Türk güvenlik şirketlerinin mobil güvenlik konusunda daha fazla rol alması gerektiğini savunan KOBİL CEO’su İsmet Koyun, “Bize olanak tanındığı takdirde bir yıl içerisinde Türkiye’nin istediği güvenlik düzeyini sağlarız” dedi.
Murat YILDIZ/Derya COŞKUN
Mobil güvenlik alanında önde gelen firmalardan biri olan KOBİL, Almanya merkezli bir Türk şirketi olarak dikkat çekiyor. KOBİL CEO’su İsmet Koyun, 1978 yılında üniversite eğitim için Almanya’ya amcasının yanına gitmesinin ardından başlamış şirketin hikâyesi…
İsmet Koyun, öğrencilik hayatında kazandığı parayla KOBİL’i kurunca bir anda kendisini Bilişim dünyasının içinde bulmuş ve inovasyon odaklı KOBİL 10 yılın sonunda müşterileri arasına Alman teknoloji şirketi Deutsche Telekom’u da katarak sektördeki serüvenine devam etmiş.
KOBİL’in İstanbul başta olmak üzere dünyanın pek çok önemli şehrinde ofisleri bulunuyor. Türkiye’de internet bankacılığının yaygınlaşmaya başlamasının ardından Türkiye’de büyük ivme kazanan şirket, mobil bankacılığın ilerleyen birkaç yıl içinde gelişme göstermesiyle birlikte Türkiye pazarındaki yerini farklı konumlandırmayı hedefliyor.
“Ulusal güvenlik alanında talep gelirse katkı sağlamak isteriz”
İsmet Koyun KOBİL’in kuruluşunda itibaren çok önem verdiği inovasyon tarafında bıkmadan usanmadan çalışan bir girişimci… Her yıl cirosunun yaklaşık yüzde 20’sini Ar-Ge çalışmalarına ayıran şirket, Türkiye’de de bu alanda çalışmalar yürütüyor. Daha da ötesi, teknoparkta yeni bir Ar-Ge merkezi için koşuşturmalar şimdiden başlamış bile.
KOBİL’in 25 yılı aşın süredir güvenlik alanında çalışmalar yürüttüğünü söyleyen İsmet Koyun, “Biz Türkiye’nin de Avrupa’nın da en iyi güvenlik firmalarından biriyiz” diye iddialı bir cümleyle başlıyor sözlerine. Amazon’a girilen bilgi ve verilerin KOBİL’in tekniğiyle güvenli ve kilitli kalacağını söyleyen Koyun, “Amazon’dan drone’larla gelen paketler evlerimize kadar ulaşacak. Bu noktada güvenliği sağlamak hayli önemli hale geliyor” dedi. Türkiye’de de internetin yaygınlaşmasıyla birlikte güvenliğin öneminin de anlaşılmaya başlandığını belirten Koyun, bu noktada da devletlerin bazı güvenlik çizgilerinin olması gerektiğini savundu. Türk güvenlik şirketlerinin de güvenlik konularına ağırlık vermesi gerektiğini dile getiren İsmet Koyun, “Ulusal güvenlik alanında talep gelirse katkı sağlamak isteriz” diye konuştu.
“Yerel güvenlik şirketlerine ağırlık verilmeli”
İsmet Koyun’a göre, Türkiye özellikle güvenlik alanında öz kaynaklara sahip olması gerekiyor. Bu noktada tabi Türk güvenlik şirketlerine oldukça önemli rol düşüyor. Türkiye’de son dönemde gerçekleşen siber saldırıların boyutlarının hangi noktalara ulaştığı konusunda vurgulamalarda bulunan Koyun, “Sistemleri kilitleyen bir saldırı meydana geldi. Bu saldırının bir sonraki hedefi şifreleri ele geçirmek olur. İnternete giriyorlar, şifreleri ele geçiriyorlar ve sizin adınıza veri gönderip hatta para transferinde bulunuyorlar. Böyle bir durumlar karşı karşıya kalındığı takdirde, internete güven kalmayacaktır. Dolaysıyla bu internet çağı için hayli endişe verici bir durum olacaktır. Bu durum tıpkı şuna benziyor; en çetin savaşta bir kale ele geçirilmek istendiğinde öne sura yönelme olur, ardından da kaledeki boşluk bulunur. Bu noktada da siber saldırılarla kıyaslayacak olursak, önce sistem kilitlemesine gidiliyor, sonrasında ise şifreler ele geçiriliyor. Bu anlamda yapılacak şey, yerel şirketlere ağırlık verilmeli. Bize olanak tanındığı takdirde KOBİL bir yıl içerisinde Türkiye’nin istediği güvenlik düzeyini sağlayacaktır. Biz de bu imkan ve bilgi mevcut” şeklinde konuştu.
