IT dışkaynak sözleşme bedellerini düşmesine zorlayan sadece ucuz fiyatlar değil. Dışkaynak için ‘yeni normal,’ müşteriler ve IT servis sağlayıcıları için hem risk hem de fırsatlar sunuyor.
IT dışkaynak müşterileri her zamankinden daha fazla anlaşmaya imza atıyor ancak daha düşük bir toplam değerle. Dışkaynak danışmanlığı firması Information Services Group (ISG) tarafından yapılan yıl sonu analizine göre 2013’teki yıllık toplam sözleşme bedeli 2012’deki 14.7 milyar dolardan yüzde 8 azalarak 13.5 milyar dolara geriledi.
Bu kontrat değerlerindeki düşüşün dördüncü yılında da düştüğünü gösteriyor. Bu arada ISG’ye göre imzalanan anlaşmaların sayısı 2010’da 622 iken geçen yıl 793’e çıktı. ISG açıklamasına göre 2008’deki 673’le karşılaştırıldığında 2013’te 1,000’i aşkın küçük anlaşma (5 ila 39 milyon dolar arasındakiler) yapıldı.
Şirket başına ortalama harcama tutarı 6 milyon dolar azaldı ve bu sadece IT servislerinin günümüzde daha ucuza mal olmasından değil. “bir bölümü daha ucuz olan fiyatlardan” diyor ISG’den Kathy Rudy. Fakat asıl önemli olan spesifik gereksinimleri karşılayan çözümleri sağlayabilecek sağlayıcılara odaklanan ve o gereksinimleri optimal yoldan doldurabilecek birden çok tedarikçiye gitmeye istekli müşteriler; bir servis sağlayıcının bazı alanlarda diğerlerinden daha iyi olduğu tek kalıp yaklaşımına karşın.”
Ancak her ne kadar müşteriler çoklu kaynaklandırma yönetimini üstlenmeye istekli olsa da, hepsi bunu yapabilir durumda değil. “Bunu yapabilen de var yapamayan da” diye konuşuyor ISG’den Lois Coatney. “Önemli güçlüklerden bir tanesi müşterinin yararına işbirliği yapmaları için farklı ajandalara sahip çok sayıda farklı tedarikçiyi kullanmaktır.”diyor Coatney. İşletmeler uzun dönemde tedarikçilerini idare etmek için uygun insan ve mekanizmalara yatırım yapmak zorunda.
Daha büyük anlaşmalar IT dışkaynak müşterileri için daha iyi değil
Büyük, tek kaynaklı anlaşmalar günümüzün dinamik iş ortamında işe yaramıyor. “Müşteriler bulut ve işgücü otomasyonunun sahip olduğu etkiyi görüyor ve kendilerini sonunda kullanılmaz duruma gelecek olan statik bir çözüme kilitleyen büyük, uzun vadeli bir anlaşma istemiyor,” şeklinde konuşuyor Rudy.
“Müşteriler daha fazla sağlayıcı ile daha küçük ve daha kısa süreli anlaşmaların esnekliğine yöneliyor. Onlar bu modelle gelen ekstra yönetim sorumluluklarını üstlenmeye razı,” diye konuşuyor Rudy.
Bilhassa altyapı dışkaynak kullanımı, kontrat değerlerindeki düşüşe en fazla katkıyı sağladı. Diğer yandan ağ servisleri ile uygulama geliştirme ve bakım (application development and maintenance – ADM) işi hem anlaşma değerleri hem de sayıları açısından biraz artış gösterdi.
ISG’den Steve Hall’a göre uygulama servislerindeki dayanıklılık dışkaynak modellerindeki genel değişimin bir parçası. “ADM anlaşmaları sonunda çalışan artışı yerine yönetilen servisler ya da proje bazlı anlaşmalara dönüşüyor” diyor Hall ve ekliyor: “İşletme modelleri olgunlaştı; bu da daha yüksek yıllık kontrat değerlerine sahip daha büyük uygulama bakım dışkaynak anlaşmalarına yol açmış oldu.”
