UV-C teknolojisi ile SARS2 virüsü 6 saniyede etkisiz hale geldi!

Signify’ın aydınlatma çözümleri ile tarım yapabilirsiniz Dahası, pandemi koşullarında, sterilizasyon içintam bir mucize! “6 saniye içerisinde Covid-19’a neden olan SARS2 virüsünü %99 oranında etkisiz hale getirebildik.” diyen Signify Ortadoğu, Türkiye, Pakistan ve Afrika Kurumsal ve Pazarlama İletişim Direktörü Ebru Ertan Bilge, benzer Signify ürünleriyle toplum hayatını kolaylaştırmayı hedeflediklerini söylüyor.

Sağlık, küçük ev aletleri ve aydınlatma üzerine üç sektörde konumlanan Philips, değişen dünya şartlarıyla artık bulut tabanlı sağlık çözümlerine daha fazla eğilmek istediğine ve aydınlatmayı bambaşka bir şekilde kullanmaya karar verdi. İnsanları aydınlatacak, sadece ışık verecek bir düşünden çıkarıp bütün insanların hayatına katkı sağlayacak, bir yandan da küresel ısınmayı mümkün olduğunca durduracak, geriletecek, enerji tasarrufu sağlayacak aynı zamanda kaynak kıtlığına da çözüm getirecek birtakım teknolojiler üretme kararı aldı. Sonrasında ise aydınlatma birimi Philips‘ten ayrıldı ve “Signify” adıyla kendi ayakları üstünde duran bir şirket oldu. Tüm hisselerini Philips‘ten alıp halka arz etti ve kendi yağıyla kavrulan, kendi aldığı yatırımları istediği gibi harcayabilen ve teknolojiye yatırabilen halka açık bir şirket haline geldi.

Signify şu anda gelirinin %4,5’ini Ar-Ge’ye harcıyor ve bu oran, en yakın rakibinin neredeyse iki katından fazla. Tüm bu değişimi detaylarıyla anlatan Signify Ortadoğu, Türkiye, Pakistan ve Afrika Kurumsal ve Pazarlama İletişim Direktörü Ebru Ertan Bilge ile Signify’ın hedeflerini, yeni normale uygun geliştirilen UV-C teknolojili ürünlerini ve dijitalleşme yaklaşımlarını konuştuk…

Aydınlatmanın dili, sürdürülebilirlik için değişiyor

Teknolojiyi sürdürülebilirlik için kullanmak istediklerini belirten Ebru Ertan Bilge, “Amacımız; aydınlatmanın dilini değiştirmek, teknolojiyi ve IoT çözümlerini sürdürülebilirlik için kullanmak; çünkü insanın olduğu her yerde ışık, aydınlatma olmak zorunda. Bizler de hepimizin olduğu yerde olan aydınlatmayı bir araç olarak farklı teknolojilerde kullanma kararı aldık.” dedi. Bilge, teknolojinin tarım ayağındaki kullanımını şöyle aktardı: “Şu anda çok fazla dikey tarımla ve besinle ilgili konuları konuşuyoruz. Dünyada her dokuz kişiden bir kişi yatağa aç gidiyor. Bizim amacımız ise besin mili dediğimiz şeyi kısaltmak çünkü besin mili uzadığında besinlerde %30’a varan kayıplar oluyor. Besin mili ise bir besinin, bir bitkinin, sebzenin, meyvenin yetiştiği yerden soframıza gelene kadar kat ettiği mesafe, yoldur. Bu uzadıkça aradaki çürümeler, ezilmeler, bozulmalar fazlalaşıyor. Türkiye’de, partnerimiz olan UDA şirketiyle birlikte çalışıyoruz. UDA, işin biraz daha deneysel ve bilim tarafına bakıyor ve bizden aldıkları armatürlerle ilerliyor. Örneğin, Philips ledlerinin %50 daha verimli olduğunu söylüyorlar. Bunun üzerine çalışmalar da hızlanmış durumda. Rusya’da, Avrupa’da ve Amerika’daki projelerde artık bizim ürünlerimiz kullanılmaya başlandı. 

