Doğa Koleji CIO’su Ömer Ömeroğlu, bilişim teknolojilerinin eğitim sektörünü nasıl şekillendirdiğini ve dönüştürdüğünü anlattı.
Ali Atilla Mede
13 yıllık geçmişine çok sayıda başarılar sığdıran Doğa Koleji, Türkiye’nin en büyük özel eğitim kurumu olarak biliniyor. Dünya sıralamasında ise ilk 5’te yer alıyor. Böyle başarılı bir kurumun CIO’luk görevini üstlenen Ömer Ömeroğlu da geçtiğimiz yıl CIO Ödülleri tarafından ödüllendirilmiş bir teknoloji lideri. Bilişim teknolojilerinin eğitim sektörünü nasıl şekillendirdiğini ve dönüştürdüğünü bizlere anlatan Ömeroğlu, bir eğitim kurumundan ziyade bir teknoloji devi gibi hareket ettiklerini vurgulayarak şöyle diyor: “Görevimiz eğitim teknolojilerini sisteme en verimli şekilde dahil etmek.” Ömer Ömeroğlu ile eğitimde IT’nin rolünü, yaptıkları çalışmaları ve Doğa Koleji’nin teknoloji ile yaşadığı dönüşümü konuştuk.
Sizi tanıyabilir miyiz? Profesyonel iş geçmişinizi bahsedebilir misiniz?
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde doğdum. İlk, orta ve lise tahsilimi burada tamamladıktan sonra Kadir Has Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nü kazandım. Mezuniyetin ardından ilk olarak Türkiye’nin sayılı entegratör firmalarından Sentim Bilişim’de yazılım uzmanı olarak göreve başladım. Dördüncü yılımda aynı firmada yazılım ve proje müdürü olarak görevime devam ettim. Bu süre zarfında sayısız projeler gerçekleştirdim. Şirket içindeki ERP, CRM, İş süreçleri birimlerini yönettim. Burdur ve Sakarya Mobese’de proje yöneticiliği görevinde bulundum. Milli Eğitim Bakanlığı teknoloji sınıfları kurulum projelerinde, yirminin üzerinde ilde proje yöneticiliği, TARBİS gibi projelerde yönetici ve koordinatör olarak görev aldım. 2010 yılında Bilgi Teknolojileri Müdürü olarak Doğa Koleji’ne katıldım. Son 1 senedir de CIO olarak görev yapıyorum.
Doğa Koleji CIO’su olarak eğitim teknolojileri alanındaki vizyonunuzdan bahseder misiniz?
Doğa Koleji’nin eğitim teknolojileri vizyonunu tek başına değerlendirmek yerine kurumsal vizyonumuzun önemli bir parçası olarak bakmak daha yerinde olur. Doğa Koleji şu an marka değeri, kampüs, öğrenci ve istihdam anlamında Türkiye’nin en büyük özel eğitim kurumu ve dünya sıralamasında ise ilk 5’te… Kullandığımız yüksek eğitim teknolojileri ise; özgün, yenilikçi ve 21. yüzyıl değerleriyle örtüşen eğitim modellerimizi beslemekle görevli. Doğa’da öğrencinin, öğretmenin hatta velilerin dahil olduğu bir eğitim teknolojileri vizyonumuz var. Burada öğrencilerin mantıksal düşünebilen, araştırma ve sunum yapma becerileri gelişmiş, teknolojiyi her alanda verimli kullanabilirken geleneklerinden kopmayan bireyler olmasını hedefliyoruz. Modern teknolojinin imkanlarından faydalanılarak oluşturulan 3D sınıfı, kurgu odası, düşler atölyesi, dijital kütüphane, yabancı dil laboratuvarları, deneyim odaları, dijital müzeler, bilgisayar sınıfları ve anaokulundan liseye kadar kullanılan akıllı sınıflarda öğrencilerimizin bilgiyi deneyimleyerek öğrenmeleri sağlıyoruz. Bu konsept dersliklerde kullanılan ses, görüntü, renk ve ışık teknolojileri öğrenme sürecinde tüm duyuları harekete geçirerek bilginin deneyimlenmesini ve klasik öğrenme koşullarına kıyasla daha kalıcı olmasını sağlıyor. Teknoloji geleneksel müfredat kavramını da oldukça değiştirdi. Öğrenciler artık lego robotic, animasyon, grafik tasarım ve yazılım dersleri ile yeni bir bakış açısı kazanıyor, bu dersleri okul kulüpleri çatısı altında keyifle işliyor.
