoruz. Biz de bu konuda Markafoni’yi yalnız bırakmadık. Personelimizin bir kısmı Markafoni’ye geçiş yaptı. Diğer arkadaşlarımız da projenin yönetiminden sorumlu. Özetle, stratejik bir işbirliği içerisindeyiz.”
“SAP HANA ile büyük veriyi kullanabiliyoruz”
Yeni işbirlikleri ve yoğun çalışma temposu hemen hemen her sektörde süregelen bir süreç; ancak bu dinamikler perakende sektöründe çok daha hızlı ilerliyor. Manavoğlu, perakendedeki verinin boyutunun da çok fazla olduğuna dikkat çekiyor. “Başka bir sektörde yoğun bir veri setiyle çalışmayabilirsiniz ya da raporlamanız çok daha basit olabilir ama perakendede bu durum öyle değil” diyen Rasim Manavoğlu, perakende sektöründeki mevcut büyük verinin yanında sosyal medya ve çeşitli kanallardan da veri akışı olduğunu ifade ediyor. Manavoğlu, bu durumu şöyle açıklıyor: “Perakende sektöründe büyük veri gerçeği var. Bu verinin satışa etkisi de muhakkak. Ancak bu noktada büyük veriyi satışa dönüşebilecek şekilde yorumlamak çok önemli. Biz de bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz. SAP’nin HANA çözümüne yatırım yaptık. Geçtiğimiz Ağustos ayında başladığımız proje çerçevesinde 3 ay gibi kısa bir sürede, danışmanlık almadan şirket içerisinde en çok kullanılan ilk 10 raporu HANA üzerinde hayata geçirdik. Gerek bizim açımızdan gerekse kullanıcılar tarafında önemli kazanımlar elde ettik. 6 yıllık verimiz ile bugün çok rahatlıkla oynayabiliyoruz. Raporlama ve geliştirme süreçlerinde de ciddi kazanımlarımız oldu. Zira perakende denildiği zaman çok hızlı hareket etmeniz gerekiyor. Sistemlerle büyük veriyi desteklemeniz gerekiyor. Sistemler olmadan o veri atıl durumda kalır ve ne yazık ki değerlendiremezsiniz.”
“Müşteriyle ilgili ciddi analizler yapıyoruz”
MUDO içerisinde verinin değerlendirme aşamalarından da bahseden Rasim Manavoğlu, sosyal medya üzerindeki veriyi de HANA sistemine almaya başladıkları bilgisini veriyor. Hava durumu verilerini de yine aynı sistem üzerine aldıklarını söyleyen Manavoğlu, satış analizlerinde bu verileri dikkate aldıklarını belirtiyor.
MUDO mağazalarına kişi sayma cihazları da konulmuş. Böylece gün içerisinde hangi mağazaya kaç kişi girdi, rahatlıkla görülebiliyor. “Müşteriyle ilgili çok ciddi analizler yapıyoruz” diyen Manavoğlu’na göre, kurgulanan kampanyalar ve gerçekleştirilen çalışmalar kaybedilen müşterinin de geri kazanılmasını sağlıyor. Müşterinin seçtiği ürünlerden, renk tercihlerine kadar müşteri özelinde yapılan analizlerde iş zekası çözümü HANA’nın büyük payı olduğunu vurgulayan Manavoğlu, “Hangi ürünler hangi ürünlerle satılırsa sepet ortalamasını daha çok artırıyor?’ gibi analizler yapıyoruz. Bunun yanında, ‘Hangi semtlerde ikamet eden müşterilerimiz hangi mağazalarımıza geliyor, nerelere daha çok sevkiyat yapıyoruz, haftalık bazda müşteri demografiklerinin değişimleri ya da bir koleksiyon satışa sunulduktan sonra yeni müşteri kazanımının takip edilmesi gibi detayları da analiz ediyoruz. Olabildiğince gerek hazır giyim gerekse mobilya tarafındaki ekibimizi bu araçlarla desteklemeye çalışıyoruz” diyor.
“Öncelikli projemiz yeni nesil yazar kasalar”
Bu yılın yoğun temposunun yanı sıra gelecek yıl da planlanmış görünüyor. Manavoğlu, yazar kasalarını yeni nesil cihazlarla değiştirme projelerini yeni nesil yazar kasaları bekledikleri için ötelediklerini ve önümüzdeki yıl içerisinde bu değişimi gerçekleştireceklerini ifade ediyor. Manavoğlu, “Yılın ikinci yarısı için planladığımız bir proje olmasına rağmen, 2016 yılına aktarıldığı takdirde öncelikli projemiz bu. Bunun yanında özellikle mağaza için ürün indirim etiketlemesi adına yeni bir proje geliştirdik ve oradaki süreci hızlandırıp verimliliği artırdık. Bunun dışında müşteriyi daha da yakından tanıyıp, kişiselleştirmemize yardımcı olacak müşteri analitiği projeleri geliştirmek istiyoruz” diyor.
Kendi performansını kendi raporlayan sıradışı bir IT
Mevcut dönüşümle birlikte MUDO IT departmanı da önemli bir değişimin içerisinde bulmuş kendini… Rasim Manavoğlu, geçen yıl şirket içerisinde IT’nin değiştiği mesajını kullanıcılara çeşitli kanallar üzerinden ilettiklerini, bu yıl ise “Değiştik geliyoruz…” mesajını verdiklerini ifade ediyor. Manavoğlu’nun bizimle paylaştığı rakamlar da IT tarafında yaşanan değişim ve gelişimin büyüklüğünü gösterir nitelikte. Manavoğlu, kendi departman performansını dahi HANA üzerinde raporlayan sıradışı bir IT departmanı olduklarını ve inovatif uygulamalar geliştirdiklerini belirtiyor ve ekliyor: “HANA üzerinden çalışan iOS widget; mağazalarımızdaki satışlara ve dönüşüm oranlarına gerçek zamanlı olarak, aynı zamanda çok hızlı bir şekilde erişim sağlıyor. MUDO Today adını verdiğimiz widget kısa zamanda üst yönetimin vazgeçilmez uygulaması haline geldi.”