Gelişen teknoloji ile yaşanan devrimsel gelişmeler, sağlık hizmetlerinde tedavileri değiştirmeye hazırlanıyor. Peki sağlık sektörü CIO’larının, organizasyonları için yenilikler konusunda nasıl bir strateji izlemesi gerekiyor?
Miami Children’s Hospital, hastaya dönük mobil uygulamalardan global erişime sahip bir telesağlık merkezine kadar teknolojiye büyük bir yatırım yaptı. CIO Edward Martinez, hastane yönetiminin bu tür teknolojilerin faydalarını görmesini sağlamanın, IT stratejisini iş stratejisinin bağlamına yerleştirmede olduğunu söylüyor.
Herhangi bir endüstrideki IT liderlerinden organizasyonlarını yenilikler konusunda cesaretlendirme için tavsiye istediğinizde, konuşma bir noktada kaçınılmaz olarak diğer C-seviye yöneticilerle yönetim kurulu direktörlerinin belirli bir yatırımın zaman, para ve riske değer olduğu hususunda ikna edilmesine geliyor.
Bu sağlık sektörü CIO’ları için bilhassa güç. HIPAA taleplerinin karşılanması için gereken geliştirmeler, anlamlı kullanım ve ICD-10 dönüşümü bir yana, eski elektronik sağlık kayıtları (EHR) sistemlerini koruma maliyeti mobil sağlık ve telesağlık gibi yeni teknolojilerdeki yatırımlara sıklıkla çok az bir boşluk bırakıyor. Yine de bunlar gerçekleştirilebilir; ve Miami Children’s Hospital kıdemli başkan yardımcısı ve CIO’su Edward Martinez bunu gerçekleştirmek için gerekeni biliyor.
‘Küçük kazanımlar’ IT yatırımının faydalarını gösteriyor
İki yıldan biraz daha uzun bir süre önce Miami Children’s yönetim kurulu altyapıdan uygulamalara tesisin tüm IT ortamını revize etmenin zamanı olduğuna karar verdi. Böyle bir revizyon için gereken nakit miktarıyla kolaylıkla yeni bir bina inşa edilebilecekken Martinez kolaylıkla fon isteyemeyeceğini biliyordu. Bu yüzden avukat, IT profesyonelleri ve pazarlamacıları içeren bir IT yönetim komitesinin oluşturulmasına yardım etti. Söz konusu komiteden uzun dönem kurumsal hedefler bağlamında bir IT stratejisi oluşturmaları istendi.
Herkes hastanenin “harika bir tedavi” sunduğunu biliyordu, diyor Martinez. Miami Children’s’ın masaya daha fazlasını getirebileceğine dair hastane yönetim kurulunu ikna etme işi yönetim komitesine bağlıydı. İnovasyonun pazar payını artırmanın bir yolu olduğunu anlatarak bunu yaptılar, şeklinde konuşuyor Martinez. “Onlar için, teknolojiyi kullanım şeklimizin sadece hastalar için daha iyi olduğunu anlamak önemliydi” diye konuşuyor Martinez. Bu da mobilite ve hasta katılımını yönetim kuruluna satmak anlamına geliyordu. Akıllı telefonların popülerliği ortadayken mobilite anlamlı gözüküyordu fakat standart bir hasta portalından daha mobil bir deneyime geçiş yapmak biraz çaba gerektirdi.
Buradaki ilerleme “küçük kazanımlar” formunda geldi diyor Martinez; hastalara hastane içinde yol bulmalarına, yataklarından yiyecek sipariş etmelerine veya durumlarına dair medikal araştırmaları okumalarına yardımcı olan uygulamalarla. Sıra kontrollere geldiğinde, hastalar aynı zamanda henüz hastaneye gelmezden evvel formları elektronik olarak imzalayabiliyorlar.
Bu uygulamalar yönetim kuruluna IT’ye yapılan yatırımın değerini göstermede başarılı oldu, diye konuşuyor Martinez. Bunun çift taraflı bir etkisi vardı. Yeni başlayanlar için, daha güçlü mobil uygulamalar için zemin hazırladı. Bu, hasta uygulamaları video linklerini de içeriyor; söz gelimi diyabet hastalığına yakalanan bir çocuğa anne babasının nasıl insülin kullanacağını gösteren videolar. Önceleri bunun için bir pediatrisin çağırılması veya hastaneye gidilmesi gibi karmaşık bir süreç gerekirken şimdiki uygulamayla sorun dakikalar içinde çözüme ulaşıyor, diyor Martinez.
Tedaviler değişiyor
Ayrıca yönetim kurulunun dijitalleşmeyi benimsemesini sağlamak Miami Childrens’ın iş zekası ve telesağlık teşebbüsleriyle birlikte daha fazla ileri gitmesine yardımcı oldu. Bilhassa telesağlık teşebbüsleri hastanenin mevcut işini genişletmesine yardımcı oldu.
Büyük popülasyonuna rağmen Florida’nin çoğu bölgesi kırsal alan. Kafasından yaralanmış bir çocuğun ailesi en yakın beyin cerrahisi için 600 km yol kat etmek zorunda kalabilir. Söz konusu mesafe felç kalmakla normal yaşam arasındaki fark olabilir, diye konuşuyor Martinez.
Dolayısıyla telesağlık, Miami Children’s için “anahtar bir strateji” haline dönüştü. Hastane telesağlık merkezini yan dal ve acil tedavi video konferans, uzaktan teşhis testlerini okuma ve harici sağlık sağlayıcılarına ekstra danışmanlık servisleri için kullanıyor. Miami Children’s hastaları doktorlarla uzaktan görüşebiliyor; söz gelimi bir yolculuk esnasında bir çocuğun kriz geçirip geçirmediğini belirlemeye yardımcı olmak için iPad aracılığıyla görüntülü destek alıyor. “Bu uygulama tedavi düzeyine tamamen yeni bir perspektif getiriyor” diyor Martinez.
Martinez, bu seviyedeki tedavilerin önümüzdeki iki üç yıl içinde “devrimsel” gelişmeler göreceğini ifade ediyor. Örneğin, CVS, Walgreens, Target ve Walmart gibi tansiyon ölçümü ve aşı gibi klinik hizmetler sunan ulusal perakendeciler ve eczanelerle beraber telesağlık perakendede kendini çoktan gösterdi. Peki “anında tedavi” adı verilen şey hastayı bir doktora bağlarsa, üç saat beklemeyi gerektirecek bir doktor randevusu ya da 1000 dolar değerindeki bir acil tedavisini ödemesi kredi kartıyla yapılan 10 dakikalık bir vizite dönüştürürse?
Telesağlık aynı zamanda hastaların düzenli olarak göründükleri doktorlarla olan iletişimi de değiştirme eşiğinde, şeklinde konuşuyor Martinez. Miami Children’s bir doktorun muayenehanesinde elde edebilecekleri aynı deneyimi sanal ortamda almalarına imkan tanıyan bir teknolojiyi amaçlıyor. FDA tarafından onaylanan, Bluetooth destekli medikal cihaz da bu medikal ev modelinde önemli bir rol oynayacak.
Bu arada, telefon üzerinden doktorlar arasındaki etkileşimleri geliştiren özel ICU çizelgeleri de Martinez’in ilgisini çekmeye başladı. Benzer bir teknolojinin uygulanmasıyla birlikte bir doktor dünyanın diğer tarafındaki bir kişinin kalp atışlarını duymak için stetoskop kullanabilir. “Ona inanmanız için onu görmeniz gerekiyor.” şeklinde konuşuyor Martinez.