Bir yerden bir başka yere gitmek için bedelini vererek aldığınız taşıt arızalanınca, köşedeki tamirciye gitmek dönemi yeni dönemde elektrikli arabalarla beraber bitiyor mu? Sanayi yerine yetkili servis istasyonları ve abonelikler mi gelecek? Bu yüzden mi elektrikli araba satıcılarının hisseleri sürekli yükselişte? ERP yazılım güncelleme ve bakım bedeli ile yıllık %22’lik bedelle beş senede yeni ürün bedeli ödüyoruz deyip kızanlar; benzeri araba dünyasında da başlıyor.
Yeni ekonomide akıllı arabalarla birlikte üreticisi ve dağıtıcısı bu arabayı sadece birkaç sene kullandıracak ve bir gün arabayı uzaktan çalışmaz hale getirebilecek. Bu arada her daim servise gelen arabanın her türlü verisi araba üreticisinin merkezdeki veritabanına aktarılacak. Neden? Garajında kendi arabası ile oynamak, köşedeki kaportacı, motorcu, elektrikçi ile arabayı söküp onarmak bundan böyle mümkün olmayacak mı? Sadece ana markanın onayladıkları teknisyenlerin arasından sadece onun gösterdiği yerde taşeron olarak çalışmak mı mümkün? Yaşasın global köy mü? Araba üreticileri de yazılım üreticileri gibi hızlı sermaye transfer yöntemini keşfettiler. Savları da eğer yazılıma müdahaleyi açık hale getirirsek kötü niyetliler saldırırlar. Peki, şimdi iyiyiz. Ya sonra kötü olunca komşumuzun uçak yedek parçası alamama durumuna düşersek? Otonom araçlara bakım ve müdahale nasıl olacak? Merkezi sistem kötü adamların sisteme sızması, araçları birbirine çarpıştırması ile mümkün olur mu? Otonom araçlar Türkiye’ye giriş yapmadan önce Ulaştırma Bakanlığı içerisinde siber güvenlik dairesi kara, deniz ve hava ulaşımında çalışanlar için özel dersleri aldırmaya başlamış mıdır?
Tamir Kanunu teklifi (Repair Act) ABD’de detayları ile konuşuluyor. Taraflar da üreticiler ve tamirci birliklikleri. Peki ya Türkiye’de araba sahiplerini, tamircileri kimler temsil edecek? Hangi tamircinin söz hakkı olacak? Sendikasızlaştırarak birlik ve dernekleri farklılaştırıp yönetmeye çalışanlar bu tip olaylarda kime ne hak verebilecek? ABD’deki çalıştığı şekilde CONSUMER REPORT neden bizde yok? Tarafsız olarak tüketiciyi korumak amacıyla yapılan yasa ve bu yasa kapsamında çalışan sistemlerin büyük ölçek Türkiye çıkarları konusunda nerede çalışması var? Bu gibi konularda ne düşünürler?
Araçlar çalıştığında, yolda gittiğinde, benzin aldığında, durduğunda, arabada kullanılan telefonun kullandığı uygulamalar dahil şoför ve araç hakkında ürettiği her türlü veri araç sahibinin mi yoksa araç üreticisinin mi? Birbiriyle V2V protokolleri ile konuşacak veri kimin olacak? Eğer veri sahipliği konusunda ise elbette satın alınan ürettiği her veri araç sahibinin olacak, yok eğer sözleşmeler kapsamında ilerlenecek olursa bu sefer üreticinin veri güvenliği ve bütünlüğü öne sürülecek ve verinin sahipliği üreticiye bırakılacak. Üretilen veriden ziyade, bu yazılım ve donanımın bakım onarımı kimin olmalı?
Unutulmaması gereken bir başka nokta da yüzyılın başından bu yana her dekat araba üreticileri faydalı ömrünü doldurmamış birçok parçayı bir sonraki bakıma kadar hata çıkarmaması için zamanından çok önce değiştirmeyi önererek, araç sahibi kabul etmeyince hizmet sunmayı reddederek dünyayı bir çöplüğe çevirdiler. Geçmişte 120 bin km’de değişen parçalar önce 80 bin, sonra 60 bin derken artık iki yılda bire indirgendi. Buna araçların sıvılarının değişmesi de dahil oldu. Görünen o ki eğer araç üreticilerine bu sahiplik ve bakım hakkı bırakılırsa dünya daha da çöplük olacak. Dünyanın çöplük olmaması ancak kanun koyanların sayesinde olabilir, gerçi onlar da uluslararası siyasetin yönüne göre pozisyon alabilirler.