• Odaklanın: Organizasyonunuz muhtemelen içerik yönetimi, varlık yönetimi, sosyal, CRM, analitik, oyunlaştırma ve mobil gibi alanlarda paralel gayretleri fonluyor.
“En iyi ihtimalle yapılan lüzumsuz işler mevcuttur,” diyor Brinker ve Khan. “En kötü ihtimalle, bağlantılar kaybedilir ve rakip öncelikler tamamen farklı taraflara yönlendiriyor olabilir. Bu gayretlerin tek bir merkezi ekip altında tutulması zorunlu değil, her ne kadar giderek artan şekilde öyle olsa da. Ancak bununla birlikte birbirinden farklı olarak ele alınmayacak yeterince gerçek bağımlılıklar mevcut.”
• Gösterin, anlatmayın: Gelişmiş mobil özelliklere girmeye başladığınızda, neleri başarabileceklerini göstermek anlatmaktan çok daha iyidir. “En yaratıcı son kullanıcılar bile bilinçaltında işlerin bugünkü işleyişine dayanır,” diyor Brinker ve Khan. “Konseptlere hayat vermelisiniz; ister resimli kullanıcı hikayeleriyle ister tel kafeslerle ister çalışan prototiplerle.”
Brinker ve Khan yaratıcılık, mühendislik, sektör ve fonksiyonel bilgiyi içeren bir mobil “A takımı” oluşturmayı tavsiye ediyor. “Belirgin iş değeri olan çalışmalarla kendi rütbelerini kazanmalarına izin verin,” diyorlar. “Aynı zamanda onları mobil mükemmeliyet merkezinizin iç halkası olarak kullanmayı düşünün; mobil deneyden çekirdek bir stratejik disipline ilerlerken seçeneklere rehberlik eden.”
• Start-up topluluğunu ve teknoloji bloglarını takip edin: Start-up topluluğu ve teknoloji blog dünyası sizin bir sonraki büyük şeyinizi besleyecek anekdotu sağlayabilir. “Bilhassa mobilde, kullanım örnekleri endüstriler çapında dikkat çekici derede portatif,” diyor Brinker ve Khan. “Günceli ve diğerlerinin yaptıklarını takip etmekten sorumlu ekip üyeleri oluşturmayı düşünün.”
• Her etkileşimi müşteri gözünden görün: Kullanıcı beklentilerini karşılamak için kullanıcıların ihtiyaçlarını, isteklerini ve rutinlerini anlamanız gerekiyor. “Bir havayolu için bu özellik ve fonksiyonelliği pilot ve hizmetli deneyimi gerçeklerine göre (kalkış öncesi iş akışlarından karanlık ve türbülans gibi uçuş kısıtlamalarına) oluşturmak anlamına gelebilir.
“Bir distribütör için bu sürücülerin ihtiyaçlarıyla birlikte işletmenin ihtiyaçlarını tartmak manasına gelebilir. Tren yolu için özel font ebatları, genişletilmiş dokunma alanları ve göreve odaklı mimari ile kondüktörlerin hareket halindeki trenlerde dikkat dağılmasının üstesinden gelmeleri anlamına gelebilir,” şeklinde konuşuyor Brinker ve Khan.
“Birçok CIO, ben dahil, kontrolü sever,” diyor Deloitte Touche Tohmatsu Limited CIO’su Larry Quinlan. “Fakat mobilde, benim tavsiyem onu tamamen kontrol etmeye çalışmamaktır. Gelişen uygulamalara deneysel bir yaklaşımı düşünün; bu büyük ihtimalle size bir şey öğretecektir. İnsanlarınızı dinleyin ve onların mobili nasıl kullandığını iyi anlayın. Prototipler inşa edin, geribesleme alın ve bunları atın. Bunu benimsemesi güç ama hiç kimse “hadi bir ERP sistemi geliştirelim, bakalım bizim için ve yapacak ve sonraki yıl çöpe atalım,” dememiştir. Ama mobil farklı bir yaklaşım ihtiyacını getiriyor.”
“Sonuç olarak başarı teknoloji bizim işlerimizi doğal yoldan yapmamızı desteklediğindedir. Bu yüzden mobili bizim temel iş süreçlerimizle nasıl bağlayacağımızı ortaya çıkartmamız gerekiyor,” diye ekliyor. “Sonunda insanların “Vay, ben bunu hiç düşünmemiştim,” dediği bir yoldan iş süreçlerini etkileyebildiğimizde, işimizi yapmışız demektir.”