Yapay zeka ve ileri analitiğin, pek çok sektörün ve iş alanının gündemine alması gereken konu başlıkları arasında olduğunu söyleyen GTech’in Kurucu Ortağı ve CEO Mine Taşkaya, “Pek çok sektör için büyük veri bir seçim değil, doğal olarak şekillendirilmiş bir gerçeklik. Veriyi kullanmak, ileri analitik ve yapay zeka kullanmak, önemli içgörüleri keşfetmek artık en değerli hazine” dedi.
Farklı iş alanlarında uzmanlaşmış geniş kadrosuyla teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, müşterilerine yaratıcı ve katma değerli hizmetler sunmayı hedefleyen GTech, bankacılık çözümleri ve veri yönetimi olarak iki ana başlıkta hizmet sunuyor. Pandemi sürecinde dijital dönüşümün hızlanmasıyla birlikte değişen müşteri davranışına uygun olarak çözümlerini geliştiren GTech’in Kurucu Ortağı ve CEO Mine Taşkaya ile pandemi dönemini, bu dönemde Türk şirketlerinin geldiği noktayı ve veri analitiğine dair gelişmeleri konuştuk…
GTech kurumlar için neler yapıyor, öncelikle kısaca sizden bunu dinlemek isteriz…
Pandemi süreciyle birlikte sizin alanınızda neler değişti? Kurumların ihtiyaçlarında ne tür değişiklikler oldu, bunun size yansıyan tarafı olmuştur mutlaka, değerlendirebilir misiniz?
Farklı iş alanlarında uzmanlaşmış danışman kadromuzla teknolojik gelişmeleri yakından takip eden GTech’i veriden değer yaratmak, müşterilerimize kaliteli, yaratıcı ve katma değerli hizmetler sunmak amacıyla 2000 yılında kurduk. Hem kendi ürünlerimizi geliştiriyor hem de büyük teknoloji firmalarının çözümlerinin müşterilerimize özelleştirilmiş şekilde projelendirilmesini sağlıyoruz. Pandemiyle birlikte firmalar teknoloji tabanlı dijitalleşme sürecine ağırlık vermek zorunda kaldı. Özellikle müşteri davranışının değişmesi bu süreçte firmaların odağını verileri okuyarak müşterilerini anlamaya, veriyi kullanarak daha etkin ve daha kaliteli ürün ve hizmetler sunmaya itti.
Türkiye’de büyük kurumların pek çoğu dijital dönüşüm süreçlerine başladı ve hatta tüm hızla sürdürüyor. Öncelikle bu noktada sizin gördüğünüz eksiklikler var mı? Aynı zamanda küçük ve orta ölçekli şirketler, dijital dönüşüm konusunda nasıl bir yol haritası çizmeleri gerekir mi?
Dijital dönüşüm sürecinde en önemli aşama verinin analizi ile doğru içgörülerin karar sürecine dahil edilmesidir. Şirketlerin en büyük problemlerden biri sağlıklı veri altyapısına sahip olmamaları. Analizlerin ve raporların doğru verilerden oluşmaması alınan raporların da tutarlı olmamasına ve doğru öngörülerin oluşturulamamasına sebep oluyor.
Günümüzde sadece büyük kurumların değil bazı orta ve küçük ölçekli kurumların da kendi yapılarına göre bir dönüşüm süreci başlattığını gözlemliyoruz. Dijital dönüşüm süreci olarak adlandırdığımız bu önemli dönüşümün kurumun üst yönetimi tarafından sahiplenilmesinin şart olduğunu düşünüyorum. Bu yatırımın günümüzün olmazsa olmazı olduğunu kabul edip daha fazla zaman kaybetmeden doğru iş ortaklarını seçmelerini öneriyorum. Süreci başlatan şirketlerin öncelikle hangi alanlara yatırım yapacağına, hangi konularda dönüşüm başlatacağına ve neler yapılması gerektiğine karar vermek için biraz daha ileriye, yani varmak istenen sonuca bakmaları gerekiyor. İşin sonunda hangi süreçlerini iyileştireceğinin ve bu süreçlerde oluşacak verilerin nasıl kullanılacağının netleştirmesi çok değerli. Örneğin; küçük ölçekli lokal bir perakende müşterimiz, bu dönüşüme adaptasyon için mağazalarından ve online kanalından yapılan tüm satışları ve stokları etkili analiz ederek operasyonel maliyetlerini ve müşteri deneyimini iyileştirdi.
