Erken aşama yatırımcı olarak, yüksek potansiyeli olan geleceğin liderlerini bulmak adına yoğun çalıştıkları bir dönem olduğunu söyleyen ScaleX Ventures Kurucu Ortağı Dilek Dayınlarlı, “Uzun vadede hedefimiz ülkemizden yüksek teknoloji şirketleri çıkarmak ve bu liderleri en yakın aşamada bulup gelişimlerine destek olmak” diyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra MBA eğitimini Johnson & Wales University’de tamamlayan ScaleX Ventures Kurucu Ortağı Dilek Dayınlarlı, Koç Holding, Accenture Yönetim Danışmanlığı ve Groupon gibi şirketlerin üst yönetimde görev aldıktan sonra Scalex Ventures serüvenine başlıyor.
Bir girişim sermayesi fonu olan Scalex Ventures, bugün sadece girişimlere fon sağlamıyor, aynı zamanda bilgi yatırımı da yapıyor. Güçlü potansiyellerin büyüme ihtiyaçlarını en ideal şekilde karşılamak ve onları birer dünya markası haline getirmek hedefiyle yola çıkan Scalex Ventures’ı Dilek Dayınlarlı’dan dinledik…
ScaleX Ventures hangi amaçla, piyasada gördüğünüz nasıl bir eksiklikten yola çıkarak kuruldu?
ScaleX Ventures olarak biz bir girişim sermayesi fonuyuz. Bugün Türkiye’ye baktığımızda çok sayıda potansiyeli olan yüksek teknoloji girişimleri olduğunu görüyoruz. Ancak bu girişimler maalesef kendi alanlarının dışına çıkarak şirketlerini nasıl büyüteceklerini, yatırımcının dikkatini nasıl çekeceklerini, müşteriyi nasıl bulacaklarını, yetenekleri nasıl çekeceklerini tam anlamıyla tecrübe etmediler. Güçlü bir yazılım mühendisliği altyapımız olsa da ne yazık ki bu alanın iş geliştirmesi konusunda yeterince güçlü değiliz. Tam da bu ihtiyaçtan yola çıkarak ScaleX olarak, girişimlere sadece fon sağlamıyor, aynı zamanda bilgi yatırımı da yapıyoruz. Hedefimiz, bu güçlü potansiyellerin büyüme ihtiyaçlarını en ideal şekilde karşılayarak, onları birer dünya markası haline getirebilmek.
Yatırım dünyasında, bu alandaki oyunculardan farklı olduğunuz yönleriniz neler?
Bir girişimcinin en çok ihtiyaç duyduğu şey girişimini nasıl büyüteceği bilgisi. ScaleX Ventures’da başarılı exitler yapmış deneyimli girişimciler bulunuyor. Bizlerin bu alandaki oyunculardan en büyük farkımız klasik bir yatırımcı bakış açısıyla sadece fon sağlamıyor, masanın tüm taraflarında yer alarak edindiğimiz deneyimleri paylaşıyoruz. Operasyonel tüm süreçlerinde girişimcinin bizzat yanında oluyoruz.
Fon sağlama noktasında daha çok hangi alanlara odaklısınız?
ScaleX Ventures ekibi olarak, dijital yıkımı “yapıcı yıkım” olarak okuyor ve arkasındaki kolaylaştırıcı teknolojilere inanmaya devam ediyoruz. Yüksek teknoloji, önümüzdeki yıllarda özellikle yapay zekâ, biyoteknoloji, blockchain, dronelar, robotlar, kuantum computing, fintech gibi belli sektörlerde hızla gelişme gösterecek. Dolayısıyla, bu alanda hem girişimciler hem de bizler için harika bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda bizler de hi-tech yazılımlar, makine öğrenmesi, yapay zekâ gibi yüksek teknoloji girişimlerine odaklanıyoruz.
Geçen yıl kaç girişime yatırım yaptınız? Pandemi, bu süreci etkiledi mi?
2020 yılı içinde 700’den fazla şirket ile görüştük. Invidyo, Hipporello, Locomation ve isimlerini açıklamadığımız, yakında duyurusunu yapacağımız iki tane daha girişimle birlikte toplam 5 girişime yatırım yaptık.
