PEAKUP CEO’su Ahmet Toprakçı: “Türkiye’deki yazılımcı ekosisteminin gelişmesi için iş dünyasının ihtiyaçlarına yönelik pratik odaklı eğitim programlarının artırılması ve gerçek dünya senaryolarına dayalı örnekler ve staj imkanları gibi pratik deneyimleri teşvik etmek, sektör ile üniversiteler arasında daha sıkı iş birliklerinin kurulması gerekiyor.”
Türkiye’nin ilk Bulut Teknolojileri odaklı bilişim şirketi PEAKUP’ın CEO’su Ahmet Toprakçı ile Türkiye’nin yazılım ekosistemindeki rolünü ve yazılımcı ekosisteminin gelişmesi için atılması gereken adımları konuştuk…
PEAKUP markasından ve kuruluş hikayenizden biraz bahseder misiniz?
Türkiye’nin ilk bulut teknolojileri odaklı bilişim şirketi olan PEAKUP, 2012 yılında İstanbul’da kuruldu. O günlerde bulut alanında çalışacak kişi bulmak oldukça güçtü. Bulut da giderek önem kazanacak ve şirketlerin ihtiyacı olacak bir noktaya gelecekti. Özellikle de B2B alanında büyük bir ihtiyacın oluşacağını öngörmüştük. Dolayısıyla sektördeki bu açığı kapatmak ve kendi yol haritasıyla ilerlemek amacıyla PEAKUP kuruldu. Bugün merkezimiz İstanbul’da bulunuyor. Bunun dışında yurt dışında da yer alıyoruz. Londra ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde Dubai’de ofislerimiz bulunuyor. Toplamda 100 uzman personelimiz ile bilişim altyapı hizmetlerinden yazılım geliştirme faaliyetlerine kadar uçtan uca çözüm ve ürünler sunuyoruz.
Günümüz yazılım sektörü hakkındaki düşünceleriniz neler? Globale kıyasla Türkiye yazılım ekosisteminin neresinde?
Yazılım sektörü, günümüzde dünya genelinde hızla büyüyen ve gelişen bir sektör haline geldi. Gelişen teknolojiler, dijital dönüşüm ve artan dijital ihtiyaçlar, yazılımın hayati önem taşıdığı bir çağın başlamasına neden oldu. Mobil uygulamalardan yapay zekaya, bulut bilişimden büyük veri analitiğine kadar birçok alanda yazılım çözümleri giderek önem kazanıyor. Günümüzde, yazılım şirketleri dünya genelinde rekabet edebilirliklerini artırmak, verimliliklerini ve müşteri deneyimini iyileştirmek için sürekli olarak yenilikçi çözümler geliştiriyor ve yeni pazarlara giriyorlar. Bir ülkenin ekonomik büyümesini destekleyen, inovasyonu teşvik eden ve rekabet gücünü artıran yazılım sektörünün Türkiye’de hala bazı zorluklarla karşı karşıya olduğunu söylemek yanlış olmaz. Türkiye’de yazılımcı ekosistemi maalesef istenen düzeyde bir gelişme gösteremiyor. Ancak bir yandan da ülkemizin geleceğinin parlak olması için katma değeri yüksek hizmet ihracatını yani teknoloji ihracatını artırmalıyız. Bunu da kendi teknoloji markalarımızla yapabiliriz. Bu da gelişmiş bir yazılım ekosistemi ile mümkün.
Türkiye’de yazılımcı ekosisteminin gelişmesi nasıl sağlanabilir?
Yazılım sektörünün gelişmesi için nitelikli yazılımcıların yetiştirilmesi hayati öneme sahip ancak Türkiye’deki eğitim sistemi, yazılım ve programlama becerilerini geliştirmek için yeterli altyapıyı sağlamakta zorlanıyor. İş dünyasının ihtiyaçlarına yönelik pratik odaklı eğitim programlarının artırılması ve gerçek dünya senaryolarına dayalı örnekler ve staj imkanları gibi pratik deneyimleri teşvik etmek, sektör ile üniversiteler arasında daha sıkı iş birliklerinin kurulması gerekiyor. Eğitim sisteminin güncellenmesi, nitelikli eğitimcilerin yetiştirilmesi ve iş dünyasının beklentileri ile istihdam olanaklarının iyileştirilmesi gibi çözümlerle bu sorunların üstesinden gelinebileceğini düşünüyorum. İş dünyası ihtiyaçları ile yazılım eğitiminin uyumlu hale getirilmesi, rekabetçi bir ortamın oluşturulması ve altyapı/kaynak erişiminin iyileştirilmesi gibi konular üzerinde çalışılması büyük önem taşıyor. Özellikle uzaktan çalışmanın norm haline geldiği bu günlerde usta çırak etkileşimini yaratmak zorlu bir süreç. Yine de ortak çalışma araçları ve planlanmış oturumlarla yazılımcılar arasındaki tecrübe aktarımını sağlamak gerekli.
