Bu senenin büyük bir paradigma değişiminin yaşandığı bir yıl olduğunu söyleyen HoloNext Kurucu Ortağı Güven Çelikkaya, “AR/XR teknolojileri pazarı, son yaşanan olaylarla birlikte çok daha hızlı büyüme gösterecek. Daha fazla sayıda firma HoloNext’in Artırılmış Gerçeklik servisini kullanmak zorunda; çünkü artık müşteriler mağazalara gitmek yerine evden alışveriş yapacaklar” dedi.
Artırılmış Gerçeklik teknolojileri (AR) üzerine çalışan bir yazılım firması olan HoloNext, henüz iki yaşına girmemiş bir şirket olmasına rağmen hızlı adımlarla büyüyor. Şu anda 7 kişilik bir ekip ile artırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik teknolojileri alanında ürün ve yazılım geliştiren şirket, aynı zamanda İş Bankası Workup Girişimcilik programı 5. dönem girişimlerinden biri olarak dikkat çekiyor. HoloNext Kurucu Ortağı Güven Çelikkaya, Workup programı sayesinde Kasım ayında Silikon Vadisini ziyaret etme imkanı bulduklarını söyleyerek, oradaki müşteri ve yatırımcılara ürünlerini tanıtma şansı yakaladıklarını anlatıyor.
Güven Çelikkaya ile HoloNext’i ve gelecek planlarını konuştuk…
Hangi firmalara proje geliştirdiniz? Bu projeleri dinlemek isteriz…
Bu zamana kadar yerli ve uluslararası çok sayıda firmaya, endüstriden eğitime kadar farklı alanlarda Artırılmış Gerçeklik tabanlı uygulamalar geliştirdik. Öte yandan asıl üzerinde çalıştığımız proje E-ticarete yönelik olarak tasarlanan bir Artırılmış Gerçeklik tabanlı online SaaS çözümü. HoloNext olarak geliştirdiğimiz bulut tabanlı servis ile firmalar ürünlerini müşterilerine, onların bulundukları mekânda sanal olarak ve Artırılmış Gerçeklik modunda gösterebilmelerini sağlıyoruz. Bu şekilde müşteriler fiziksel mağazaları ziyaret etmeden ürünleri kendi bulundukları ortamda görüntüleyip satın alma kararını verebiliyorlar. Herhangi bir ekstra uygulama geliştirme süreci olmadan firma, sahip olduğu ürünlerin 3D modellerini geliştirdiğimiz bulut tabanlı ve tamamen web tarayıcı üzerinden çalışan editor’e yükleyerek çok hızlı bir şekilde müşterisine Artırılmış Gerçeklik deneyimi sunabiliyor. Ürünleri birebir kendi mekanlarında görebildikleri için, online alışverişlerde yapılan hatalı ürün seçimini ortadan kaldırarak, ürün iade oranlarını düşüyüyoruz. Bu hem müşteri deneyimi açısından oldukça önemli hem de firma açısından da düşük iade oranları ile operasyon el karlılık anlamına geliyor.
Peki, ağırlıklı olarak odaklandığınız sektörler var mı?
E-ticarette özellikle mobilya sektörü Artırılmış Gerçeklik teknolojisini en hızlı şekilde kullanmaya başlayan sektörlerin başında geliyor. Şu anda dünyanın her yerinde birçok mobilya üreticisi firma, ürünlerini Artırılmış Gerçeklik teknolojisi kullanarak müşterilerine sunmaya çalışıyor. Aynı zamanda beyaz eşyadan, Otomotiv’e ya da endüstriyel makine üreticilerine kadar farklı müşteri gruplarından da geliştirdiğimiz servise talep var. Kısaca e-ticaret dikeyinde ürün satışı yapan tüm firmalar öncelikli hedef gruplarımız arasında.
Kullandığınız teknoloji odağında Türkiye’yi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüm dünyada bu teknolojinin yaygınlaşması sonucunda ise elbette ülkemizde de firmalar bu alana oldukça ilgi duymaktalar. Son 2-3 yıllık süreç içerisinde mobil cihazların işlemci ve kamera özelliklerinin gelişimesin, AR teknolojisinin yaygınlaşmasına büyük oranda katkı sağladı. Özellikle yurt dışı ihracatı yapan firmalar için AR teknolojisi mağaza açma veya fiziksel olarak ürün gönderme gibi bariyerleri ortadan kaldırıyor. Bu sebeple özellikle ihracat odaklı ve ayrıca yurt içi & yurt dışı online satış yapan Türk firmaları, geliştirdiğimiz ürüne ilgi göstermekteler. Ürünü henüz yeni hazır hale getirmemize rağmen şu anda test aşamasında olduğumuz çok sayıda mobilya ve beyaz eşya firması mevcut. Türk firmalarının yönetim kademeleri, geçmişten farklı olarak artık dünya ile rekabetin dijital dönüşüm ve teknolojinin firma organizasyonun merkezine oturtulması gerektiğin farkında. Bu yüzden adaptasyon konusunda Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojilerinin ülkemizde ticaret ve sanayi alanında çok daha fazla kullanılacağını söyleyebilirim.
