Yazı: Berk İybar
Nüfus artışı, şehirlerin kalabalıklaşması her gün trafiğe binlerce yeni aracın çıkmasına neden oluyor. Sürüş keyfini unutan sürücüler artık trafik eziyetiyle boğuşuyorlar. Otonom sürüş özellikle araçlar ise bu noktada devreye girerek kullanıcılara farklı bir deneyim sunuyor. Örneğin 1.5 saat köprü trafiğinde gıdım gıdım giderken kahvenizi içip gazetenizi okumak nasıl bir his? Teoride mümkün olan bu vizyon henüz tam olarak hayatımıza girmedi. Ancak adım adım geleceği günümüze taşıyan otonom araçlar birbirinden ilginç özelliklere sahip. Bu yazımızda otonom araçların öne çıkan bazı ilginç özelliklerini inceleyeceğiz.
1. Levha tanıma
Otonom araçlar trafik kurallarına uymak için uydudan destek alıyor. Buna ek olarak yerel kurallara uymak bakımından gelişmiş algılayıcılarla donatılan araçlar trafik levhalarını da tanıyor. Yol ver, sağa dönüş yasak gibi tabelalar bazen gerçek sürücülerin bile gözünden kaçabilirken yapay zeka çok az hata yapıyor.
2. Nesne veya çarpışma önleyici sistem
CAS ismi verilen bu özellik sayesinde yolda karşımıza çıkabilecek hayvan, yamaçtan düşmüş bir kaya parçası gibi nesneler tespit edilerek anlık tepki alınıyor. Özellikle gece görüş kamerasıyla birlikte çalıştığında karanlıkta bir hayli olan bu sistem güvenliği bir üst seviyeye taşıyor.
3. Seviye farkı
Son kullanıcı ya da sürücü olarak otonom araçlara siyah ve beyaz olarak bakıyoruz. Yani birçok insana göre araçlar ya kendi kendine gidiyor ya da gidemiyor. Oysaki sektör, bu konuyu 6 farklı seviyeye ayırıyor. 0 denen seviyede otonom sürüş namına hiçbir özellik bulunmuyor. Günümüzde birçok otomobilde bulunan sürücüye destek amaçlı şerit takip sistemi gibi özellikler 1. seviyeye işaret ediyor. 5. seviyede ise adeta bir Kara Şimşek kullanıyorsunuz. Daha doğrusu o kendi kendine giderken eşlik ediyorsunuz.
4. Teknoloji ortakları
Otonom otomobilleri geliştirmek artık sadece otomobil üreticilerinin imkanlarıyla sınırlı kalmıyor. Google, Apple, Amazon, Microsoft, Bosch, Cisco gibi birçok teknoloji markası yazılım ve donanım geliştirerek otonom otomobil yaratım sürecine yatırım yapıyor. Hatta bu markaların bazılarının kendi araçlarını geliştirmeleri de olası.
5. Mars’ta otonom sürüş
Nissan otomobil grubu NASA ile işbirliğine giderek Mars araçlarında kullanılacak otonom özellikleri geliştirmeye talip oldu. Bugüne kadar NASA, Visual Environment for Remote Virtual Exploration (VERVE) isimli bir sisteme sahipti. Uzaktan Sanal Keşif için Görsel Çevre anlamına gelene VERVE’de Mars’taki engeller ve rotanın insan tarafından belirlenmesi gerekiyor. Nissan ise SAM isimli Seamless Autonomous Mobility sistemini geliştirerek Mars araçları için haritalandırma esnasında insan faktörünü ortadan kaldırıyor.
6. Hava durumu belirsizliği
Otonom araçlar son derece gelişmiş teknolojik özelliklere sahip. Ancak sağanak yağış, dolu gibi doğa olaylarının araçların algılayıcılarında ne gibi kusur veya hasara neden olabilecekleri henüz tam bilinmiyor. Özellikle kaportaya zarar veren dolu yağmasının aracın ölçüm yapan algılayıcılarına neler yapabileceğine dair testler devam ediyor. Görünen o ki üreticiler, bazı hava durumlarından önce otonom sürüşü iptal etme yoluna gidecekler.
7. Yasaların belirsizliği
ABD Otoyol Trafiği Güvenlik Kurulu’na göre (NHTSA) kazaların %94’ü insan hatası nedeniyle meydana geliyor. Dolayısıyla istatistiki açıdan otonom araçların bu oranı belirgin şekilde düşürmesi bekleniyor. Ancak sorun yasa ve yönetmelikte. Olası bir kazada suçun nasıl belirleneceği konusu netlik kazanmadığı için bu teknolojiyi tam olarak hayatımızda göremiyoruz. Otonom araç pazarının ABD’de yaygın olması, ve bu ülkede farklı eyaletlerde farklı kanunların yer alması nedeniyle otonom sürüş kanunları bir türlü netlik kazanamıyor.
8. Tesla’nın içinde bilgisayar oyunları var
Elektrikli ve otonom sürüşe sahip otomobilleri tekrar vitrine çıkaran Elon Musk, Tesla otomobiller içerisinde bilgisayar oyunları koydu. Nükleer savaş sonrası hayatta kalmaya dayanan Fallout Shelter isimli oyun, Tesla sahiplerinin erişimine açıldı. Musk, daha önce de Model X isimli araca biyolojik silah güvenlik modu diye bir tuş koymuştu. Bu düğmeye bastığınızda aracınız özel bir filtre sistemiyle havayı adeta hastane kadar steril hale getiriyor. Görünen o ki Musk, bu tarz kıyamet senaryolarını ya fazla ciddiye alıyor ya da doğru pazarlama hamlesi olarak görüyor.
9. Güçlü mobil işlemciler
Otonom araçlar sürekli veri toplayıp analiz ediyor. Bunun için de güçlü ve verimli bir işlemciye sahip olmaları gerekiyor. Bugüne kadar ekran kartlarıyla tanıdığımız NVIDIA’nın işlemcilerinin yoğun olarak otomobillerde kullanıldığını görüyorduk. Şimdi ise Qualcomm, Arm gibi markaların otonom araçlar için işlemci geliştirdiğini görüyoruz. Bir de Hollandalı NXP Semiconductors isimli üretici uzun zamandır otomobillere işlemci üretiyor. Alanında oldukça başarılı olan şirketin zaman zaman NVIDIA ve Samsung gibi şirketler tarafından satın alındığı dedikoduları dolaşıyor.
10. IoT ve otonom araçlar
Nesnelerin İnterneti olarak tanımlanan IoT teknolojisi yakında otonom araçlarda da devreye girecek. Şu an üreticiler kendi ürettikleri modeller için veri topluyor ve araçlar arasında kullanıcının farkında olmadığı bir veri iletişim oluşturuyor. Ancak yakında yeni servis ve platformlar devreye girerek farklı otomobillerin birbirleriyle iletişim kurması sağlanacak. Bu sayede daha verimli trafik akışı ve yüksek güvenlik hedefleniyor.