İşletmelerin dijital dönüşümde ihtiyaç duyduğu ürün ve çözümleri uçtan uca sunan IAS, 2024 yılında da hem yerel hem de küresel pazarda büyümesini sürdürmeyi hedefliyor.
Gerçekleştirdiği inovasyonlar ile geleceğin teknolojilerini yaratarak, tüm paydaşlarına rekabet güçlerini artıracak çözümler sunma misyonuyla hareket eden IAS, ana hedef olarak da uluslararası iş ortaklıklarını artırmayı belirledi. Kendi teknolojisini üreten bir dünya markası olan IAS, her ölçek ve sektörden kuruma dijital dönüşüm süreçlerinde teknolojik rehberlik etmek, ERP, IoT, büyük veri, iş zekası, bulut, yapay zeka ve ötesi yenilikçi çözümleri ile sektöre yön vermeye de devam ediyor.
Industrial Application Software (IAS) olarak, firmaların dijital dönüşümlerinde ihtiyaç duydukları tüm çözümleri sunma hedefiyle her gün artan kapasite ve performans ile çalıştıklarını belirten IAS Türkiye ve Globalden sorumlu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Karabiber, “Her geçen gün Ar-Ge çalışmalarını artırarak yolumuza devam ediyoruz. Sektörlere özel çözümlerimizle firmaların işini kolaylaştıran ve en düşük maliyet ile en yüksek performansı sağlayan teknolojileri sunuyoruz. Kendi teknolojisini üreten bir firma olarak, çözümlerimizi Canias ürünü çatısı altında, kendi yazılım dilimiz olan TROIA geliştirme platformu ile geliştiriyoruz. Web-Client versiyonumuz ile çözümlerimizi tarayıcı özelliği bulunan her cihaz üzerinden müşterilerimize ulaştırıyoruz. ERP, IoT, bulut, büyük veri ve uygulama geliştirme çözümlerimizle de teknolojimizi sürekli geliştirmeye devam ediyoruz.” dedi.
Hem yerel hem de uluslararası pazarlarda genişleme ve yatırım planları olduğuna dikkat çeken Can Karabiber, “Yerel pazarda, ürün ve hizmetlerimizin erişimini artırmak ve müşteri tabanımızı genişletmek için stratejik yatırımlar yapmayı planlıyoruz. Bu yatırımlar, özellikle teknoloji altyapımızı güçlendirme ve Ar-Ge faaliyetlerimizi artırma üzerine yoğunlaşacak.
Uluslararası alanda ise özellikle Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’daki mevcut pazarlarımızda daha derinlemesine bir penetrasyon hedefliyoruz. Bu bölgelerdeki operasyonlarımızı genişletmek ve yeni pazarlara giriş yapmak için yerel iş ortakları ile iş birlikleri kurmayı ve stratejik satın almalar gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Tüm bunlar çerçevesinde uluslararası alanda var olan pozisyonumuzu daha da güçlendirdik, geçen seneye oranla global pazardaki payımızı yüzde 37.6 büyütmeyi başardık. Ayrıca, yeni ve yükselen pazarlara girmek üzere belirli coğrafyalarda ofisler açmayı ve yerel yetenekleri işe almayı planlıyoruz. Bu yatırımlar, global pazardaki varlığımızı güçlendirmek ve farklı kültür ve ekonomilere uyum sağlayacak şekilde hizmetlerimizi lokalize etmek için kritik bir öneme sahip. Her bir yatırımımız, şirketimizin uzun vadeli büyüme hedefleri doğrultusunda değerlendiriliyor ve planlanıyor.” şeklinde konuştu.
ERP pazarı büyüyor
İşletmelerin operasyonlarını daha verimli yönetmelerini, iş süreçlerini otomatikleştirmelerini, gider kalemlerinden ve iş gücünden tasarruf etmelerini sağlayan Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) uygulamalarının kullanımı giderek artarken sektör de hızla büyüyor. Mordor Intellegence’ın analizine göre, 2024’ü 65,25 milyar dolar değeriyle kapatması beklenen ERP yazılımı sektörünün beş yıl sonra 103,95 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.