Büyük veri, veri analitiği, iş zekası gibi alanlarda Türk şirketlerinin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yapay zeka ve ileri analitik, pek çok sektörün ve iş alanının gündemine almasının şart olduğu konu başlıkları. Pek çok sektör için büyük veri bir seçim değil, doğal olarak şekillendirilmiş bir gerçekliktir. Çünkü yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verilerin miktarı, onu yakalayan geniş bir IoT cihaz ağıyla birlikte katlanarak artar. Veriyi kullanmak, ileri analitik ve yapay zeka kullanmak, önemli içgörüleri keşfetmek artık en değerli hazine.
Türkiye’de hızlı dijitalleşen sektörlerde bu konudaki çalışmalar da aynı hızla devam ediyor. Özellikle pandemiyle birlikte dijital kanallardan gelen müşterinin davranış şeklini anlayıp, onun beklentisini karşılayacak ürün ve hizmetleri sunmak gerekiyor. Bu çerçevede Yapay Zeka ve İleri Analitik alanında yapılacak çalışmalara hız verileceğini, bu konulara yatırım yapanların önemli avantaj sağlayacağını öngörüyoruz.
Kurumlar dijital dönüşüm noktasında veri analitiğini nasıl uygulamalılar ki doğru bir dönüşümün başlangıcı olsun, bu konuda görüşleriniz neler?
Bu dönüşüme başlayacak firmalara 3 temel adım öneriyoruz: Analize hazır veriye sahip olmak : Doğru öngörüler oluşturulması için tek kaynaktan doğru veriye ulaşmak en kritik konu. Verinin temizliği, entegre edilmesi ve doğru analizlerin yapılmasını sağlayacak raporlama ve simülasyon ortamlarının kurulması, performans kriterlerinin belirlenmesi: Kurumların temel performans kriterlerini (KPI) belirlemesi ve bu kriterleri anlık olarak izleyebilecekleri bir raporlamaya sahip olmaları gerekir ve son olarak da içgörüleri bulmak: Temel performans kritirlerini besleyen alt parametrelerin neler olduğunu belirlemek ve bunun altında yatan içgörüleri ileri analitik ve yapay zeka kullanarak bulmak.
Bu adımlar tamamlandığında kurumlar doğru içgörülerle doğru planlamalar yapabilirler. Örneğin; temel performans kriterlerinde ürün bazlı karlılığın veya mağaza bazlı cironun olduğunu düşünelim. Belirttiğimiz bu iki alanda büyük veri ve yapay zeka kullanarak ürün bazlı karlılığa nelerin etki ettiğini, performansı artıran veya düşüren unsurların neler olduğuna dair içgörülere ulaşabilirler.
Pandemi dönemiyle beraber bankacılık ve finans sektörünün ihtiyaçları nasıl şekillendi? GTech bu ihtiyaçlara yönelik nasıl çözümler sunuyor?
Bankacılık sektörüne baktığımızda özellikle internet ve mobil bankacılık müşteri sayılarında ciddi bir artış kaydedildiğini söyleyebiliriz. Daha önce hiç bu özellikleri kullanmamış müşterilerin online bankacılık hizmetlerinden faydalanması, müşteri alışkanlıklarında ciddi ve öngörülmemiş bir değişime sebep oldu. Aynı zamanda hem bu değişimin yönetilmesi, hem de doğru stratejilerin ve yatırım alanlarının belirlenmesi sektör için kritik hale geldi. Bu değişim rüzgarı müşteri memnuniyetini sağlamak adına eş zamanlı olarak değişik kanallardan elde edilen verilerin bir araya getirilmesi, hızlıca konsolide edilmesi gibi pek çok zorunluluğu beraberinde getirdi. Verinin değeri de bu noktada bir kez daha ön plana çıktı. GTech olarak biz de bu süreçte müşterilerimizin, öngörülebilir, değişikliklere hızlı adapte olan, kullanıcı deneyimini sürtünmesiz hale getiren esnek yapılara ve teknolojilere sahip olmalarına destek oluyoruz.