Açık bankacılık, bankalar ve tüketiciler için karşılıklı fayda sağlıyor. Tüketicilere daha iyi ve daha hedefli finansal tavsiye, hizmet ve ürünlere erişim sunarak bankacılık sağlayıcılarına müşteri tabanlarını koruma ve büyütme fırsatı tanıyor.
İngiltere’nin Açık Bankacılık Uygulama Birimi’nin (OBIE) açıkladığı son veriler olumlu gözüküyor. Yapılan açık bankacılık ödemelerinin sayısının 2018’de 320.000’den 2020’de 3.4 milyonun üzerine çıktığını gösteriyor.
PSD2 düzenlemesinin yürürlüğe girmesinden bu yana son üç yılda açık bankacılıktaki büyümeye rağmen hala emekleme aşamasında olduğu görülüyor. Açık bankacılık kolayca kullanılabiliyor ve talep artıyor, ancak tahmin edildiği kadar hızlı ilerlemiyor. Açık bankacılığın başarılı olması için tüketicilerin bunu benimsemesi önem arz ediyor. Bunun gerçekleşmesi için bankaların benimsemenin önündeki engellerin farkında olmaları gerekiyor. Engeller kaldırıldıktan sonra, açık bankacılığın faydaları tüketici kitleleri ve tüm bankacılık müşterileri arasında açıkça iletilmelidir.
Tüketici Anlaşmazlıklarının Üstesinden Gelmek
Açık bankacılık, bankacılık ve finans sağlayıcılarının bir düğmeye dokunarak bireysel müşteri hesaplarına ve işlem ayrıntılarına erişmesine olanak tanıyor. Örneğin, bir müşteri verilerinin bir kredi için paylaşılmasına izin verdiğinde kullanılıyor. Bu bilgiler, kredi verenlerin, kredi için provizyon oluşturabilmelerini sağlamak için müşterinin finansal verileri üzerinde sağlam bir analiz yapmalarına yardımcı oluyor.
Bununla birlikte, Avrupa’daki tüketiciler, ödeme verilerini açık bankacılık yoluyla paylaşmak konusunda oldukça tereddütlü davranıyor. Hollanda’da De Nederlandsche Bank (DNB) tarafından yürütülen bir anket, Hollandalı tüketicilerin yalnızca %25’inin 2020’de yeni hizmetlerin sağlanması karşılığında ödeme verilerini paylaştığını ortaya koyuyor.
Tüketicilerin çoğu, diğer taraflara kıyasla mevcut bankalarına daha fazla güvendiği için ana ödeme hesap verilerini paylaşıyor. Buna ek olarak, anket, gelecekte tüketicilerin ödeme pazarına yeni girenlere verilerini sunma konusunda daha çekingen olacağını belirtiyor.
Tüketicilerin açık bankacılığa yönelik tereddütlerinin ardındaki nedenler, işlem verilerini paylaşma konusundaki gizlilik ve güvenlik endişelerine bağlanabilir. Özellikle diğer veri türleriyle karşılaştırıldığında, gizliliğe en duyarlı bilgi biçimlerinden biri olarak algılanıyor ve sonuç olarak, açık bankacılığın güvenliği ve gizliliği etrafındaki anlaşmazlıklar en önemli engellerden biri haline geliyor.
Açık Bankacılığın Geleceği
Açık bankacılığın tam potansiyeline ulaşması için, son kullanıcıların açık bankacılığın fırsat ve erişilebilirliğini benimsemesi gerekiyor. Ancak bu, açık bankacılık sağlayıcılarının öncelikle ihtiyaç ve taleplerini ön planda tutarak güvenlerini kazanmalarıyla başlıyor.
Gizlilik, güvenlik ve hassas ödeme verilerinin güvenli bir şekilde ele alınmasıyla ilgili bu engellerin kaldırılması, başarılı olmaları için bankacılık hizmet sağlayıcılarının gündeminin en üstünde olmalıdır.
Açık bankacılığın uzun ömürlü olması için verilerin güvenli bir şekilde ele alınması ve tüketicilerin güveninin kazanılması zorunludur. Açık bankacılık sağlayıcılarının tam anlamıyla güven kazanabilmeleri için, tüketicilerin “Bunda benim için ne var?” sorusuna yanıt vermeleri gerekiyor.
Ancak o zaman, müşteriler açık bankacılık ile tanıştıkça benimseme oranlarının arttığını göreceğiz.