Ağ çözümleri alanında 120’den fazla ülkeye dağıtım yapan TP-Link’in dünya genelinde yüz milyonlarca kullanıcısı bulunuyor. Çok sayıda ürün gruplarında faaliyet gösteren şirketin Türkiye Ülke Müdür Yardımcısı Ali Dinçer ile modem/router seçimindeki kriterleri, bu alandaki teknolojik gelişmeleri ve firmanın sunduğu çözümlerini konuştuk.
Ali Atilla Mede
TP-Link’in yeni nesil modem çözümlerinden kısaca bahseder misiniz? Pazardaki muadillerinden ayıran özellikleri neler?
TP-Link, son dönemde en yeni teknoloji modemleri dünyada satışa ilk sunan şirket haline geldi. Örneğin yeni nesil kablosuz ağ standardı olan 802.11AD destekli ürünü ilk biz satışa sunduk; şimdilerde de AX çözümü gündemde. Şu anda daha yoğun satılan AC destekli modellerde de öncülük ettik. IDC verilerine göre TP-Link dünya WiFi çözümleri pazarının açık ara lideri. Pazar payımız yüzde 40’ların üzerinde. Bunun en önemli nedeni fiyat/performans dengesini iyi tutturan, kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler sunmamız ve satış sonrası hizmetlerimizin güçlü olması. Yeni nesil ürünlerdeki tüm özellikler neredeyse her modelimizde mevcut. Buna karşın ürünler muadillerine göre daha uygun fiyata sahip. Bunun da en önemli nedeni üretim gücümüz. Yılda 150 milyonun üzerinde ürün üretip satıyoruz ve tüm ürünlerimizi kendi fabrikalarımızda üretiyoruz. Bu da bize maliyet avantajı sağlıyor. Bu avantajı fiyatlarımıza yansıtıyoruz.
Aynı zamanda TP-Link ürünleri kolay kurulup kullanılan ürünler. Bu konuda da kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Örneğin mobil cihaz kullanımının artmasına paralel, ürün kurulum ve yönetimleri için Tether adlı ücretsiz bir uygulama geliştirdik. TP-Link modem ya da router’ı satın alanlar, akıllı telefon ve tablet bilgisayarlarına Tether uygulamasını yükleyerek, ürün kurulumu ve yönetimini kolayca bu uygulama üzerinden yapabiliyor.
Satış sonrası hizmetler ise bence bizi rakiplerimizden ayıran en önemli konu. Ayrıca arıza oranımız çok düşük. Ve arızalı olan ürünü tamir etmeyi değil, yenisi ile değiştirme politikasını izliyoruz. Tüm bunlar bizi farklılaştırıyor ve pazar lideri yapıyor.
Modem teknolojilerindeki yeniliklerden bahseder misiniz?
Günümüzde internete bağlanan cihaz sayısı artıyor ve mobil cihazlar nedeniyle evlerin her noktasından kablosuz ağa bağlanma ihtiyacı doğuyor. Modemler de bu ihtiyaca cevap verecek şekilde gelişiyor. AC ve AD standartları ile daha yüksek hız sunulurken, MU-MIMO teknolojisi ile birden fazla cihaza aynı anda bağlanırken tam performans sağlanıyor.
Çift bant desteği olmazsa olmaz hale geldi; hatta en yeni teknolojiye sahip modellerde üç banttan söz ediyoruz (60GHz bandı). Yeni nesil modemlerde yer alan bir başka teknoloji de hüzmeleme teknolojisi. Hüzmeleme ya da başka bir deyişle akıllı anten teknolojisi, ağa bağlanmak isteyen cihazın yerine göre kablosuz sinyallerin o bölgede odaklanmasını sağlıyor. Özellikle WiFi’a bağlanmak isteyen mobil cihazların kullanımı ve sayısı artıkça ev ya da ofislerde değişken ve farklı pek çok noktadan ağa bağlanılması artık yeterli gelmiyor. Menzil içerisindeki herhangi bir noktada kararlı ve yüksek hızlı kablosuz bağlantı da önem kazanıyor.
Bu teknik özelliklerin yanında kullanımı kolaylaştıran ve güvenliği artıran özellikler de gelişiyor. Örneğin Ebeveyn Kontrolü uygulaması ile çocukların (ofislerde ise çalışanların) internet erişimleri kısıtlanabiliyor. Aynı şekilde Misafir Ağı özelliği ile eve ya da ofise gelen konuklar için ayrı bir WiFi oluşturulabiliyor. Böylece şifre vb bilgilerimizi ve kendi ağımızı korumaya almış oluyoruz.
Modem / router seçiminde hangi kriterler rol oynuyor? Nelere dikkat edilmeli?