* Eğitim sektöründe ve eğitim teknolojilerinin gelişmesinde IT’nin nasıl bir rolü var ya da nasıl bir rolü olmalı?
Eğitim sektörü, modern ve gelişen teknolojiye oldukça açık bir alan… Teknolojinin de eğitim ve öğretimin bir parçası olduğu aşikar… Bu sektörde bizim görevimiz klasik kalıpların dışına çıkarak modern öğrenme teknikleri ve eğitim teknolojilerini de sisteme en verimli şekilde dahil etmek. Eğitimcilerimiz konuya ‘Her çocuk özeldir’ mottosuyla yaklaşır. Akademik anlamda öğrenciyi ilgi, beklenti ve yeteneklerini esas alan bir müfredatla kazanabilirsiniz. Teknoloji de işte tam bu noktada devreye giriyor. Çocukların daha çok küçük yaşlarda tanıştığı günümüz teknolojisinden optimum faydalanacakları bir ortamda eğitim almalarını ve kendilerini geliştirmelerini sağlıyoruz. Doğa Koleji bu konuda bir eğitim kurumundan öte bir teknoloji devi gibi hareket eder. 2010 yılında bünyesinde kurduğu ‘Eğitim Teknolojileri’ birimi, bu alanda atılan en büyük adımlardan biridir. Eğitim teknolojileri bünyesinde yapılan Ar-Ge çalışmaları ile son teknoloji ürünlerinin eğitimde kullanım imkanları araştırıyor, birçok firma ile yapılan stratejik ortaklıklar ile bu ürünlerin daha verimli nasıl kullanılabileceği üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Teknoloji sürekli yenilenen, gelişen bir alan… Bu gelişmelerin takibi, yeni teknolojilerin adaptasyonu, öğretmenlerin yeterliliği, eğitimi, öğrencinin hatta velinin yeni teknolojiyle tanıştırılması gibi süreçler de bizim kontrolümüzde gerçekleşiyor. Amacımız yetkin bir kadroyla tüm bu süreçleri başarıyla yönetmek, devamlılığını sağlamak ve tabii ki eğitim kalitesini yükseltmek…
* Bilgi ve Eğitim Teknolojileri alanındaki yaptığınız çalışmalar nelerdir? Bu yönde hayata geçirdiğiniz uygulamalarınızdan/projelerinizden bahseder misiniz?
Eğitime ve sektöre fayda sağlayacak her proje ve çalışmanın içerisinde olmak önceliklerimiz arasında ancak henüz yeterli yatırımların sektör genelinde yapılmadığını da paylaşmak isterim. Öncelikle eğitim teknolojileri tarafında kendi bünyemizde geliştirdiğimiz Eğitim Yönetim Sistemimiz e-Doğa’dan bahsetmek istiyorum. Bu alanda 4 yıldan fazla süredir yaptığımız çalışmalar ve geliştirmeler sonucunda uluslararası bir yazılımı ülkemizde geliştirmenin gururunu yaşıyoruz. 70 bin öğrencimiz, 120 bin velimiz ve 5800 öğretmenimizin kullandığı bu sistemi, diğer kurumlarının hizmetine sunmak bir sonraki hedefimiz olacak.
Öğrencilerimiz için müfredatlarını oluşturduğumuz, kodlama eğitimleri, Kodugame, sketchup, Unity, 3D tasarım eğitimleri ve t-MBA eğitim modelimize eklediğimiz teknoloji içerikleri öğrencilerimize mühendislik bakış açısını kazandırmak adına attığımız en büyük adımların başında geliyor. Eğitimi kişileştirmeyi hedefleyen ve mekandan bağımsız eğitim fikrini benimseyen Doğa Koleji bu alanda haftanın 7 günü online etüt imkanını yine öğrencilere destekleyici ve tamamlayıcı bir hizmet sunuyor. Kullanıma sunulan bu sistem ile öğrencilerimize zaman ve mekan gözetmeksizin eğitim imkanı sağlıyoruz.
