Hesaplama maliyetlerinin, hesaplamanın kendisi gibi, her zaman tahmin edilebilir olması gerekiyor. Ancak gerçekte, bulut altyapısı maliyetleri kolayca kontrolden çıkabiliyor. Böyle olmasının ise birçok nedeni var.
Neyse ki, akıllı bir bulut maliyet yönetimi stratejisi uygulayarak bunları kontrol etmeyi öğrenmek oldukça kolay. Bu yazıda, sizinle altyapı bakımı harcamalarının nasıl yönetileceğine dair bazı bilgiler ve ipuçları paylaşacağım.
Mükemmel Bir Bulut Yönetimi Stratejisi Tasarlamanın 5 Önemli Yolu
İşletmelerin maliyetleri yönetmek için uygulayabilecekleri birçok bulut maliyet kontrolü uygulaması bulunuyor. İşte kaynaklarınızı korumanıza yardımcı olacak ilk 5 tanesi. Her birini tek tek inceleyelim…
- Bulut Envanteri Görünürlüğü
Bulut maliyetlerindeki beklenmedik artışın ana sebeplerinden biri, bulut kaynaklarının görünürlüğünün düşük olması. Altyapınızı sıfırdan kontrol edin. Bazı kaynaklar kullanılmadığı halde bunlar için ücretlendiriliyorsanız, kullanılmadıklarında örnekleri durdurmanız gerekiyor. Bunun haricinde boşta kalan kaynaklarınızı sonlandırma ya da arşivleme gibi eyleme dönüştürülebilir iş akışları halinde de düzenleyebiliyorsunuz.
Sağlayıcınızın Google Cloud Monitoring, Azure Monitoring ya da Amazon CloudWatch gibi araçlarını da kullanma şansınız oluyor. Toplayacağınız verilere dayanarak, örnek boyutlarını ölçeklendirebiliyorsunuz, iş yüklerini tahmin edebiliyorsunuz ve kullanılmayan kaynakları izlemek için uyarılar alabiliyorsunuz. Bu kesinlikle harcamalarınızı kontrol etmenize yardımcı oluyor.
- Açık Maliyet Yönetimi Politikaları
İşletmenizde bulutu çok farklı şekilde kullanabilecek birçok kişi olabiliyor. Bu yüzden konu bulut olduğunda kimin neyden sorumlu olduğunu bulmanız gerekiyor. Bulut altyapınızı kimin, nasıl ve hangi kurallarla kullandığını bilmek istemeniz oldukça normal.
Belirli yönergelerin uygulanması, sorumlulukları düzenliyor ve kullanıcıların altyapıyı kontrol etme ve değiştirme haklarını tanımlıyor. Bu kurallar otomatikleştirilebiliyor ve zaten otomatikleştirilmesi de gerekiyor.
İlkeleri tanımlayın ve altyapı ile çalıştığınız, onu değiştirdiğiniz ve optimize ettiğiniz, maliyetleri kontrol ettiğiniz süreçleri yazın. Bütün ekiplerin süreçlere dahil olması ve geliştirme döngüsünün hangi bölümünden kimin sorumlu olduğunu anlaması son derece önemli.
- Maliyet Tasarrufu Sağlayan Altyapı Değişiklikleri
Sağlayıcınızdan aldığınız faturalardan memnun değilseniz, başka yaklaşımları deneyebilirsiniz. Örneğin; sunucusuz mimariyi düşünün.
Sunucusuz mimari, sağlayıcınızın bilgi işlem kaynakları yönetimi ile birlikte çalışan sunucular için sorumluluk alınan bir model türü. Bu durumda, işletmeniz sadece gerçekten kullandığınız kaynaklar ve sadece sunucusuz işlev yürütme süresi için ücretlendiriliyor.
Altyapı otomatik olarak yukarı ve aşağı ölçekleniyor, böylece sabit bant genişliği ya da birkaç sunucu için rezervasyon yapmanıza, ödeme yapmanıza gerek kalmıyor. İşletmeniz, ihtiyaç duyduğu kadar bilgi işlem gücüne sahip oluyor. Sunucusuz mimari, işletmelere operasyon süresini kısaltıyor ve maliyetleri düşürüyor. Görüntü işleme, varlık algılama ya da erişim yetkilendirme gibi sunucu işletim maliyetlerinden kaçınmanıza imkan sağlıyor.