IT Servis sağlayıcıları otomasyona yöneliyor
Toplam kontrat gelirleri düşüyor olsa da ISG’ye göre IT servis sağlayıcıları operasyonel maliyetlerini azaltmak ve kar marjlarını arttırmak için otomasyon ile servis çözümlerine bakacak. Ve dışkaynak müşterileri de bunu onaylıyor görünüyor.
“Müşteriler dışkaynağın vaat edilen maliyet tasarruflarını henüz getirmediğini fark etti ve aynı zamanda kendilerininde problemin bir parçası olabileceklerini görüyor” diyor Rudy ve ekliyor: “İşgücü arbitrajı ancak bir yere kadar gidebilir ve müşteriler kayda değer tasarruflar elde etmek için servis dağıtımındaki süreç ve verimsizliklere hücum etmek zorunda olduğunuzu idrak ediyor.”
Özelleştirilmiş çözümler azalıyor. Müşteriler kendi süreçlerini servis sağlayıcıların standartlarına göre düzenlemeye daha istekli. “Bu, sağlayıcının servisleri daha verimli ulaştırılmasına imkan tanıyor ki bu da bir kazan-kazan durumunu getiriyor: müşteri için daha düşük fiyatlar, sağlayıcı için daha yüksek marjlar,” diye konuşuyor Rudy.
Fakat bu, müşterilerin daha standart çözümlerle birlikte gelen operasyonel riskleri yönetmesini gerektirecek. “Nokta çözümlerle, bu servislerin entegrasyonu ve servis düzeyindeki olası boşlukların doldurulmasını temin etme sorumluluğu artık müşterinin yükümlülüğünde olacak,” diyor Coatney.
“Nokta çözümleri başarılı bir biçimde eklemek ve entegre etmek için müşterilerin mimariyi ve iş gereksinimlerini karşılamak için sahip oldukları servis portföyünü güçlü bir biçimde görmesi şart. Gelişen iş gereksinimlerine yanıt verebilmesi amacıyla bu standart çözümleri ölçeklemek için esnekliğe sahip olmak zorunluluk.” diyor Coatney.
IT servislerini üretmek
Ve IT servislerinin daha homojen yapıya bürünmesiyle beraber sağlayıcıların yüksek hacimlerdeki daha küçük fırsatları etkili bir şekilde cezbetmek için servis dağıtımına “fabrika benzeri” bir yaklaşım geliştirmeleri gerekiyor, diyor Rudy.
Aynı zamanda tedarikçiler kalabalık bir pazarda kendilerini farklılaştırmanın yeni yollarını bulmak zorunda kalacak; endüstriye özel sunumlar ve iş problemlerini çözen ve değer katan servisler gibi. “Onların ayrıca yeni ve inovatif teknolojilerle başarı ve itibar elde etmeye ihtiyacı var. Müşteriler en son araç ve teknolojileri ister ama onlar bu konuda kobay olmak istemezler.” diyor Coatney.
Gelişen IT dışkaynak pazarının iyi tarafı şu ki IT bütçelerinin giderek artan oranda yardımcı hizmetlerden, katma değer eklenmiş, endüstriye özel olan çözümlere yönelecek, diyor Hall. Hall, “IT daha fazla iş değerini ortaya çıkartmak için değer katılmış servislere ve çözümlerin entegrasyonuna odaklanmaya başlayabilir” diyor ve şöyle devam ediyor: “Bu, sağlayıcılara sosyal medya, mobil, analitikler, bulut ve bir servis çözümü olarak iş süreci üzerine daha büyük bahisler yapma fırsatı sağlıyor. Böylece verimlilik teşvik edilmeye devam edilecek ama aynı zamanda mobilite ve analitikler gibi yüksek değere sahip projelere de imkan tanıyacak.”