TÜSİAD tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Dijital Türkiye Konferansı” 13 Ocak 2022 tarihinde online olarak gerçekleşti. “Oyunun Kuralları Değil, Kendisi Değişti” temasıyla düzenlenen konferansın açılış konuşmalarını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Serkan Sevim gerçekleştirdi.
Ana tema konuşmaları Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından yapılıyor. Tüm gün süren konferansta 10 oturumda yurt içinden ve yurt dışından 39 konuşmacı yer aldı. Konferansın altın sponsorluğunu Amazon Türkiye ve GittiGidiyor, gümüş sponsorluğunu ise Equinix, Etiya, IFS, Kariyer.net, Medianova, Nokia ve SabancıDx üstleniyor.
Dijital Türkiye Konferansı’nda Covid-19 salgınının ivmelendirdiği dijital teknolojilerle dinamikleri hızla değişen dünyada yeni iş modelleri, veri, yeşil ve dijital ikiz dönüşüm, insan kaynağının yetkinliği, online pazar yerleri, geleceğin teknoloji trendleri gibi dönüşüm sürecinin ana unsurları tartışıldı.
Simone Kaslowski: “Yeni nesil teknolojiler, üretimde verimliliğin artırılmasının yanı sıra iklim değişikliği ile mücadelede de önemli rol oynuyor.”
Dijital dönüşüm sürecinde güçlü bir mesafe kat etme potansiyelimiz olduğunu belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski; bu potansiyeli hayata geçirmek için; eğitimin niteliğinin geliştirilmesi, yetkin insan kaynağının korunması, geniş bant altyapısının güçlendirilmesi, KOBİ’lerin teknoloji kullanımının desteklenmesi gibi unsurları içeren geniş bir vizyona ihtiyacımız olduğunu belirtti.
Yeni nesil teknolojilerin, üretimde verimliliğin artırılmasının yanı sıra iklim değişikliği ile mücadelede de önemli rol oynadığını vurgulayan Simone Kaslowski şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa Birliği, karbon-nötr bir kıta olma yolundaki büyüme stratejisi olan Yeşil Mutabakatın temeline ikiz dönüşümü koyuyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun bir araştırmasına göre dijital teknolojiler küresel karbon emisyonunu %15’e kadar düşürebiliyor. Süper bilgisayarlar rüzgâr türbinlerinin tasarımının iyileştirilmesinde ya da enerji verimliliği için en uygun sahanın bulunmasında yardımcı oluyor. Yapay zeka teknolojisi tarımsal üretimde çiftçilerin pestisit ve yakıt kullanımını azaltmasını sağlıyor. Akıllı şehirler daha kaynak ve enerji verimli, daha güvenli bir yaşam olanağı sunuyor. Bu da topyekun bir hayat kalitesi artışı anlamına geliyor. Diğer taraftan büyük miktarlarda verinin işlenmesi enerji tüketimini artırıyor. Halihazırda küresel sera gazı emisyonlarının %2’sinin, elektrik tüketiminin ise neredeyse %10’unun kaynağını bu süreçler oluşturuyor. Bu oranların kısa sürede yükselmemesi için dijital sektörün de yeşil dönüşümü gerçekleştirmesi çok önemli.”
Serkan Sevim: “İçinde bulunduğumuz çağın gerekliliklerine uyum sağlanması ve dolayısıyla dijital teknolojilerin benimsenmesi, küresel rekabet gücümüzün korunması açısından kritik önem taşıyor.”
Dijitalleşmenin COVID-19’un etkisiyle büyük bir ivme kazandığını hatırlatan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Serkan Sevim konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Dijitalleşme iş hayatımıza iki şekilde etki ediyor. Bir yandan yapay zeka, bulut bilişim, blok zinciri, büyük veri ve nesnelerin interneti gibi yeni nesil teknolojileri üretensektörler doğarken, öte yandan bu teknolojilerin konvansiyonel şirketlerce kullanılması ile süreçte verimlilik, inovasyon ve katma değer artışının yaşandığını gözlemliyoruz. Alışılmış iş yapma yöntemlerinin gözden geçirilerek dijital teknolojilerin etkin kullanılması aynı sorunlara yenilikçi çözüm yolları geliştirdi. Artık oyunun kuralları değil, kendisi değişti.”
Dijital beceri ve yetkinliklerle donatılmış nitelikli insan kaynağının varlığının önemine dikkat çeken Sevim şu ifadeleri kullandı:
“Genç ve dinamik nüfusumuzu ülkemizde tutmayı sağlayacak mekanizmaları güçlendirmeliyiz. İş dünyası olarak, üniversitede okuyan gençlerimize daha okulda okurken iş imkanları sağlamalı ve onların eğitimlerinde aktif olmalıyız. Günümüzdeki uzaktan çalışma fırsatını kullanabilen şirketler olarak Anadolu’nun her noktasındaki gençlerimize ulaşmalıyız. Bu şekilde iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun gençleri eğitebilir, onlara daha fazla umut verebiliriz. Aksi halde, yetkinlik gerektiren pozisyonlardaki insan kaynağı açığını kapatma şansımız son derece güç olacaktır.”