Gıda sektörüne özel emtia bilgisi sunan ilk mobil uygulama MiApp, Türkiye’de de kullanıma sunuldu. Alanında öncü olan bu dijital hizmet, piyasaya yönelik risklere dair en güncel bilgileri sunarak hedeflerine ulaşmak isteyenler için doğru bir bilgi kaynağı oluyor. Cargill Gıda Ortadoğu, Türkiye & Afrika Satış Direktörü Tolga Demirel bu noktada; “Riskler doğru şekilde yönetildiğinde fırsata dönüştürülebilir. Biz de müşterilerimize riskleri en iyi şekilde değerlendirerek pazarda öne çıkmalarına yardımcı oluyoruz” diyor.
Tolga Bey, şirketinizi bize biraz anlatır mısınız?
Cargill olarak Türkiye’deki faaliyetlerimize 1961 yılında, gıda alanında başladık. O zamandan beri her yıl yaptığımız yatırımlarla büyüyerek, ürün portföyümüzü gıdanın ötesine taşıdık. Gıda ve hayvan besinleri alanları dışında, gıda dışı imalat sanayisinde kullanılmak üzere çeşitli biyoendüstriyel ham madde ve ara ürünü yerli kaynaklarla üretir hale geldik. Bu yüksek katma değerli ürünlerin Türkiye’de üretilmesi için yıllar içinde güçlü bir teknoloji ve Ar-Ge altyapısı kurduk. Farklı sektörlerde kullanılan yüzlerce çeşit ürünümüzle, hem Türk sanayisini destekliyoruz hem de beş kıtada 70 ülkeye ihracat yapıyoruz.
Pandemi döneminde faaliyetlerinizde ne tür değişimler oldu? Teknolojiyi süreçlerinizde nasıl konumlandırdınız? Bu noktada; yeni nesil teknolojilerden faydalanıyor musunuz?
Pandemi döneminde değişen tüketim tercihleriyle gıda, tekstil, enerji, ambalaj gibi onlarca farklı sektörde kullanılan yerli ürünlerimizin önemi arttı. Salgına karşı çalışanlarımızın sağlığını ve güvenliğini en üst düzeyde koruyarak, artan talebi kesintisiz karşıladık. Özellikle ülkemizin herhangi bir yerinde gıda sıkıntısı yaşanmaması için gıda tedarik zincirinin güvenliğine büyük önem verdik. Tüketicilerin giderek daha fazla rağbet gösterdiği hazır gıda ürünlerine doğal nişasta ve bitkisel yağ gibi yerli ürünlerimizi tedarik ederek, ülkemizde gıda sorunu yaşanmaması için gıda üreticisi müşterilerimize destek verdik.
Yine bu dönemde artan e-ticaretin en önemli paydaşlarından olan ambalaj sektörüne yüksek teknolojili endüstriyel nişasta veriyoruz. Öte yandan ürünlerimizi yeni pazarlarla tanıştırarak ihracat atağı yaptığımız bir yıl oldu. Endüstriyel nişasta ve trafo yağı ürünlerimizle önemli bir ihracat atağı yaparak, pek çok ülkenin ihtiyacını Türkiye’den karşıladık.
Ürünlerimize yönelik talebin artmasındaki en önemli etkenlerden biri, ileri teknoloji ile üretilen, yüksek katma değerli ürünler olmalarıdır. Öte yandan dijital dönüşüm projelerimizle müşterilerimize, farklı online kanallar ve dijital uygulamalar aracılığıyla, en iyi deneyimi sunuyoruz. Müşterilerimize daha iyi bir hizmet sunabilmek için operasyonlarımızda görünürlüğü artırabileceğimiz, global yapımıza daha uygun, sürdürülebilir bir altyapı oluşturma hedefiyle başlattığımız SAP ERP (TC2) sistemine geçiş çalışmalarını, pandemi döneminde tamamladık. Bir yandan beklenmedik bir salgın hastalıkla mücadele ederken, diğer yandan yeni sistemi uygulamaya koyduk. Cargill tarihinde bir ilke imza atarak, SAP Sistemi ile baş başa kalan son kullanıcıya sadece online ve uzaktan destek ile yardımcı olduk. Artık müşterilerimize daha entegre ve daha güçlü bir yapıyla hizmet veriyoruz.