Bugünlerde bütün ön plana çıkan bulut sağlayıcıları sunucusuz hizmet sunuyor: AWS Lambda, Google Bulut İşlevleri, Microsoft Azure İşlevleri gibi sunucular buna en iyi örnekler…
Bütün bunların tek olumsuz yanı, sunucu donanımı ve çalışma zamanı güncellemeleri üzerinde tam kontrole sahip olmamanız…
Denemeniz için başka bir yaklaşım ise “ağ” lar.
Ağlar, iyi hazırlanmış bir altyapının temeli çünkü kullanıcıların sürekli olarak bağlantı kurması ve veri aktarması gerekiyor. Verilerin sürekli hareketi ile işletmeler ek ağ maliyetleriyle karşı karşıya kalıyor.
Birçok durumda, işletmeler genellikle ağ maliyetlerini gözden kaçırıyor. Trafikte ani artışlar meydana geldiği zaman, bulut giderlerinde önemli bir artış oluyor. Aslında bu yükselme, giden veri aktarımının maliyetini ifade ediyor.
Veri Akışı Diyagramları gibi araçlarla bulut platformuna nelerin girip çıktığını izleme şansınız olduğunu da unutmayın.
- İndirimler
Sağlayıcılar, maliyetlerinizi optimize etmenize yardımcı olabilecek indirim seçeneklerine sahip birçok program sunuyor. Google, Microsoft ve AWS, bilgi işlem örneklerinin temel maliyetini azaltan indirim programlarına sahip. Ama buna karşılık, gelecekte belirli bir düzeyde kaynak satın almayı taahhüt etmenizi ya da kullanılabilirlik sınırlamalarını kabul etmenizi bekliyorlar.
Büyük ölçekli işletmeler, daha fazla tasarruf sağlamak için bazı programları da arayabiliyorlar. Bu süreçte şimdi sıralayacaklarımı kontrol ettiğinizden emin olmakta fayda var:
- AWS Kurumsal Anlaşmaları, Microsoft Azure Kurumsal Anlaşmaları ve Kurumsal Kuruluşlar için Google Cloud.
- Ayrıca sağlayıcılar, özel ihtiyaçlarını karşılamak için yeni başlayanlara ücretsiz kredi programları sunuyor. Bunlar AWS Activate, Azure Ücretsiz Hesapları ve yeni başlayanlar için Google Cloud.
Bunlara ek olarak büyük bulut sağlayıcıları çeşitli bireysel hizmetler için ücretsiz denemeler sunuyor. Böylece bir lisans satın almadan önce platformun yeteneklerini test edebiliyorsunuz. Bu size hizmetlerin nasıl çalıştığı hakkında bir fikir verecek.
- Bildirimler ve uyarılar
Bu madde aslında oldukça basit. Yetkilendirme hataları, maliyet artışları, bütçe aşımları gibi raporları izlemenize imkan sağlıyor. Bu, bulut giderlerinizle ilgili mevcut sorunlar hakkında zamanında bilgi veriyor, böylece bunları hızla çözebiliyorsunuz. Bütün önde gelen sağlayıcılar, uyarılar ve bildirimler için bulut optimizasyon araçları sunuyor.
ÇÖZÜM:
Bulut maliyet aşımlarının temel itici güçleri, bulut stratejisindeki verimsizlikler ya da yokluğu. Bulut maliyet izleme ve optimizasyon sürecinde işletmenize rehberlik edecek etkili bir stratejiye sahip olmak oldukça önemli.
Bu yazıda en popüler stratejileri anlattık. Eğer yolculuğunuza yeni başlıyorsanız, bulut altyapısının karmaşıklığı sebebiyle bu maliyetlerin değerlendirilmesinin bazen zor olabileceğini unutmamalısınız. Bu yüzden, işinize fayda sağlayacak etkili bir bulut maliyeti stratejisi oluşturmanıza yardımcı olabilecek uzmanlarla görüşmek her zaman iyi bir fikir.
