Genç Avustralyalılar Derneği (FYA) 2018 raporuna göre 25 yaşındakilerin sadece %50’si tam zamanlı olarak çalışıyor. 2006 yılına göre bu oran tam %57 düşmüş durumda.
Düşüşü dikkatle okuduğunuzda modern çalışma ortamlarının yeni bir çalışan profili ortaya çıkardığını söylemek mümkün. Bu profile göre çalışanların farkındalığı, bağımsızlığı, rahatlığı ve kişisel sorumluluk duygusu onların çalışma tipini ve ortamını belirleyen önemli etkenlerin başında geliyor. Tabii ki klasik tam zamanlı ve ofis ortamında geçen çalışma modelinin bu profile hiç uymadığı bir gerçek. Tatil, tematik parti, sigorta ve prim gibi geleneksel avantajların sunulması yeni profil için pek bir anlam ifade etmiyor. Yeni nesil çalışanlar özellikle esneklik ve gelecekte nerede olacaklarına dair yol haritası peşindeler.
Yeni nesil profili bir de yapay zeka ve makine öğrenimi ile birleştirdiğinizde kurumlar açısından zorluk seviyesi yeni bir boyuta geliyor. Yetenekli bir çalışanı elde tutmak artık her zamankinden daha zor. Bir taraftan işveren olarak onların ihtiyaçlarını doğru yorumlamalı diğer taraftan da onları istenen sonuca taşıyacak liderlik özelliğini göstermeniz gerekiyor.
Çalışan profili değişiyor ancak işverenin ihtiyaçlarında aynı değişimi gözlemlemiyoruz. İşverenler genel olarak üretken, güvenilir, istikrarlı ve görev odaklı rollerin altından kalkabilen, sorumluluk sahibi ve kurum içerisinde büyüyüp gelişebilecek ve son olarak da zaman içinde değer yaratacak bireyler arıyor.
Olumlu taraftan bakacak olursak değer yaratması beklenen çalışanlar kendilerine belirli hedefler gösterildiğinde daha çok ilgi ve tutku ile işe sarılıyorlar. Onların iş ortamı da bu olumlu havayı tamamlıyor. Yeni nesil çalışanların iş ortamında aşağıdaki maddeler mutlaka bulunmalı:
- doğru araçlar ve düzgün teknolojik altyapı
- Gerekli olan iş eğitimleri modern ve sade şekilde sunulmalı
- Kurumsal günlük uygulamalar modern ve tüketicinin de onaylayacağı şekilde işleme konmalı
- Çalışanların kendi kendilerine yardımcı olabilecekleri Google benzeri yenilikçi çözümler olmalı.
- Çevrimiçi sohbet olmalı
- Çeşitlilik gösteren bir ortam içerisinde destek ve yönlendirme
- Güvenilir kaynaklardan kaliteli bilgi akışı
- Gelişim tablosu net bir şekilde ortaya konmalı
Hizmet Yönetimi çalışanlar ve işverenler arasındaki bu boşluğu kurumsal ihtiyaçlar doğrultusunda nasıl doldurabilir?
Modern hizmet yönetimi anlayışı teknolojiyi süreç ve iş akışı ile birleştirip esnek, işbirlikçi ve gelişime açık yeni bir iş ortamına çevirmeyi hedeflemelidir. Kurumlar çalışma ortamlarını modern ve geniş çaplı hale getirdikçe ekibin yeteneği ve kalitesi de gelişerek şirket kültürünü geliştirecektir. Aşağıda Hizmet Yönetimi ile yeni yetenekleri nasıl kazanacaksınız, örneklerini paylaşıyoruz:
- Açık bir ofis ortamında çalışanlar Bilişim Departmanı gibi acil ihtiyaç duyabilecekleri bölümlerle hemen ilişki kurup sonuç alabilirler. Özellikle bilişim alanına ait sorunların tespiti ve çözümünün modern bir ortamda hızlı olması şart.
- Olay yönetim anlayışında teknik bir sorun yaşandığı takdirde Bilişim Departmanı gerekli inisiyatifi alarak üretkenliği en az etkileyecek şekilde karar alıp uygulamaya geçebilme özerkliğine sahip olmalıdır.
- Modern ve iyi tanımlanmış hizmet katalog özelliği çalışanların kendi kendilerine iş takip yapıp görev alabilecekleri bir ortamı oluşturur. Bu tarz bir portal’da işler, görev alacak kişilerle daha hızlı buluşabilir. İş takibi, teslim süreci gibi kritik aşamalar da zamandan tasarruf edilerek gerçekleştirilir.
- Değişim Yönetimi Bilişim Departmanı ile ortak bir anlayışla yürütülmelidir. Ancak bu sayede resmi ve istikrarlı bir görev dağılımı gerçekleşebilir. Üstelik gereksiz yüklenmelerin de önüne geçilmiş olunur.
- Bilişim Departmanı bölümü modern iş ortamında en az rahatsız edici şekilde yer almalıdır. Bilişim Departmanının asli görevi çalışanlara güven aşılamak olmalıdır. Hatta yeri geldiğinde Bilişim Departmanı çalışanın yeni rolüne uygun teknolojik desteği sunabilmelidir.