Siz aslında alışılmışın dışında bir gıda firmasısınız. Bildiğimiz kadarıyla, üreticilere sunduğunuz ürünlerin yanında bir mobil uygulama ile de ek hizmetler veriyorsunuz? Detaylarından biraz bahseder misiniz? Aynı zamanda MiApp nasıl bir ihtiyaçtan ortaya çıktı?
Cargill dünyanın en büyük gıda şirketlerinden biri ve 155 yıldır dünyanın güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde beslenmesi için çalışıyor. Biz de Cargill Türkiye ekibi olarak uluslararası bilgi birikimimizi kullanıyor ve bu alandaki tüm trendleri takip ediyoruz. Ülkemizde yenilikçi ürünler geliştirilmesine, sektörün gelişmesine destek oluyoruz. Aynı zamanda Ar-Ge çalışmalarına da önemli yatırımlar yapıyoruz. 2019 yılının ilk altı ayında yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımız yatırımlarımızın yüzde 5’ini kapsarken, 2020 yılının aynı döneminde bu oran yüzde 10’a çıktı. Gıda tarafında sağlıklı beslenme düzenini destekleyecek nitelikte inovatif çalışmalar yürütüyoruz. Hayvansal kaynaklı proteinlere sürdürülebilir bir alternatif olarak bitkisel protein, doymuş yağ asidi azaltılmış yağlar ve kalorisi düşük, şeker miktarı azaltılmış tatlandırıcılar gibi ürünler üzerine çalışıyoruz. Bunların yanı sıra, sizin de bahsettiğiniz gibi gıda üreticisi müşterilerimize fayda sağlayacak teknolojiler de geliştiriyoruz. 25 yılı aşkın bir süredir, güncel piyasa verileri ve emtia fiyatlarıyla ilgilenen müşterilerimize destek olarak, gıda bileşeni fiyat riskini yönetmelerine yardımcı oluyoruz. Güvenilir bir çözüm ortağı olarak, bu hizmetimizi her an, her yerden ulaşılabilir hale getirmek için MiApp uygulamasını geliştirdik. MiApp gıda sektörüne özel emtia bilgisi sunan ilk mobil uygulama özelliğini taşıyor. Geçtiğimiz kasım ayında Türkiye’deki müşterilerimizin kullanımına sunduk. Sektörde alanında öncü olan bu benzersiz dijital hizmetimizi kullanan müşterilerimiz, piyasaya yönelik risklere dair en güncel bilgilere sahip olarak, hedeflerine ulaşmak için en doğru adımları atabilecekler. Riskler doğru şekilde yönetildiğinde fırsata dönüştürülebilir. Biz de müşterilerimize riskleri en iyi şekilde değerlendirerek, pazarda öne çıkmalarına yardımcı oluyoruz.
Tahminlenemeyen bir sürecin içindeyiz. Bu doğrultuda 2021 planlarınızda ne tür değişimler yaşandı? Bu yılki hedeflerinizde hangi başlıkları göreceğiz?
Gıda ve gıda dışı sektörlere yönelik ürün portföyümüzü katma değerli ve trendlere uygun yeni ürünlerle geliştirme stratejimiz üzerinde uzun süredir çalışmaktaydık. Bu vizyonla yaptığımız çalışmaları ve yatırımlarımızı pandemiye rağmen hız kesmeden sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıl 30 milyon dolar ilave yatırım yapıldı. Bu yıl yoğunlaştığımız ürün geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarımızın meyvelerini yakın gelecekte toplamaya başlayacağız. Hayvansal kaynaklı proteinlere sürdürülebilir bir alternatif olarak ürettiğimiz bitkisel kaynaklı proteini, Türkiye’deki müşterilerimize sunmak üzere çalışmalarımızda sona yaklaştık. Orhangazi’de kurduğumuz pilot tesis vesilesiyle de gıda üreticisi müşterilerimiz için kapsamlı araştırma ve ürün deneme imkanları sunacağız. Biyoendüstri tarafında ise Orhangazi’deki endüstriyel nişasta üretim kapasitemizi iki katına çıkaracak bir yatırımı devreye aldık. Tesislerimize teknoloji, Ar-Ge ve kapasite artırımı alanlarında yatırım yapmaya ise devam edeceğiz.