Robotik alanında yaşanan gelişmeler ve bu alandaki gelecek beklentileri oldukça çeşitlidir. Robotlar, sağlık hizmetlerinden ev işlerine, üretimden lojistiğe, uzay keşiflerinden askeri faaliyetlere kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Örneğin, sağlık sektöründe cerrahi asistanlığından fiziksel terapiye, hastanelerde ilaç ve çarşaf dağıtımına kadar çeşitli görevlerde kullanılıyorlar. Ev yaşamında ise Roomba gibi robot süpürgelerden çim biçme robotlarına kadar farklı formlarda karşımıza çıkıyorlar. Üretimde, otomobil montaj hatlarındaki robotlardan gıda paketlemeye, lojistikte ise depo raflarını düzenlemeden kısa mesafe teslimatlara kadar çeşitli işlerde robotlar kullanılmakta.
Robotların avantajları, tehlikeli veya monoton işlerde insan yerine görev alarak hem güvenlik hem de verimlilik sağlamalarıdır. Maliyet etkinlikleri ve sürekli çalışma kapasiteleri sayesinde üretkenlik artışı sağlarlar. Kalite kontrolünde de insan hatalarını minimize ederek daha istikrarlı performans sergilerler.
Ancak robotların başlangıç maliyetleri yüksek olabilir ve belirli iş alanlarında insan iş gücünü azaltabilir. Robot teknolojisinin desteklenmesi için nitelikli personel ihtiyacı da şirketler için ek bir maliyet unsuru oluşturur.
Yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojilerindeki ilerlemeler sayesinde robotlar, insan davranışlarını daha iyi taklit edebilir hale gelmiş ve bu sayede insan-robot etkileşimi artmıştır. Özellikle endüstriyel alanda, insanlarla birlikte çalışan robotlar (co-bots) test ve montaj gibi işlerde kullanılmaktadır.
Gelecekte, gelişmiş sensör teknolojileri ve AI’deki ilerlemelerle birlikte robotların, sadece otomatik işlemler yapan makinelerden zihinsel işlevlere sahip işbirlikçilere dönüşmesi beklenmektedir. Bu durum, hem ekonomik büyümeyi hem de yeni kariyer fırsatlarını artıracak, ancak bazı iş kayıplarına da yol açabilir.