Öğretmenlerimiz için de yine birçok alanda uyguladığımız eğitimlerimiz ve sertifika programlarımız ile öğretmenlerimizin 21.yüzyıl eğitim modelini benimseme ve öğrendiklerini öğrencilerine aktarma yetkinliklerini gün ve gün geliştiriyoruz. Yine velilerimize bir hizmet olarak kurduğumuz online işlemler merkezimiz ile velilerin online kayıt, online kıyafet gibi işlemlerin tamamını okula gelmeden online bir hizmet olarak almalarını sağlıyoruz. Doğa Koleji Bilgi Teknolojileri tarafında ise tüm bu hizmetlerin kesintisiz devam edebilmesi için altyapıda birçok çalışma yapılıyor. Bu çalışmaları yaparken bilgi güvenliği, Bilgi Teknolojileri ekibinin en önemli gündemlerinden birini oluşturuyor. Kalitemizi belgelemek adına bu süreçte ISO27001 sertifikasyon başvurusu yaptık ve 2015 yılında bu sürecin tamamlanmasını bekliyoruz.
* Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiğiniz ‘Teknoloji Zirvesi’nde öne çıkan başlıklardan kısaca bahseder misiniz? Böyle bir zirve niçin yapıldı?
Doğa Koleji olarak Teknoloji Zirvesi’nin bu yıl ilkini gerçekleştirdik. Yurt dışında özellikle eğitim ve eğitim teknolojileri odaklı bu tip organizasyonlara sıkça rastlıyoruz. Bu platformlar eğitim ve teknoloji kurumlarını bir araya getirerek bilgi ve teknoloji alışverişine olanak sağlıyor. Uzun süredir yurt dışındaki saygın zirve ve fuarlara katılım gösteriyorduk, bu geleneği Türkiye’ye taşıyalım istedik. Her yıl yapmayı planladığımız bu organizasyon, eğitimde teknoloji kullanımının en iyi örneklerini paylaşmak istiyoruz. Aynı zamanda saygın bilişim ve teknoloji markalarının eğitim teknolojileri konusundaki çalışmalarının Doğa Koleji’nde ve dünyadaki örneklerinin nasıl uygulandığını göstermeyi amaçlıyoruz.
Intel ile yapılandırdığımız Tuzla Doğa Kampüsü’nde gerçekleşen zirvede eğitim teknolojileri alanında çok yetkin ve uzman isimleri ağırladık. Teknoloji ile öğretim, dijital doküman ve kaynak kullanımı, arttırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik tekniği ile öğretim, teknoloji destekli eğitim içerik uygulamaları gibi benzeri konulara yoğunlaştık. Zirvede bu konu başlıklarının akademisyenler, eğitim yöneticileri, firmalar ve farklı kesimler tarafından gözlemlenmesi ve deneyimlenmesini sağladık. Özellikle öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz zirvenin her safhasında etkin rol aldı. Tüm katılımcılarımız için çok verimli geçtiğini düşünüyorum.
* Eğitim sektörünün CIO’su olarak 2015 ajandanızda neler bulunuyor. Bu sene yürütmeyi düşündüğünüz projeler nelerdir?
Tabii ki önceliğimiz eğitim teknolojilerindeki Doğa Koleji liderliğini korumak ve geliştirmek… Kendi bünyemizde geliştirdiğimiz Eğitim Yönetim Sistemimiz e-Doğa’yı bir paket ürün haline getirerek eğitim sektörü ile paylaşmayı hedefliyoruz. Öğrencinin kayıt aşamasından mezuniyetine kadar olan okul yaşamını tek bir çatı altında toplayan bu yazılım, bünyesinde barındırdığı tahta entegrasyonu ile sürecin her aşamasında net çözüm sağlayan ilk eğitim yazılımı olma özelliği taşıyor. Önümüzdeki yıl bu yazılımı dünyanın en büyük eğitim teknolojileri fuarı olan Bett Show’da da bir lansmanla tanıtarak küreselleştirmeyi planlıyoruz. Bir de öğrencilerimizle birlikte ‘giyilebilir teknoloji’ alanında yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarının bu seneye damga vuracağını düşünüyorum. Proje için birçok saygın kurum ile sürdürdüğümüz işbirliği, bu konudaki araştırmaların kısa süre içerisinde güzel sonuçlar vereceğine inanıyorum. Eğitim desteği anlamında ise öğrencilerimizin teknolojik müfredatında her yıl yaptığımız yeniliklerde bu sene ‘BigData’ ve ‘DataMining’ üzerinde derslerin müfredat haline getirilerek öğrencilerimize sunulması da önemli çalışmalarımız arasında…
* Yeni nesil çok daha fazla IT kullanıyor. Öğrencilerin teknoloji taleplerini yönetmek kolay mı? CIO’lar olarak öğrenci, veli ve öğretmen üçgeninde artan talepleri karşılamak zorlaşıyor mu?