PEAKUP olarak Türkiye’deki yazılım ekosistemini gelişmesi için ne tür faaliyetlerde bulunuyorsunuz?
Türkiye’deki yazılım ekosisteminin gelişmesi için ilk olarak yetkin yazılımcı istihdamına odaklandık. Üniversitelerden mezun olduktan sonra, iyi bir şirkette staj yapmanın ve çalışma olanağı bulmanın ne kadar güç olduğunu hepimiz biliriz. Buna binaen, gençlere kariyer basamaklarında ilk fırsatı biz tanımak istedik. Bu amaçla İstanbul Teknik Üniversitesi ile iş birliği içinde bir proje hayata geçirdik. Üniversite yönetiminin tahsis ettiği bilgisayar laboratuvarı ile birlikte 2012 yılında son sınıfta okuyan öğrencileri yetiştirmek ve ‘Bizimle çalışır mısınız?’ deme fırsatı yakalamış olduk. Bu kapsamda birçok başvuru aldık ve aralarından eleme yaparak 20 öğrenci ile 600 saati aşan bir eğitim programı yürüttük. Bugün, o çalışmalara katılan arkadaşlarımızdan bazıları PEAKUP bünyesinde önemli görevlerde yer alırken bazıları ise dünya teknoloji devlerinin ürün yöneticisi pozisyonlarında bulunuyor.
Günümüzde, PEAKUP olarak müşterilerimizin ihtiyacı olan IT ekiplerinin oluşturulması görevini üstleniyoruz. Bu nedenle, sürekli olarak bir IT uzmanı istihdamımız söz konusu olduğunu söyleyebilirim. İlaç, otomotiv, perakende, sanayi alanlarında faaliyet gösteren çeşitli müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, IT personelinin sözlü ve teknik mülakatının yapılması, işe alınması, gibi konularda İŞKUR onaylı “Özel İstihdam Bürosu” statüsünde faaliyet gösteriyoruz.
PEAKUP çalışanları sadece sizin bünyenizde mi bulunuyor yoksa başka şirketlerde de istihdam ediliyor mu?
PEAKUP’taki istihdam ihtiyacına göre çalışanlarımızı belirliyoruz. Bunun dışında biz iş gücü konusunda da birçok şirketin partnerliğini yapıyoruz. Türkiye’nin önde gelen birçok holdinginde ve dünyanın önde gelen otomotiv, ilaç devlerinde çalışanlarımız mevcut. Bu şirketler ve kuruluşlardaki birçok IT çalışanı da PEAKUP tarafından seçilen ve gerekirse teknik eğitimleri verilen uzmanlardan oluşuyor.
Önümüzdeki döneme ilişkin hedefleriniz neler? Belirlediğiniz hedef pazarlarınızdan bahsedebilir misiniz?
PEAKUP olarak, yakın zaman önce Türkiye ve İngiltere’den sonra, yeni ofisimizi Dubai’de açarak globalleşme yolunda önemli bir adım attık. Dubai ofisimiz ile Katar, Suudi Arabistan dahil olmak üzere Orta Doğu ve Afrika bölgesinde etkinliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Sahip olduğumuz globalleşme vizyonuyla, daha çok teknoloji firmasının ülkemizin hizmet ihracatına katkıda bulunmasını amaçlıyoruz. Dubai ofisimizle birlikte, ürün ve servislerimizi bölgeye taşıyarak sürdürülebilir teknoloji çözümlerimizin global ölçekte yaygınlaşmasını sağlayacağız. Yeni ofisimizin konumundan faydalanarak Orta Doğu ve Afrika pazarında eksik olan yetkinliklerin bir tamamlayıcısı olmak istiyoruz. Bunların dışında, ABD ve Asya pazarına açılmak da planlarımız arasında bulunuyor. Globalleşme hedeflerimiz arasında, ihracatımızı artırmak, toplam gelirimizin büyük kısmını yurt dışı pazarlardan getirmek bulunuyor. Hem ürünlerimiz hem de hizmetlerimizle global bir marka haline gelmek istiyoruz.