“Mobil bankacılık önemli ölçüde büyüme gösteriyor”
Bankalar tarafında da çalışmalarını anlatan İsmet Koyun, 14 bankayla çalıştıklarını, özellikle mobil bankacılık alanında önemli bir büyüme gözlemlediklerini ifade etti. Bugün yaklaşık olarak 20-25 milyon aktif internet bankacılığı müşterisi olduğunu söyleyen Koyun şöyle konuştu: “Mobil bankacılık kullanıcısı ise 8-9 milyon civarında. Ancak mobil bankacılığın birkaç yıl içerisinde internet bankacılığını yakalayacağını, hatta geçeceğini öngörüyoruz. İnternet bankacılığı kullanıcısı 15 milyon civarına düşecek. Dolayısıyla bu noktada mobil güvenlik de çok önemli hale geliyor. Zaten bankalar da mobil bankacılığın güvenliği için çok ciddi yatırımlar yapıyor. Mobil bankacılıkta yüzde 20 oranında müşteri, KOBİL hizmetlerini kullanıyor. Aktif kullanıcı sayımız yüksek, hedefimiz de yüzde 50-60’lara ulaşmak.”
“İç network’ü olan tüm kurumlara açığız”
Mobil bankacılığın oldukça ciddiye alınması gereken bir konu olduğuna işaret eden İsmet Koyun, bazı bankaların kısa süre önce Touch ID sistemini kullandıklarını ancak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun uyarısıyla bu sistemden vazgeçtiklerini aktardı. Koyun, şu anda bankaların güvenliği de dikkate alarak bu alana yatırım yaptıklarını kaydetti. KOBİL çözümünün uçtan uca güvenliği sağlamak üzerine kurulu olduğunu anlatan Koyun, bankalarla müşterilerin cihazları arasında uçtan uca güvenlikli iletişimi sağladıklarını söyledi. Koyun şöyle devam etti: “Şu anda bu konuda rakipsiz olduğumuzu düşünüyoruz. Türkiye’de Ar-Ge çalışmalarına devam edeceğiz. İçerenköy’de bu anlamda bir yerimiz mevcut. Sabiha Gökçen yakınlarında bulunan Teknopark’a da başvuruda bulunduk. Bunun yanında Ar-Ge için İzmir’i de düşünüyoruz. Ar-Ge konusunda mühendis kalitesi de bizim için oldukça önemli. Bankacılık dışındaki sektörlerde de bulunmak istiyoruz. İç network’ü olan tüm kurumlar bizim için çalışma alanında bir partner olabilir. Çözümlerimiz de online işlem gerçekleştiren tüm sektörlere açık.”
“Güvenilir dediğiniz sistem iki adet uyku hapına bakar!”
Türkiye’de inovatif ürünlerin ön planda olduğunu, batıda ise mobil işlemler geliştirilirken daha fazla düşünülüp hareket edildiğini dile getiren İsmet Koyun, Türkiye’de bu anlamda cesaretin daha yaygın olduğunu söyledi. KOBİL olarak Almanya’daki Türkler için bir PayPal üretmeye başladıklarının da bilgisini veren Koyun, “Yerli PayPal ile Almanya’daki Türkler’in akrabalarına bu sistem ile para aktarmaya başlayacaklar. Sistemimiz ‘bank to bank’ şeklinde olacak ve müşteri banka hesabındaki parayı bizim kurduğumuz güvenli sistem üzerinden istediği kişiye gönderebilecek. Bu sistemin 2016 ortasında çıkması planlanıyor” dedi. Üzerinde çalıştıkları sisteme çok güvendiklerine ve gerçek bir Türk zekâsı olduğuna dikkat çeken İsmet Koyun, “Dünyada bazı güvenlik sistemleri var. Bu sistemler en güvenli sistemler olarak tanımlanıyor ancak bakıldığında ‘güvenlik’ sadece iki adet uyku hapına bakar” diye konuştu.