Evet, ister ebeveyn ister çocuk olsun günümüzde teknoloji bağımlılığı diye adlandırdığımız küresel bir sorunumuz var. Bu teknolojiyi nasıl ve ne kadar kullandığınızla ilgili bir durum… Sadece eğitimde değil hayatın her alanında teknolojiyi doğru ve etkili bir biçimde kullanmak bize aynı şekilde etkili ve faydalı sonuçlar getirir. Uzmanlığım ve konumum gereği çocukların teknolojiye ne kadar yatkın olduğunu görüyorum. Ortaokul öğrencileri sadece birkaç dersten sonra çok rahat kod yazabilir duruma gelebiliyorlar. Teknoloji alanında talep ve beklentileri de çok yüksek açıkçası… Yeni nesli kazanmadığınız sürece çok büyük zorluklarla karşılaşıyorsunuz. Bu sebeple daha kurgu aşamasında öğrencileri de teknolojik süreçlere dahil ediyoruz. Kampüslerimizde kurduğumuz t-Mentor Öğrenci Kulübü ile artık öğrencilerin taleplerine direkt cevap verebiliyoruz. Her okulda bir başkan, başkan yardımcısı ve 5 üyenin bulunduğu bu ekip teknoloji ve Ar-Ge çalışmalarımızın tamamında bizimle çalışmakta ve bize inanılmaz dönüşler sağlıyor. Velilerin teknolojik beklentileri de çok yüksek ve çocuklarının eğitimine gösterdiği hassasiyetin bilincindeyiz. Velilerimiz e-Doğa üzerinden çocuklarının ders programları, sınıf içerisinde yapılan etkinlikler, sınav sonuçları, ayrıntılı karne raporları, yazılı tarihleri ve devamsızlık bilgileri gibi eğitim süreçlerimizle ilgili her veriye mobil cihazlarından dahi rahatlıkla ulaşabiliyorlar.
Öğretmenlerimiz ise kullandığımız modern eğitim teknolojileriyle geleneksel eğitim yöntemlerinin dışında çıkmayı başardı. Günümüz öğretmenleri daha donanımlı eğitimde teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmayı başarıyor. Klasik öğretmen kalıplarının dışında daha genç, daha donanımlılar. Teknolojiye daha çabuk ayak uyduruyorlar. 4 yıl önce Doğa Koleji Bilim Okulları’nda başlatılan tabletli eğitim süreçlerinde bunu gördük. Eğitimde teknolojiyi doğru ve verimli kullanmak adına öğretmenlerimiz, yerel ve uluslararası saygın firmalardan aldıkları eğitimlerle pedagojik ve teknolojik donanımını arttırdı. Tabletli eğitimde; veri paylaşımı, anlık soru çözümü, zengin dijital içerik ve uygulamalarını aktif bir şekilde kullanan öğretmenlerimiz, öğrencilerini de bu konuda doğru yönlendirmeyi göz ardı etmiyor. Dijital müfredat ve arşivle istediği bilgiye anında ulaşabiliyor. Sonuçta eğitimde kullandığımız tüm teknolojileri uygulayanlar onlar ve bu aşamada öğretmenlerin teknolojiyle uyumu, beklentileri ve önerileri bizim için önemli…Kısacası öğrenci –veli – öğretmen iletişimini güçlendirecek, kolaylaştıracak ve hızlandıracak modern teknolojik imkanları sunmaya çalışıyoruz. Yüksek teknolojik altyapımızla sağlıklı işleyen bir iletişim ağı ve eğitim sistemi yapılandırdık.