2016 yılı boyunca, dünya genelinde şirketler IT altyapısının bir parçası olarak bulut rekabetinde devam etti ve bu 2017 ve sonrasında da devam edecek.
Bu makalede, size bulut rekabetinde mevcut trendlerle ilgili başlıkları 2017’de nelerin olabileceğini vereceğiz. Bulut kullanmayı henüz düşünmemiş olan şirketler için burada okuduklarınız fikrinizi değiştirebilir.
1.Şirketler buluta daha çok yatırım yapacak
IDG’nin 2016 Kurumsal Bulut Bilişim Araştırması’na göre, bulut bilişim yatırımlarındaki artış 2017’de artarak devam edecek. ABD’li şirketler buluta Avrupa’da ortalama 1.77 milyon dolar harcamayı planlıyor, dünyanın geri kalanı ise 1.3 milyon dolar harcıyor. Binden fazla çalışana sahip, daha büyük şirketler için ortalama tahmini rakam 3 milyon dolar. Bu büyük şirketlerin onda biri sadece uygulama ve platformlara en az 10 milyon dolar harcayacak.
Ayrıca tahminlere göre 2017’de şirketlerin IT harcamalarının yüzde 28’ini bulut bilişim harcamaları oluşturacak. Bunların çoğu (yüzde 45’i) Yazılım Hizmeti harcamalarında (Saas) görülecek, yüzde 30’u ise Altyapı Hizmeti harcamaları (IaaS) olacak. Buna ek olarak şirketler bulut bütçesinin yüzde 19’unu Platform Hizmetlerinin (PaaS) geliştirilmesine ayıracak.
2. Birçok şirket uygulamaları çalıştırmak için bulut kullanıyor
Bulut bilişim işletmelerde uygulamaları çalıştırmak için artık standart bir yol haline geldi. Kuruluşların en az yüzde 70’inde bulut uygulama çalıştırıcısı var, bu oran 2011’de yüzde 51’di. Daha büyük işletmeler için ise bugün bulut uygulama çalıştırıcı kullanma oranı yüzde 75’ten bile fazla. 2020’ye dair öngörüler ise işletmelerin yüzde 90’ının bulut uygulamalarını kullanacağını söylüyor.
2017, kullanabileceğiniz daha geniş ürün yelpazesine sahipken bulut uygulamalarının hızlanacağı ve genişleyeceği bir yıl olacak. Yıl sonuna kadar ise çoğu IT departmanının bulut sistemlerinde kendi uygulama ve platformlarının büyük kısmmına (% 60) sahip olacakları tahmin ediliyor.
3. Şirketler daha fazla hizmeti buluta taşıyor
IDG, şirketlere önümüzdeki 18 ay içinde bulut bilişimle bağlarını nasıl geliştireceklerini sordu, sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı. Bugün ortalama bir şirket operasyonlarının yüzde 45’ini bulutta sürdürüyor ( yüzde 23 özel bulut, yüzde 15 kamusal bulut ve yüzde 7 hibrit bulut). Önümüzdeki 18 ay içerisinde şirketler bulutla bağlarını yüzde 60’a çıkarmayı planlıyor ( yüzde 28 özel, yüzde 22 kamusal ve yüzde 10 hibrit olmak üzere). Bu sonuç bize şirketlerin buluta sadece kendi çevrelerinden ilerlemediklerini kamusal bulutu da gidecek bir yer olarak tercih ettiklerini gösteriyor. Öğrendiğimiz diğer nokta ise işletmeler farklı IT ihtiyaçlarını karşılamak için çoklu bulut modellerini kullanmaya başlaması. Şu anda şirketlerin yüzde 62’si özel bulut kullanıyor, yüzde 60’ı kamusal ve yüzde 26’sı hibrit bulutta.
4. Veri, bulut adaptasyonunun kilit faktörü haline geliyor
Büyük veri analizi hızlı bir şekilde kritik bir araç olmaya devam ediyor ve büyük ve küçük işletmeler, bulutun bu alanda sunduğu avantajların farkında. Bulut ağlara taşınmak büyük şirketlere inanılmaz tasarruflar sağlayabilirken daha küçük işletmelere de diğerleriyle rekabet etme fırsatı veriyor.
Bu nedenle, işletmelerin bulut teknolojisini benimsemelerinin temel nedeni, büyük veri analizi, veri depolama ve veri yönetimleri. Şirketlerin yüzde 43’ü bu faktörleri 2017’de buluta geçiş için ana nedenler arasında gösterdi. Bu şirketler içinde yüzde 22’nin tercih nedeni analiz, yüzde 21’in ise depolama ve işletme.
5. Parayı kim harcıyor?
Bulut adaptasyonu sürecinde bütçeyi kimin kontrol ettiği küçük ve büyük işletmelere göre değişiyor. Kurumsal ölçekli kuruluşlarda harcamalar, enformasyon sorumluları, BT mimarları ve BT network yönetimi tarafından yürütülür. Orta ve küçük ölçekli işletmelerde ise bulut harcama ve yatırım kararları icra başkanı, finans direktörü ve bilişim daire başkanları tarafından verilir. Bunun nedeni, KOBİ’lerin bulut adaptasyonu süreci için kendi bünyesinde mimarları bulunmaması olabilir ya da IT personeline daha üst düzey yöneticilerden geçmeden bütçe harcama yetkisinin verilmemiştir.
Belki de en büyük farklardan biri, BT güvenlik sorumlusunun etkisidir. Girişimlerin yüzde 80’inde bu kişinin IT harcamaları üzerinde yetkisi var ancak KOBİ’lerin yalnızca yüzde 59’unda durum bu şekilde. Güvenlikle ilgili meselelerde üst düzey yönetimin endişeleri büyük şirketlerde küçüklerden daha çok dinleniyor.
6. Bulutun benimsenmesini engelleyen endişeler
Her ne kadar buluta adaptasyon artsa ve pek çok şirket bundan yararlanıyor olsa da, bazılarının hala bu konuda çekinceleri var. IDG’nin anket sonuçlarına göre şirketlerin bulut bilişim konusundaki başlıca endişeleri verilerin depolandığı yer, bulut güvenliği ve satıcıya bağımlılık. Bazı hükumetlerin kendi sınırları içerisindeki sunucularda depolanan verilere erişebilmeleri gerektiği ısrarı verilerin nerede saklandığıyla ilgili endişeleri arttırıyor. Örneğin, bir İngiliz şirketi veri ABD’de bulunan bir sunucudaki hassas verilere sahipse, AB gizlilik düzenlemelerini ihlal ediyor olabilir. Açıkçası, bu, İngiltere’de bir işletmenin ABD merkezli sunucularla bir sağlayıcı seçmesini engelleyebilir. Bu nedenle, birçok şirketin önümüzdeki yıl bir yerelleştirme modeline doğru gitmesi ve kendi ülkelerinden bulut sağlayıcısı seçmesi bekleniyor.