Samsung, ürün ve hizmetleri ile insanların yaşamlarını hiç olmadığı kadar kolaylaştırırken küresel kurumsal vatandaşlık vizyonu kapsamında hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projeleri ile de topluma değer katmaya devam ediyor. 2016 yılından bu yana “Siber Zorba Olma! #FarkınaVar”, 2019’dan bu yana da “İnterneti Tadında Kullan” farkındalık kampanyalarıyla toplumu internetin doğru kullanımı konusunda bilgilendiren Samsung, bu yıl da çalışmalarına çok önemli bir proje ile devam ediyor.
Samsung bu yıl, “İnterneti Tadında Kullan” kampanyasının şemsiyesi altında başlattığı “Paylaşmanın Sorumluluğunu Al” hareketi kapsamında küçük çocukları olan ebeveynlerin internetin zaman ve içerik açısından doğru kullanımı konusunda bilinçlendirilmesine odaklanıyor. “Paylaşmanın Sorumluluğunu Al” projesi kapsamında bir araya gelen Samsung ile TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı) birlikte online bir platform oluşturdu.
Paylaşmanın Sorumluluğunu Al platformunda ebeveynler çocukların güvenli internete erişimi konusunda faydalı içeriklere ulaşabiliyor. Platformda hem yazılı hem de video içerikleri yer alıyor. İnternette çocukların karşılaşabileceği riskler ve tehlikeler, konunun uzmanları tarafından detaylıca açıklanıyor. Platformda yer alan “Çocuğunuza güvenli interneti nasıl anlatırsınız?” bölümünde çocukların yaş gruplarına göre nelere dikkat edilmesi ve nasıl önlemler alınması gerektiği yer alıyor. Platformda bir de kontrol listesi bulunuyor. Bu listede ebeveynler yapmaları gerekenleri liste halinde görüp işaretleyebiliyor. Yine platform üzerinde sunulan anket ile ebeveynler kendi internet kullanımlarını da değerlendirebiliyor. Bunların yanı sıra ebeveynlerin birçok detaya hâkim olabilmeleri için konu hakkındaki terim ve kavramları açıklayan bir dijital bilgelik sözlüğü de yer alıyor.
“Cihazlarımızın olumlu etki oluşturacak şekilde kullanılması için çalışmalarımızı yürütüyoruz”
Samsung Electronics Türkiye Kurumsal Marka ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Barış Gökpınar konuyla ilgili şunları söyledi: “İnsanları sevdikleri kişilerle veya takip ettikleri içeriklerle buluşturan akıllı telefonları, tabletleri geliştirirken kullanıcılarımızla güven ilişkisini daha da sağlamlaştıracak şekilde çalışmalarımıza yön veriyoruz. Bu nedenle cihazlarımızın olumlu etki oluşturacak şekilde kullanılması için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu yıl da aldığımız olumlu geri bildirimler ve “İnterneti Tadında Kullan” kampanyamızın odaklandığı konuları göz önüne alarak, toplumu bilinçlendirme hareketimize çok önemli bir proje ile devam ediyoruz. Çalışmamızın ilk ayağını reklam filmimiz aracılığıyla kamuoyu ile paylaştık. Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz kampanyada, internetin gerekli önlemler alınmadan kullanımlarına sunulması durumunda, çocukların karşılaşabilecekleri olumsuzluklara dikkat çektik. Anne ve babalara “Kontrolü Elden Bırakma” sloganımızla seslenerek, çocukların internette kontrollü bir şekilde gezinti yapabilmeleri için Samsung Kids uygulaması ile önlem alabileceklerini aktardık. Şimdi ise “İnterneti Tadında Kullan” kampanyamızın bir diğer ayağını daha hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz. Kampanyamızı bu kez TOÇEV ile birlikte yine “Paylaşmanın Sorumluluğunu Al” projesi kapsamında farklı bir açıdan daha ileriye taşıyoruz. Yayınladığımız kampanya filmiyle anne ve babaları bu konuda sorumluluk almaya davet ederken TOÇEV ile birlikte de bir online platform oluşturduk. Paylaşmanın Sorumluluğunu Al isimli bu platformumuz Samsung Türkiye sayfası altında kamuoyunun hizmetine bugün itibarıyla sunuluyor. TOÇEV ile birlikte attığımız bu adımla, internette çocukların karşısına çıkabilecek tehlikelere karşı ebeveynleri bilinçlendirip alabilecekleri önlemleri onlara yeniden hatırlatıyoruz. Oluşturulan platformu bir ebeveyn portalı olarak kurguladık. Bu platformumuzun çocuklarını güvenle geleceğe hazırlamak isteyen anne ve babalar için faydalı bir rehber olacağına gönülden inanıyoruz.”
