Nesnelerin İnterneti’yle kesişme
Ford’un analitik ekibindeki Tinskey, Cavaretta ve diğerleri araç verilerinin giderek artan bir şekilde Nesnelerin Internet’i üzerinden diğer dahili ve harici verilerle birleştirilmesini bekliyor. Bu, müşterilere araçlarının motorlarını bireysel spesifikasyonlara göre ayarlama, gece ya da gündüz araçlarını kullandıkları veya şarj ettikleri zamana bağlı olarak şarj için kullandıkları elektrik için indirimli fiyatlardan yararlanma gibi şeyleri yapmasına imkan verebilir.
Tinskey. “Gerçekten etkili olduğunu bildiğimiz şey şu ki müşterilerin nerede şarj ettiğini biliyoruz ve bulundukları lokasyonlarda elektrik üretiminin nasıl olduğunu biliyoruz. Amerika’da tüm posta kodlarının bir elektrik şebekesi üretim veritabanına sahibiz ve bu verileri şarj verileriyle birleştiriyoruz” diyor ve şöyle devam ediyor: “Önerdiğimiz şey; kritik yoğunluğa ulaşıldığında araçlar şebekeden gelen çağrılara yanıt verebilecek. Bir senaryoda müşteriler enerji talebi yüksekken araçlarının şarjını erteleyebilir ve şebeke de onları daha düşük fiyatlarla şarj imkanı sağlayarak bunu telafi edebilir.” Senaryo evlerin soğutulması ve ısıtılması için uygulanan programla benzer. Söz gelimi Tinskey kendi evindeki klimanın ayrı bir saate bağlı olduğunu ve şebeke çağrı yaptığında belirli saatlerde onu kapatması karşılığında daha düşük ücretlerin keyfini çıkarttığını söylüyor.
Nesnelerin Internet’i yeni servisler sağlamak için dahili, harici ve araç verilerinin kombinasyonuna imkan sağlıyor diyor Cavaretta.
Nesnelerin İnternet’i yeni servisler sağlamak için dahili, harici ve araç verilerinin kombinasyonuna imkan sağladığını söyleyen Cavaretta, “Mobil bir sensör platformu olarak araç yoldaki veya trafik durumu, hava durumu ve enerji kullanımını gösteren sokak lambalarındaki sensörlere bağlanabilir. Ardından bu bilgi araca alınarak aracın davranışı değiştirilir. Ortamda yer alan sensörlerden veri alabilme yeteneği ve ardından aracın ya da iş sürecinin nasıl daha iyi modifiye edilebileceğini anlamak gerçekten önemli” şeklinde konuşuyor. Sonuç olarak büyük veri, geleceğini açık şekilde analitiğin gücüne bırakmış olan Ford’da daha da büyüyecek.
Her İhtimali Kapsamak
Tüm otomotiv ürecileri gibi Ford da bir sonraki aracı ve yakıt teknolojilerini belirlerken en iyi tercihleri yapmak istiyor. Onun geleceği buna bağlı.
Veri analitiği bu süreçte merkezi bir rol oynuyor.
Ford, İsveç’teki Chalmers University of Technology’de araştırmacılarla birlikte global bir enerji modeli geliştirme üzerinde çalışıyor. Amaç karar vericilere global enerji arz ve talebini, ayrıca gereksinimlerini asgari maliyetler ve sürdürülebilir bir yoldan nasıl karşılayacaklarını anlamalarında yardımcı olmak.
Ford’un analitik ekibine liderlik eden kıdemli teknik lider Tim Wallington, “Model, 100 yıl geleceğe bakıyor ve ‘x kadarlık bir karbon dioksit emisyonlarını hedefliyorsak, bunun arabalar, trenler ve uçaklar için anlamı ne?’ gibi varsayım sorularının çözümü için kullanılabilir” diye konuşuyor.
“Gelecekte çok çeşitli yakıt teknolojileri olacak ve bizim model içerisinde yaptığımız şey mevcut ve gelecekteki olası teknolojiler ve onlarla bağlantılı maliyet aralıklarına dair en iyi tahminlerimizi eklemek” diye açıklıyor Wallington.
Elektrikli araçlara bakıldığında onların şimdi pahalı olduğunu biliyoruz ama gelecekteki maliyetlerini bilmediğini söyleyen Wallington. “Batarya fiyatlarının düşüşe geçeceği konusunda eminiz ama bunun ne oranda olacağını bilmiyoruz. Bu sebeple model içerisine farklı varsayımları dahil ediyoruz.” diye konuşuyor.
Emisyon hedefleri, yakıt türleri ve maliyetleri gibi çeşitli varsayım etkenlerinin yönlendirmesiyle Ford araştırmacıları sonunda “sihirli bir değnek yok” sonucuna vardı. Diğer bir ifadeyle tek tek hiçbir teknoloji geleceğin aracı için doğru tercih değil. İşte bu yüzden Ford sürdürülebilir teknolojiler ve yakıt seçenekleri geliştirmek için bir portföy stratejisini benimsedi. Wallington görüşünü şu ifadelerle dile getiriyor: “Binlerce senaryo yaptık ve sonuç itibariyle gelecekteki maliyetler ve verimlilikler belirsizliğini koruduğundan, bir kazanan belirlemek mümkün değil. Müşteriler paralarıyla istedikleri ve geleceğin kazananı için oy kullanabilir.”
Sonuçta Ford alternatif yakıt seçenekleriyle birlikte araç çeşitliliği sağlıyor. Bu araçlar arasında geliştirilmiş dizel motorlar, hibritler, plug-in hibritler, tamamen elektrikli olanlar ve alternatif yakıt kullanan araçlar yer alıyor. Firma bu stratejiyi pazarlamak için “seçimin gücü” ifadesini kullanıyor.
Bu arada Ford’un rakiplerinden bazıları bataryalı ve elektrikli araçlar üzerine odaklanıyor. “Diğerleri sahip olduklarının çoğunu tek bir noktaya odaklamış durumda” diyor Ford’un sistem analitikleri ve çevre bilimi yöneticisi John Ginder. “Bu yüzyılın ilk on yılında diğer otomotiv üreticileri yakıt hücreli araçlara çok fazla zaman harcadı. Onlar bu konuda çok iyimserler. Biz onlardan ilham aldık ama aynı zamanda ihtiyatlı bir risk yönetimimiz de var. Bu yaklaşım sağlam bir biçimde analitiklere dayanıyor” diyor Ginder.