Modem/router seçiminde en önemli kriter ihtiyaç. Kullanıcı ihtiyacını çok iyi belirlemeli ve ona uygun ürünü seçmeli. Örneğin evinde 4K video izleyen ve online oyun oynayan bir kullanıcı ile sadece e-posta ve web için ağa bağlanan bir kullanıcının ihtiyacı ve çözümü çok farklı. İlk kullanıcı yüksek hızlı, yeni nesil, çift kanal destekli bir model kullanmalı. Ama aynı modeli ikinci kullanıcının alması gereksiz; daha düşük kapasiteli bir model onun ihtiyacını çözecektir. Ama bu eski teknolojiyi alması anlamına gelmemeli. Her tip kullanıcı için ortak kriter yeni teknolojili ürünlere yatırım yapmak olmalı. Örneğin kablosuz modemlerde artık alt hız sınırı 300Mbps oldu. Hala 150Mbps ürünlere yatırım yapılmasını doğru bulmuyoruz.
Ayrıca kalıcı ve güvenli markalı ürünler tercih edilmeli. Ne yazık ki ticari kaygılarla pek çok marka ülkemize giriyor ama devamlılığı olmuyor. Yaygın dağıtım ağı ve destek hizmetleri bu açıdan çok önemli. Kullanıcılar ihtiyacını belirleyip en doğru modeli seçerken, kaliteli ve güvenli markalardan yana tercihini yapmalı. Bazen fiyattaki belki az bir fark, daha sonra çok daha yüksek maliyetlere neden olabiliyor.
Güvenlik için modem şifrelemesine dikkat!
Kablosuz ağlar üzerinden çok sayıda saldırı gerçekleştiriliyor. Bu noktada modem güvenliği nasıl sağlanabilir? TP-Link ürünlerinde bu konuyla ilgili ne tür çözümler sunuyor?
Ağ güvenliği günümüzün en önemli konuları arasında. Yeni nesil ürünlerde en yeni güvenlik şifrelemeleri destekleniyor. Bizim ürünlerimiz de en yeni güvenlik protokolleri ile uyumlu ve onları destekliyor. Ayrıca modem/router’larda kullanılan yonga setleri de (chipset) güvenlik açısından gelişiyor. Eski model bazı yonga setlerinde açıklar olabiliyordu. Şimdi yonga üreticileri de bu konuda daha gelişmiş ürünler sunuyorlar. TP-Link olarak daha güvenli yonga setlerini tercih ediyoruz.
Tabii bazen tüm bunlar yeterli olamayabiliyor. Özellikle ülkemizde ‘ortak internet kullanımı’ gibi bir kavram var ve kullanıcıların çoğu modem şifrelemesine dikkat etmiyor. Bizler elimizden geldiğince kullanıcıları bu konuda bilgilendirip bilinci artırmaya da çalışıyoruz. Kullanıcılar WPA/WPA2 gibi daha güvenli protokolleri kullanmalılar; kolayca bulunamayacak şifreler oluşturmalılar ve şifrelerini başkaları ile paylaşmamalılar.
Hem kurumsal hem bireysel alanda müşteri hizmetleri konusunda yaklaşımınız nedir?
TP-Link açısından müşteri memnuniyeti ve dolayısıyla müşteri hizmetleri çok önemli. Hem kendi içimizde hem de dışarıdan hizmet alarak müşterilerimize servis veriyoruz. Çağrı merkezi hizmetini dışarıdan alıyoruz. Ama gerek web sitemizden canlı destek, gerek sosyal medya hesaplarımızdan destek hizmetlerini kendi bünyemizden sağlıyoruz. Bireysel kullanıcılar tüm bu kanallardan destek hizmeti alabiliyorlar. Yani bize telefon, web sitesi, sosyal medya üzerinden ulaşabiliyorlar. Ayrıca, yıllar içinde gördük ki çağrı merkezine gelen aramaların en az yüzde 50’si kurulum desteği istiyor. Bu nedenle Türkiye’de ilk olan
sitesini açtık. Bu web sitemizde yüzlerce ürünün kurulum videosu yer alıyor. Ürünlerin kurulumu aşama aşama ve görsel olarak gösteriliyor. Sitedeki ürün ve videosu sayısı sürekli artıyor. Yeni modeller geldikçe kurulum videolarını ekleyerek kolaykurulum.net’i sürekli geliştiriyoruz. Hizmete açtığımızdan bu yana 350 binin üzerinde kişi bu web sitesini ziyaret etti ve sayı sürekli artıyor.
Kurumsal kullanıcılar ve bayilerimiz için ise ayrı bir hattımız var. Bu hat üzerinden 7/24 servis veriyoruz. Bu hizmeti oursource etmedik; kendi içimizde, yetkin teknik arkadaşlarımız kurumsal kullanıcılarımıza destek veriyor. Bu yıl içinde kurumsal pazara yönelik farklı çalışmalarımız da olacak; zaman içinde bunları duyurmayı planlıyoruz.