“Bilinçli internet kullanımı çocukların geleceklerini olumlu yönde değiştirecektir”
Gerçekleştirdikleri iş birliği ile ilgili açıklamada bulunan TOÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Uygun da “Yaklaşık 27 yıldır çocuklarımızın daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi amacıyla çalışıyoruz. Okumak isteyen ancak ailesinin maddi yetersizliği nedeniyle okuyamayan ya da çalışmak zorunda kalan çocuklarımıza tüm eğitim hayatları boyunca maddi ve manevi destek veriyoruz. ‘Okumak her çocuğun hakkıdır’ diyerek çıktığımız yolda her çocuğu birey olarak kabul edip onların kültürlü, bilgili, uyumlu, üretken olmaları ve toplumsal hayata kazandırılmaları için hiç durmadan çalışıyoruz. İnandığımız yolda ilerlerken, dünyanın ve ülkemizin en önemli markalarından biri olan ve teknolojileri ile çocukların da gelişimine önemli katkılarda bulunan Samsung ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğinden mutluluk duyuyoruz. Dünyamızı kısa sürede etkisi altına alan ve küresel bir boyuta ulaşan korona virüs salgınının etkilediği en büyük alan eğitimdir. Okulların uzaktan eğitim sistemine geçmesi ile birlikte internet ortamı eğitmen ve öğrencilerin öğrenim yeri haline geldi. Yeni eğitim sistemi; zamandan tasarruf etme, bağımsız ve esnek çalışma yöntemleri gibi alanlarda kolaylık sağlıyor ancak internet dünyası dezavantajları da olan bir ortam. İnternet yararlı olduğu kadar çocukları korumamız ve kollamamız gereken içerikleri de barındırıyor. Çocuklar üzerinde adeta okullardaki eğitim kadar etkisi olan internetin doğru ve bilinçli kullanılmasının çocuklarımızın geleceklerini oldukça olumlu yönde değiştireceğine inanıyoruz. Bu konuda da anne ve babalara büyük bir rol düşüyor. Çocukların en çok güvendiği kişiler olan ebeveynleri internetin doğru bir şekilde kullanılması konusunda bilgilendirmek büyük önem taşıyor. Bu platformumuz bu konuda toplumumuza ve çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesine önemli katkılarda bulunacaktır.” dedi.
“Bu platformla anne ve babaları tüm konular hakkında detaylı olarak bilgilendiriyoruz”
Platformun hazırlanmasında önemli katkılarda bulunan Maltepe Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi ve Psikolog Dr. Nesteren Gazioğlu, “Teknoloji kullanımı ve insan gelişimi arasındaki etkileşim yıllardır araştırmacıların ve gelişim psikologlarının ilgisini çeken bir konu. Son bir yıldır, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sürecinde de insan gelişimi ve teknoloji ilişkisi yaklaşık 50 yıllık internet tarihinde hiç olmadığı kadar çok araştırılmaya ve sorgulanmaya başlandı. Çocukların ve gençlerin internet kullanımını bir lisanı anadili olarak kullanan bireylere, yetişkinlerin kullanımını ise sonradan öğrenilmiş aksanı olan bir dile benzetebiliriz. Bu kuşaklararası farkı ortaya koyarken zaman zaman da bilişim teknolojilerinin kullanımı ve sınırlar noktasında ebeveyn ve çocuk arasında iletişim problemlerini de beraberinde getiriyor. Ebeveynlerin çocuk gelişiminde sağlayacakları sevgi, bakım ve rehberlik kadar sınır koymasının da son derece önemli olduğunu biliyoruz. Tam da bu noktada, proje kapsamında yapılan araştırmada da ortaya konulduğu üzere çocuklarının bilişim teknolojilerini kullanımı noktasında ebeveynlerin zaman zaman kafasının karışık olduğunu, zaman zaman da ne yapacaklarını bilemediklerini görüyoruz. ‘Paylaşmanın Sorumluluğunu Al’ projesi bu ihtiyaçtan da yola çıkarak ebeveynlerin bilişim teknolojilerini etkin kullanma noktasında desteklenmesini hedefliyor. Söz konusu kuşaklar arası farklılık çalışmalarda dijital yerliler, dijital göçmenler ve dijital bilgeler olarak da tanımlanıyor. Bu nedenle bu projemizi ebeveynlerin dijital bilgeliklerine katkı sağlamak amacıyla da hayata geçirdik. Projenin web sitesi üzerinden ebeveynler internet ve bilişim dünyasına ait temel bilgilere erişebilir, uzmanların önerilerini izleyebilir ve hayatımızda bir araç olan bilişim teknolojilerini etkin kullanma önerilerine göz atabilirler. Diğer yandan internet ortamı; istismar, çocuk kaçırma, taciz amaçları ile çocukların peşinde olan ve sanal yırtıcılar olarak da tabir edilen kişilerin çocuklara erişim için de bir zemin olabiliyor. Ayrıca proje kapsamındaki araştırmaya katılanların yüzde 45’i çocuklarının dijital platformlarda kullandıkları içerikler hakkında fikir sahibiyken, yüzde 55’i kontrol etmediklerini ve kontrol etmedikleri içeriklerin de çocukların tüketimine uygun olduğunu düşünüyor. Herhangi bir sahibi olmayan, 7/24 açık ağların ağı olan sanal dünyayı ebeveynlerin daha yakından tanıması ve çocuklarını tıpkı gerçek dünyada tehlikelere karşı bilgilendirdikleri ve birlikte güçlendikleri gibi sanal dünyada da kuşaklararası öğrenerek, gelişerek ve tehlikelere karşı birlikte önlem almanın önemin altını çizmek istiyorum.” diye konuştu.