UV-C ile virüsler %99 oranında etkisiz hale getiriliyor

Signify havadaki, yüzeylerdeki ve sudaki virüsleri, bakterileri etkisiz hale getiren bir teknoloji olan UV-C ile etkileşimini özellikle pandemiyle birlikte çok daha fazla artırdı. Işığın yaydığı dalga boyuyla havadaki, sudaki ve yüzeylerdeki bakterileri, mikropları etkisiz hale getirebildiklerini söyleyen Ebru Ertan Bilge, aslında bunun, 35 yıldır üzerinde çalıştıkları bir teknoloji olduğunu; fakat Covid-19 salgınıyla çalışmalarının daha çok hızlandığını dile getirdi ve ekledi: “Amerika’da sadece bu konu üzerinde çalışan bir şirketi bünyemize kattık ve Boston Üniversitesi ile beraber yaptığımız birtakım araştırmalar sonucu 6 saniye içerisinde Covid-19’a neden olan SARS2 virüsünü %99 oranında etkisiz hale getirebilir konuma geldik.

UV-C uzak durulması gereken bir teknoloji değil. Aksine herkesi çok rahatlatacak bir teknoloji ama sıkı denetimden geçip düzgün bir şekilde kullanılması gerekiyor. Bizler de pandemiyle beraber bu teknoloji ilgili bilinçlendirme çalışmaları yapmak istedik; çünkü piyasada çok yanlış kullanım durumları var. Bu yanlış kullanımlar sonucu insanlar UV-C’den çekiniyorlar ama bilinçli bir şekilde kullanılan UV-C, özellikle bu salgın döneminde çok fazla işimize yarayabilir. Satanların daha bilinçli bir şekilde satması, devletin de bilinçli bir şekilde bunu denetlemesi gerekiyor.”

“UV-C teknolojisi bulunan ürünlerimizle toplum hayatını kolaylaştırmayı hedefliyoruz”

Önümüzdeki birkaç ay içerisinde evler için UV-C masa lambalarını Türkiye’ye getirecekleri bilgisini veren Bilge, “Pandemi sürecinde toplum için en önemli çözüm artık UV-C. Yakın zamana kadar çok fazla pazarı payı olmayan bir teknoloji iken şu anda hayat kurtarıcı bir rolü var. Bu nedenle çok kritik bir konumda. Eskiden berberlerde, diş kliniklerinde kullanılan aletlerin sterilize edilmesinde kullanılan bu teknolojiyi Signify olarak şu anda her eve, her binaya, her ortama uygun olacak ürünler şeklinde geliştiriyoruz. Örneğin, yurt dışında toplu taşıma araçlarına takılabilecek, kullanılabilecek ürünlerimizi yakında piyasaya sunacağız. UV-C tünel sistemi ile alışveriş merkezlerindeki sepetler, alışveriş arabaları bu tünelden geçilerek anında sterilize edilebilecek. Bir başka örnek olarak, şirketimizde kullanılan UV-C kabinleriyle bir ziyaretçi geldiğinde yaka kartını alıp o kabinin içine koyarak 30 saniye içinde sterilize edebiliyoruz. Buna benzer ürünlerimizle toplumun hayatını kolaylaştırmayı hedefliyoruz” dedi.

UV-C yeni bir teknoloji olduğu için burada denetimlerin çok sıkı, ön şartnameleri ya da şartları olması ve belli bir standarda oturtulması gerektiğine değinen Bilge, devletin de bu konuya dair kurullar kurmak gibi çalışmalar yaptığını ekledi ve şöyle devam etti: “Bu çalışmalar biraz zaman alıyor çünkü bu gibi ürünlerin iyice araştırılması, denetimden geçtikten sonra piyasaya sürülmesi gerekiyor. Yavaş yavaş bilinçlendirme çalışmaları, UV-C ürünlerinin satılabilmesi için koşulların neler olması veya insanlara zarar vermemesi için hangi şartlarda kurulması, hangi şartlarda satılması gerektiği gibi konular şu anda bir araya getiriliyor.”

“2020’de kullandığımız elektriğin %100’ünü yenilenebilir enerjiden sağladık”

“Pandemi öncesindeki ana stratejilerimizden bir tanesi dijitalizasyon idi. Dijitalleşmenin pandemi ile beraber ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar doğru bir vizyon belirlediğimizi anlamış olduk.” diyen Ebru Ertan Bilge şöyle konuştu: “Bu süreçte iletişim biçimimiz de değişti; çalışanlarımızın bağlılıkların kopmaması ya da zayıflamaması için daha farklı iletişim yöntemleri geliştirdik. Çok sık kahve sohbetleri ile birbirimizle paylaşımlar yaptık. Bu dönemde birlik ve beraberlik duygusu ile iletişim kurmak hem psikolojimiz hem de şirket için çok önemli. Şirket ne kadar iyiyse çalışanların psikolojisi o kadar iyi olacak. Çalışanların psikolojisi ne kadar iyiyse de şirket o kadar iyi olacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu