Haziran ayında hayata geçirdikleri platformları Qbitra’da öne çıkanın ürün değil deneyim olduğuna işaret eden Qbitra CTO’su Murat Çim, “Fabrikadaki mavi yakalının işletme ile olan deneyimini, bir bayinin firma ile olan deneyimini ve müşterinin tüm deneyimini bütünlentiriyoruz” dedi.
İstanbul’da 1984 yılında doğan Murat Çim, aslında uzun zamandır bilişim dünyasında yer alan genç bir profesyonel. Yazılım sektöründe, alanında uzman olan firmalarda çok farklı yazılım projelerinin içinde olan Çim, General Mobile da dahil olmak üzere pek çok önemli şirkette görev yaptı. Haziran ayından bu yana da Processera firmasından Haydar Koçak ile kurdukları Qbitra’da CTO görevini üstlenen Murat Çim ile Qbitra’yı, robotik süreç otomasyonunun Türkiye pazarındaki yerini ve gelecek planlamalarını konuştuk…
Pandemi sürecinde neler yaptınız, biraz anlatır mısınız?
COVID-19 süreci dünyada olduğu gibi bizde de bir dönüm noktası oldu. Bizler RPA geliştirirken dijital çalışanlara evrilmemiz, işletmelerde sürekliliği insan gücüne bağlılığı ne kadar azaltılır sorusuna cevap bulmakla geçti. COVID-19 sürecinden sonra RPA ön plandayken, şimdi RPA dijital çalışanlara güç veren bir unsur oldu. Qbitra RPA bizim arka tarafta güç veren bir unsur iken dijistaff.io artık bizim dijital çalışanlarımız olarak firmalara hizmet veren bir araç oldu.
Qbitra Platformu nedir peki? Bu platform nasıl işliyor, ne işe yarıyor?
Bu platform içerisinde RPA, IPA Hyper Automation, Bot gibi birçok kavrama yer verdik. Qbitra platformu ile oluşturduğumuz Dijital Çalışanlar (digistaff.io) sayesinde birçok bölümde zaman tasarrufu ve verimlilik artışı elde edilmesini sağlıyoruz. Bilgi teknolojileri, insan kaynakları, muhasebe, finans, müşteri hizmetleri birlikte çalıştığımız bölümlerden sadece birkaçı. Bizim platformumuzda öne çıkan nokta ürün değil, deneyim. Fabrikadaki mavi yakalının işletme ile olan deneyimini, bir tedarikçi ya da bayinin aynı şekilde firma ile olan deneyimi, bunun yanında müşterinin tüm deneyimini bütünlentiriyoruz. Bu da yüzde 50’den fazla müşter memnuniyeti, yüzde 60’tan fazla çağrı kapanma hızı, yüzde 58 insan bazlı desteğinin robotlar tarafından yapılması anlamına geliyor. Bir süreci bütün olarak ele aldığımızda yüzde 30-35 bandında operasyonel maliyetde azalma gözlemlenebiliyor.
Qbitra Platformu daha çok hangi sektörlerin tercihi oluyor?
Qbitra aslında tüm sektörler tarafından kullanılabilecek bir platform. Çünkü tüm sektörlerin dijitalleşerek çalışanlarının daha verimli iş kalemlerine zamanını ayırmak gerekli. Verimlilik kaynaklı zaman ve maliyet tasarrufu yapmak isteyen her firma Qbitra’yı kullanabilir. Bu düşünceyle yola çıkarak tüm sektörler ile görüşmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar otomotiv, gıda, lojistik, telekomünikasyon, eğitim, kamu, bankacılık finans, sigorta, enerji, perakende gibi sektörlerin önde gelen firmalarıyla görüşmelerimizi sağladık ve görüşmelerimize devam ediyoruz.
Peki, robotik süreç otomasyonunun Türkiye pazarında yerini nasıl tanımlıyorsunuz?
Bundan birkaç yıl öncesinde insanlar tarafından yapılan işlerinin robotlar tarafından yapılabileceğini veya insan – robot işbirliğiyle yapılabileceğini söyleselerdi sanırım kimse umursamazdı. Ancak teknolojik gelişmeler bizi öyle bir döneme getirdi ki, her şeyi dijitalleştirilebilir oldu. Türkiye’de de aslında dünyadakinden farklı bir durum yok. Birkaç yıl öncesine kadar dijitalleşme denince akla genellikle muhasebe birimlerinde kullanılan basit yazılımlar, hemen hemen her firmanın yoğun şekilde kullandığı ERP yazılımları, doküman yönetim yazılımları gibi alışılagelmiş yazılımlar gelirken RPA ile birlikte hayal edilenlerin sınırı yok. Gördüğümüz kadarıyla şu anda sektör ve firma ayırt etmeksizin her alanda dijitalleşmeye önem veriliyor ve RPA bu dijitalleşmenin önemli bir parçası olmuş durumda.
Bu durumda, robotik süreç otomasyonunun Türkiye pazarındaki geleceği de olumlu görünüyor, değil mi?
Pandemiyle beraber dijitalleşme süreçleri içerisinde RPA’nın da eklenme oranı oldukça arttı. Çünkü pandemi sürecinde insana bağlı olan birçok iş aksamaya, yavaşlamaya başladı. Özellikle bilgi teknolojileri alanında altyapı eksikleri, erişim konuları gibi operasyonların remote olarak da sürdürülmesini sağlayacak olan sistemlerde çok fazla zaman kaybedildi. Bu sorunların çözümü için bilgi teknolojileri çalışanları belki de hiç olmadığı kadar yoğun ve uzun saatler çalışmak zorunda kaldı. Aynı durum e-ticaret ve lojistik sektörleri içinde geçerli. En basit çağrı sebebi olan ‘siparişim nerede?’ aramalarına dahi firmalar cevap veremez oldular. Tüm bu tecrübelerin yaşanması RPA kullanımının ne derece önemli olduğunu bir kez daha gösterdi diye düşünüyorum. Daha önceden konunun önemini anlayan hatta kullanmaya başlayan firmalar vardı; ancak bu oran yeni normalleşme sürecinde daha da arttı. Farkındalık sağlanmasının ardında kullanım oranlarının da artacağının söylenmesi yanlış olmayacaktır.
CTO olarak mevcut yeni dönemi de göz önünde bulundurarak, 2021 planlarınız neler olacak?
Hedefimiz geliştirdiğimiz robotların özelliklerini daha çok insan yeteneklerine yaklaştırmak. Şu anda konuşan, anlayan gerektiğinde eskale eden yapının yanında sezgileyen ve proaktif hale getirmeyi hedefliyoruz. Farkındaysanız teknik ifadeler yerine IK Direktörü gibi çalışanların yetkinliklerini artırmaktan bahsediyorum. Çünkü Dijital Çalışanları (digistaff.io) yaptık, artık yetkinliklerini artırmayı hedefliyoruz. Şirketin CTO’su iken Digistaff.io’nun CHRO’su olarak artık Digital Staff Chief Officer (DSCO) doğrusu kariyer hedeflerim içinde değildi! Netice itibariyle; Qbitra CTO’su, Digistaff.io DSCO’su oldum.
Türkiye böylesine çalışmalari görmek güzel. Robotik süreç otomasyonu ile firmalar artik daha katma değeri yüksek islere odaklanabilecekler, harcı alem isleri robotlar yapacak, güzel fikir