Azerbaycan’ın yanı sıra bölgenin en önemli finansal etkinliklerinden biri olan FINTEX Summit 16-17 Haziran tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirildi. Azerbaycan Bankalar Birliği, Azerbaycan Fintech Derneği, Merkez Bankası, Dijital Kalkınma ve Ulaştırma Bakanlığı, Ekonomik Reformlar Analiz ve İletişim Merkezi tarafından desteklenen, Simon-Kucher & Partners’ın Genel Sponsor olarak yer aldığı bu iki günlük etkinlik; finans sektörünün önde gelen CEO’larını ve uluslararası temsilcilerini, devlet kurumlarının yöneticilerini, akademisyenleri, finans ve bankacılık sektörüne yönelik ürün ve çözüm sağlayan lider şirketleri bir araya getirdi. Yerli ve yabancı toplam 1.500 katılımcının yer aldığı etkinliğe Türkiye, ABD, AB, BDT, Orta Doğu ve diğer bölgelerden uluslararası kuruluşlar ve saygın şirketlerden yaklaşık 200 delege katıldı.
En iyi uygulamalar paylaşıldı
Bankacılık ve Finans Ekosisteminde Yeni Trendler: Yenilikçi Çözümler, Fintech ve Güvenlik temasıyla hayata geçirilen zirvede, finansal teknolojiler, dijitalleşme, ödeme ekosisteminde yeni trendler alanında birçok fikir ve deneyim paylaşıldı. Ödemelerin geleceği, maliyet optimizasyonu için dijitalleşme, bankaların fintech’lerle birlikte yaşama ve iş birliği olanakları, yeni finans ve bankacılık ürünlerinin sunduğu fırsatlar, yenilikçi ödeme çözümleri, dijital para birimleri, sürdürülebilirlik ve bankacılıkta çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim gibi konuların ele alındığı zirve, aynı zamanda bu tür teknolojilerin hızla yayılmasıyla orta çıkan güvenlik sorunlarını da masaya yatırdı. Yeni hizmet ve ürünler için yasal çerçevenin oluşturulmasında en iyi uygulamalar da FINTEX Summit’te konuşuldu.
Risk bazlı fiyatlandırma öne çıkıyor
Global danışmanlık şirketi Simon-Kucher & Partners’ın iki üst düzey yöneticisi de bölgenin en önemli finans zirvesinde yer aldı. Simon-Kucher & Partners MENA Bölge Başkanı ve İstanbul Ofisi Yönetici Ortağı, Global Yönetim Kurulu Üyesi Mert Terzioğlu, “Ticari Mükemmellik & Fiyatlandırmada Mükemmellik” başlıklı oturumda deneyimlerini katılımcılara aktardı. Terzioğlu, yaptığı konuşmada bankalar için perakende tekliflerini optimize etmenin hala çok kârlı olduğunu vurguladı. Günümüz dünyasında bankaların kişisel ve dijital olması gerektiğini de savunan Terzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu gerçekleştirmek için de üç stratejik soru sormak gerekiyor. Bu sorular; ‘Bankacılıkta portföyde ne şekilde sadeleşmeye gidilebilir?’, “Çapraz ve yukarı yönlü satış nasıl artırılır?’, ‘Kişiselleştirme ve dijitalleşme nasıl birleştirilir?’. Sorulara en etkin şekilde yanıt veren bankalar kârlılık konusunda da daha iyi performans gösterebilir. Aynı zamanda tüketici kredileri için müşteri deneyimini göz önünde bulunduran ve tüketicilerin kendi tercihlerini yapabilecekleri daha kârlı çözümleri devreye almak gerekiyor. Risk bazlı fiyatlandırma sistemleri de önemli. ‘Şimdi al sonra öde’ çözümleri de önümüzdeki dönemde tüm dünyada yükselen trend olmaya devam edecek.”
Neobankalar için 3 strateji
Simon-Kucher & Partners Finansal Servisler Global Liderlerinden Dr. Benjamin Wellstein, “Azerbaycan’da Dijital Banka Oluşturmak” başlıklı konuşmasında neobankacılık sektörünün büyümesi ve sektörde köklü değişikliklere sebep olan dijital bankacılık konusunu ele aldı. Sadece son iki yılda dünya çapında 150’den fazla yeni neobanka açıldığını belirten Wellstein, “Ocak 2022 itibarıyla dünyada toplam 397 neobanka bulunuyor. 2021 yılı boyunca da 6 neobanka satışına tanıklık ettik. Bu yıl da 42 neobankanın kuruluş aşamasında olduğunu biliyoruz.” dedi. Özellikle finansal hizmetler grupları içinde hayata geçen neobankaların çeşitli zorluklar yaşadığına da değinen Wellstein, bu zorlukların nasıl aşılabileceğini şöyle özetledi: “Burada sinerji yönetimi önemli. Özellikle geleneksel bankaların hızlı yapılar olan neobankalardan en iyi şekilde yararlanmak için stratejiler üretmesi gerekiyor. Bankalar, neobankalarla nasıl sinerji yaratacaklarına karar verdikten sonra üç farklı yoldan birini seçebilir: Birinci yol, şirket içinde dijital bankacılığı temsil eden bir yapı. Dijital ve daha genç müşteri tabanına odaklanan bu yapıda ortak altyapı kurulur ve satın alma kanallarından yararlanılır. İkinci yol, bağımsız bir şirket yapısı kurmak ve dijital, KOBİ gibi belirli müşteri segmentlerine odaklanmak. Buradaki amaç yeni marka ile yeni pazarlara girmek. Üçüncü yol ise tek, dijital bir marka oluşturmak. Mevcut banka zaten büyümek için güçlü bir dijital platforma sahip olursa böyle bir yapı kurmak mümkün olabilir.”