Bu tür bir uygulamayı sizden başka yapan bir girişim var mı? Sizin bu noktada farkınızı da sormak isterim…
Houzz, Amazon, IKEA gibi firmaların kendi e-ticaret sistemlerine bütünleşmiş Artırılmış Gerçeklik servisleri var mevcut öte yandan bizim gibi her firmanın kolayca kullanabileceği SaaS ürünü çok fazla yok. Mevcut rakiplerden en önemli ayrıştığımız nokta gelişmiş web tabanlı editor’umuz. Sadece ürünlerin yüksek kalite ve sınırsız seçenekte ürün görüntülenmesi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda editor’un sahip olduğu animasyon özellikleri ile birlikte Artırılmış Gerçeklik kullanım kılavuzları hazırlayabiliyorlar. Bu sayede müşteriler basılı kullanım kılavuzları yerine Artırılmış Gerçeklik modda ürünlerin nasıl kullanılabileceğini kolayca görebilecekler.
Ürün geliştirme noktasında ne tür zorluklarla karşılaştınız?
Artırılmış Gerçeklik teknolojisi yeni bir alan ve bu alanda bizim gibi ürün geliştirmeye çalışan firmaların en önemli sorunu Türkiye’deki girişim sermayesi eksikliği. Özellikle ürün geliştirme ve Ar-Ge aşamasında kendi öz sermayeniz ile yola devam etmek, en azından prototip bir ürün geliştirinceye kadar firma olarak hayatta kalmanız lazım. Diğer yandan da yurt dışındaki rakiplerle rekabet etmek ve onlardan hızlı olmak zorundasınız. Yurt dışında hem risk sermayeleri hem de melek yatırımcı ağları oldukça gelişmiş durumda. Bu yüzden bizim gibi erken aşama girişimler finansal kaynaklara erişme konusunda göreceli olarak daha önde. Böyle olunca, ürün geliştirme süreçleri de sizden daha hızlı oluyor çünkü ekiplerini satış yapmadan da hızlı bir şekilde büyütebiliyorlar. Ülkemizde devlet destekleri oldukça gelişmiş ama süreçleri bence halen uzun ve zahmetli.
Böyle olunca bizde HoloNext olarak hem bir yandan ana projemiz üzerine çalışıp bir yandan da ekibi büyütmek için markalara AR odaklı uygulama geliştirdik. Kendi kaynaklarımızı kendimiz yaratmaya çalışmak biraz zor bir süreç öte yandan bu yola çıkarken zorlukları olacağının farkındaydık bu yüzden şikayet ettiğimizi söyleyemem.
Gündemdeki Koronavirüs salgını da ele alırsak, bu süreç sizin 2020 planlarınızda değişikliğe yol açacak mı? Önümüzdeki kısa vadeli planlarınız ve hedefleriniz neler?
2020 yılı büyük bir paradigma değişiminin yaşandığı bir yıl. Hem çevresel hem de ekonomik olarak insanlık belki de İkinci Dünya savaşından bu yana gördüğü en köklü değişimlere şahit olacak. Yılın başında yaşanan Avusturalya’daki yangınlar, ticaret savaşları ve global resesyon korkusuna bir de son olarak salgın hastalık eklendi. Çin’de başlayana ve tüm dünyaya yayılan Korona virüs hastalığı (COVID-19) yaşadığımız ve kendi kontrolümüzde olduğunu düşündüğümüz modern toplum yapısının ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Sosyal ve ekonomik sonuçlarını şimdiden tahmin etmek zor ama olumsuz sonuçları olacağı kesin. Kendi alanımız ile ilgili konuşacak olursa AR / XR teknolojileri pazarı, son yaşanan olaylarla birlikte çok daha hızlı büyüme gösterecek. Daha fazla sayıda firma HoloNext’in Artırılmış Gerçeklik servisini kullanmak zorunda; çünkü artık müşteriler mağazalara gitmek yerine evden alışveriş yapacaklar. Aynı zamanda Artırılmış Gerçeklik, ek olarak Sanal Gerçeklik (VR) tabanlı konferans ve eğlence sistemlerinin de artışına şahit olacağız.
2020 yılı için öncelikli hedefimiz E-ticaret odaklı Artırılmış Gerçeklik servisimizi özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa pazarlarında yaygınlaştırmak. Aynı zamanda ürünlerin 3D modellerini otomarik olarak kendi başına tasarlayabilecek, yapay zeka tabanlı bir ek servis üzerinde de çalışıyoruz. Hedefimiz bu yıl içerisinde tamamlayıp, AR SaaS servisimiz ile bağlamak. İleriki dönemlerde ise e-ticaret dışında Artırılmış Gerçeklik odaklı eğitim ve telekonferans alanlarında da çözümler üretmeyi planlıyoruz.