Yatırım dünyasında bir kadın olarak yer alma konusunda, artıları ve eksileri ile düşünüldüğünde neler söylersiniz?
Çalışma hayatında kadın erkek ayrımı yapılmasını hiç doğru bulmamakla birlikte maalesef içinde bulunduğumuz yüzyılda dahi toplumsal cinsiyet eşitliğini konuşuyor, iş dünyası olarak aradaki uçurumu kapatmak için çözüm arıyoruz. Oysaki girişimcilik sektöründe ya da yatırım dünyasında kadın erkek girişimci, yatırımcı değil iyi girişimcinin önemine iyi yatırımcının varlığına odaklanmalıyız.
Özellikle Türkiye’de girişim noktasında birtakım eksikler olduğunu biliyoruz. Biz bir de buna sizin tarafınızdan, yatırım tarafından bakmak isteriz. Türkiye’de bir yatırımcı iseniz ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
ScaleX’i kurmamızın başlıca nedeni Türkiye’de potansiyeli yüksek girişimciler olduğuna inancımız. Ancak bu girişimcilerin yolda önlerine çok sayıda engel çıkabiliyor. Bunun sebeplerinden bir tanesi daha farklı pazarlara, bunu daha önce deneyimlemiş insanlara ve yeteneğe erişim sorunu. ScaleX’in kurulmasında ana amaç bu sorunları kurucular için çözebilmek. Bu doğrultuda insanlara operasyonel yardımda bulunmanın yanı sıra daha önce bu yolculuktan geçmiş insanların bilgisini aktarıyoruz, network’ümüz sayesinde yurt dışındaki yatırımcılarla buluşturuyoruz, daha ilk günden kurucu ortakların CEO olarak gelişimine ek olarak yetenek ve müşteri bulmaları için çalışıyoruz. Şimdiye kadar yaptığımız yatırımlarımız da bunları destekler nitelikte. Yatırım yaptığımız şirketlerden bir tanesi Amazon tarafından satın alındı. Yurt dışındaki yetenekleri getirip, kilit pozisyonları doldurmalarına yardım ettik. O yüzden biz Türkiye’de misyon olarak sadece bir fon olarak değil, daha üst seviyede iyi liderlerin gelişmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Burada çok fırsat olduğunu düşünüyoruz.
Bu yıl pandemi bitecek diye bekliyoruz; ancak bu süreç zannediyoruz ki bir süre daha devam edecek. Bu çerçevede sizin hedeflerinizde bir değişiklik olacak mı? Bu yılki planlamalarınız neler? En önemli hedefinizi de ayrıca merak ediyoruz. Bunun için kendinize ve şirketinize mevcut koşullarda ne kadar süre tanıyorsunuz?
Yatırımcı olarak işimiz geleceği öngörmeye çalışmak ve geleceği öngören en iyi girişimcileri bulmak. Analizlerimizde de sürekli yakaladığımız şu ki; 3 ana konuda fırsatlar doğuyor. Bunlardan ilki regülasyon, ikincisi yeni teknoloji platformları, üçüncüsü ise adaptasyon ve kullanıcı alışkanlıklarının değiştiği zamanlar. Covid-19 salgını ile birlikte dünya çok zor bir dönemden geçerken, gelecek için de çok büyük fırsatlar doğuyor. Çünkü regülasyonlar, adaptasyon ve davranışsal değişiklikler çok hızlı gelişiyor. Erken aşama yatırımcı olarak önümüzdeki en az 5 ila 10 sene arasına baktığımızdan bizim için yüksek potansiyeli olan geleceğin liderlerini bulmak adına yoğun çalıştığımız bir dönem. Hedeflerimiz küçülmedi, daha da büyüdü. Bu yıl en az 5 yatırım yapmayı planlıyoruz. Yatırım yaptığımız girişimlerin daha da başarılı olması ve onları bir sonraki aşamaya getirmek için elimizden geleni yapacağız. Zaten uzun vadede hedefimiz ülkemizden yüksek teknoloji şirketleri çıkarmak ve bu liderleri en yakın aşamada bulup gelişimlerine destek olmak.