Dijital dönüşüm yaklaşımlarının 5 temel aşamadan oluştuğunu söyleyen Software AG Türkiye ve Katar Genel Müdürü Ebru Kılıç Eker, “Bu aşamalarda da dijitalleşme stratejisini belirleyen yöneticilerin bir CIO kılavuzluğunda hareket etmesini öneriyoruz” diyor.
Software AG, 50 yıllık geçmişe sahip bir IT şirketi. Avrupa’nın ilk yazılım şirketlerinden olmasının yanı sıra teknoloji trendlerine göre rotasını değiştirebilen farklı bir şirket olmasıyla da dikkat çekiyor.
Dijital dönüşüm rüzgarıyla birlikte 5 yıl önce yazılım üzerinde bir dijital dönüşüm platformu yarattıklarını söyleyerek sözlerine başlayan Software AG Türkiye ve Katar Genel Müdürü Ebru Kılıç Eker, “Bu platform, firmaların stratejilerini, organizasyon modellerini, süreçlerini, alttaki teknoloji yatırımlarını ele alarak aslında mevcut durumlarının dijital fotoğrafını çekiyor. Ve varmak istedikleri hedefleri onlarla konuşup, bu hedeflere varılabilmesi için gerekli olan yol haritasının ve planlamanın yapılmasını sağlıyor” diyor.
Bunun dışında IT’ye yakın ürünlerin yanında nesnelerin interneti ve otomasyon ürünleri de firmanın odak noktasında… “Software AG’nin en önemli özelliklerinden biri, odaklı çalışması” diyen Eker, gerçekleştirdikleri her projenin temelde hedeflenen resmin bir parçasını oluşturduğunu kaydediyor.
Geçen yılı da değerlendiren Ebru Kılıç Eker, 2019’da sorumluluk alanlarına Katar’ın da katıldığı bilgisini veriyor. Eker, “Bu çeşitlilik bize çok iyi geldi. Çok farklı ülkelerin sorumluluğunu üstlenen, çok büyük ve ilginç projeler yapan bir organizasyon haline geldik. Örneğin; Türkiye’de öğrendiklerimizi Katar’da, Katar’da öğrendiklerimizi Türkiye’de kullanma şansı buluyoruz” diye konuşuyor.
Turkcell ile IoT alanında bir ortaklığımız var, 2020’de hayata geçecek
Ebru Kılıç Eker, finansal olarak da hedeflerini tutturmuş durumda olduklarını ve kapsadıkları bölgede 2019’u yüzde 125 büyümeyle kapattıklarını belirterek, 2020 yılı için yüzde 225 gibi bir büyüme hedefi koyduklarını açıklıyor. Eker konuşmasını şöyle sürdürüyor: “2019 yılında global taraftan baktığımızda benzersiz projeler gerçekleştirdik. Şehir hastaneleriyle rekor zamanlarda entegrasyon projeleri yaptık. Aras Kargo, Kredi Kayıt Bürosu, Ipekyol gibi global referans haline gelen önemli projelere imza attık. Son olarak, Turkcell ile Nesnelerin İnterneti platformunda bir stratejik ortaklık gerçekleştirdik. Bu platform üzerinde geliştirilen projeler 2020 yılında hayata gececek ve şirketimizin büyümesine ciddi katkıda bulunacak.”
İş kolları arasında İş Dönüşümü kısmının payının yüzde 40 düzeyinde olduğunu söyleyen Eker, IoT tarafının yeni başladığı için yüzde 200’ler düzeyinde olduğunu dile getiriyor. Eker nesnelerin interneti alanındaki çalışmalarıyla ilgili olarak, “Software AG çok doğru adımlar atıyor. Örneğin; Almanya’da Adamos diye bir şirket kurdu. Endüstri tarafında Midel, Dürr, DMG Mori, Zeiss gibi firmaları bünyesine kattı. Dürr mesela büyük otomotiv firmalarının boyama robotlarını üretir. O robotların akıllı hale getirilmesi için kendi IoT platformumuzu kullandırdı. Buradaki tek yazılım firması Software AG idi. İkincisi, Siemens ile stratejik bir anlaşma yaptı. Ortak Ar-Ge çalışmalarından çok ciddi bilgi birikimi ve müşteri portföyü elde ettik. Siemens’le birlikte Cumulocity IoT platformu ve webMethods entegrasyon ürünlerimizle çok farklı Endüstri 4.0 projelerinde yer aldık” şeklinde konuşuyor.
Dijital dönüşümde eşsiz bir müşteri deneyimi yaratılmalı
Dijital dönüşüm noktasında stratejilerinden de bahseden Ebru Kılıç Eker, “Software AG olarak, müşteri odaklı ve mevcut değerlerden ödün vermeksizin uygulamaya alınacak bir dijital dönüşümün 5 temel aşamadan oluştuğunu düşünüyoruz. Bizim dijital dönüşüm yaklaşımımızda ilk adımı, eşsiz bir müşteri deneyimi yaratmak oluşturuyor. Dijital dönüşümü müşteri odaklı bir yolculuk haline getiren şirketler, doğru çözümler ve doğru yatırımlarla başarıya ulaşıyor. Dijital dönüşümü etkin biçimde gerçekleştirmek için, müşteriye değer sağlamak için veriden faydalanmak gerekiyor. Software AG, dijital dönüşümün üçüncü adımında modern bir mimari oluşturmayı öneriyor. Uçtan uca entegre çözümlerin sağladığı süreç verimliliği hem şirketler hem de müşteriler için avantaj sağlıyor. İş dünyası, dijital dönüşüm yolculuğunun dördüncü aşamasında Nesnelerin İnterneti teknolojisinden faydalanarak, fiziksel ve dijital dünyaları birbirine bağlıyor. İnternete ve birbirine bağlı çalışan sensörler ve ortaya çıkan veriyi yöneten ileri düzey çözümler, iş süreçlerine sınırsız farklı senaryoda fayda sağlayabiliyor. Beşinci aşamada ise dijital dönüşüm stratejisini ve vizyonunu belirleyen yöneticilerin bir CIO kılavuzluğunda hareket etmesi tavsiye ediliyor” diyor.
Türkiye dijital dönüşümde planlama aşamasına geçti
Ebru Kılıç Eker: “Genel olarak Türkiye’de dijital dönüşümün konuşma aşamasından planlama aşamasına geçtiğini gözlemliyoruz. Kurumlar stratejilerinde, iş planlarında, bütçelerinde dijital dönüşüme yer vermeye başladılar. Başlangıç olarak güzel, ancak bu hareketin daha da ivme kazanması gerektiğine inanıyoruz. Şirketlerin planlama için harcanan zaman konusunda biraz sabırsız olduğunu gözlemliyoruz. Oysa bir sistemi sonradan yıkıp inşa etmektense baştan düşünüp düzgün kurgulamak, toplam zamanı kısaltıyor ve başarıyı artırıyor. Bunu birçok projede bizzat gözlemledik. Danışmanlık ve çözüm sunduğumuz pek çok firmayı bu konuda yönlendirmeye çalışıyoruz.