Research and Markets araştırmalarına göre ise ERP’nin küresel pazar büyüklüğü 59,48 milyar dolar değerine ulaşırken 2030’a kadar yıllık yüzde 11’lik bir büyüme oranıyla 123,41 milyar dolara erişmesi bekleniyor. Raporda, veri odaklı kararlara olan talebin artması ve mobil ile bulut uygulamalarının benimsenmesi, ERP yazılımı pazarının büyümesini sağlayan temel faktörler olarak belirtilirken, ERP yazılımlarının sağladığı avantajların kurumlar tarafından fark edilmesiyle birlikte bu alanda oluşacak talebin artması da bekleniyor.
Küreselde bu gelişmeler yaşanırken Türkiye özelinde de büyüme devam ediyor. Bu büyüme rüzgarıyla ERP yatırımlarını artırmayı planlayanların da kendilerine en uygun çözümleri uygun fiyatlarla sunan iş ortaklarının arayışına girdiğini ifade eden Can Karabiber, “Yeni dönemde, özellikle teknoloji yoğun sektörler ve dijital dönüşüme açık pazarlar üzerinde yoğunlaşmayı planlıyoruz. Bu bağlamda otomotiv, havacılık ve savunma sanayi, tekstil, ambalaj, makine, gıda, maden, elektronik, baskı, perakende, hizmet ve üretim sektörleri ana hedef gruplarımız arasında yer alıyor.
Bu sektörler, sürekli evrilen teknolojik ihtiyaçlar ve operasyonel verimlilik arayışı içinde olduklarından yenilikçi ERP çözümlerimiz ve diğer dijital dönüşüm araçlarımızla bu ihtiyaçları karşılamayı amaçlıyoruz. Ayrıca, küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) segmentine de odaklanacağız. Bu işletmeler genellikle kaynak optimizasyonu ve operasyonel verimlilik konusunda destek isteyen gruplar. Biz de üretim ve iş süreçlerini en verimli şekilde derlemek ve analiz etmek için en iyi otomasyonu sunan IoT, MES ve IOE (enerji izleme) konularında sunduğumuz çözümlerle KOBİ’lerin daha rekabetçi ve sürdürülebilir olmalarını sağlarken büyüme ve gelişimlerine katkıda bulunmak istiyoruz. Diğer taraftan bir diğer hedefimiz de eğitim ve kamu sektörlerine yönelik özel çözümler geliştirmek. Bu sektörlerde dijital dönüşüm projeleriyle, verimlilik ve erişilebilirlik konularında önemli iyileştirmeler yapmayı planlıyoruz. Her bir sektörün ve hedef grubun özel ihtiyaçlarını dikkate alarak, onlara en uygun çözümleri sunmayı amaçlıyoruz.” dedi.
Gelecek planları arasında çeşitli yenilikçi ürün ve çözümler yer aldığını da ifade eden Can Karabiber sözlerini şu şekilde noktaladı: “Önümüzdeki yıl boyunca özellikle üzerinde durmak istediğimiz konular; yapay zeka entegrasyonu, bulut tabanlı çözümler, gelişmiş veri analitiği, sektörel çözümler, uygulama geliştirme çözümleri ve sürdürülebilirliği destekleyen çevre dostu teknolojiler. Belirli sektörlere yönelik özel çözümler geliştirmeye de devam edeceğiz. Özellikle otomotiv, sağlık ve üretim sektörlerindeki müşterilerimiz için özelleştirilmiş modüller sunmayı hedefliyoruz. Bu modüller, sektör özelindeki ihtiyaçlara daha hassas bir şekilde yanıt vermek üzere tasarlanacak.”